Fazıl Say için

Hele Hayyam gibi mısraların efendisi bir şair, bir bilim adamının şiirlerinden birini tvitlediği için....

Siyasi görüşlerimiz Fazıl Say'la hani denir ya "180 derece ters"; aynen öyle...
Parmaklarındaki sihre ise ancak ve ancak saygı duyarız...
Onu piyano başında gördüğümüzde sadece kulaklarımızın değil ruhumuzun da bayram edeceğine olan inancımızla heyecanlanırız...
Ve...
Ama isteriz ki; siyasi görüşlerine, cumhuriyet hükümetine yönelttiği eleştirilerine asla katılmadığımız Fazıl Say da herkes gibi dilediğini yazsın, istediğini söylesin... 
Atatürk'ü kanunlarla korumanın sakilliğine ve saçmalığına ne kadar inanıyorsak, bir dinin veya dini önderin de kanunla korunmasının en az o kadar sakil ve saçma olduğuna inanıyoruz...
Hele Hayyam gibi mısraların efendisi bir şair, bir bilim adamının şiirlerinden birini tvitlediği için 10 ay hapis cezasıyla tecziye edilmesi bizi demokrasimizin ne kadar ilkel olduğu konusunda düşüncelere sevk edince; yasayla elbette yasak getirilebileceğini ancak düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesinin yasaklanamayacağını daha iyi anladık...
Fazıl Say'ı alıntı mısralarıyla yargılayıp mahkum edenlere Hayyam'dan bir dörtlükle cevap veriyoruz:

Niceleri geldi ve neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler...
Sen ise hiç gitmeyecek gibisin;
O gidenler de senin gibiydiler...

Belli ki daha mahkemenin en başında "erteleme" talebinde bulunan Fazıl Say bu nedenle Yargıtay'a da gidemeyecek...
Keşke "erteleme istemiyorum" deseydi ve keşke Yargıtay'a gidip Türkiye'de yerel mahkemelerin nasıl da hukuka değil, duygularına, kişisel öfkelerine ve nefretlerine göre kararlar verdiğini cümle aleme gösterseydi...
Ve...
Sadece kendisinin değil yargımızın ve demokrasimizin de aklanmasına fırsat verseydi...
Her şeye rağmen aldığı ve fakat uygulanmayacak hapis cezasına karşı ve kendisine destek amacıyla Fazıl Sayalkışlıyoruz...