Fatih Portakal, Şebeke ve Beale...

Senin programın 1970’lerde izlediğim Şebeke/Network filmindeki haber programına sen de o programın sunucusu Howard Beale’e dönüşebilirsin…

Sevgili kardeşim Fatih Portakal…

Dün gece “Ana Haber” programını sunarken söylediklerini aktardı bir arkadaşım…

Tam olarak ne dediğini ezberleyemediğini düşünüp bir de FOX TV’nin arşivine girip dinledim…

Aynen şöyle dedin:

Ekranda görüyorsunuz, yaptığım, daha doğrusu yaptığımız habercilik tarzı, haber sunum tarzı da tarafsız haber özgür yorum. Bu özgür yorum genelde eleştiriye dayalı bir yorum… Ha genelde eğriye eğri doğruya doğru bizim kaidemiz ama eleştirel bakış açısı vazgeçilmezimiz….”

* * *

Sevgili Fatih

Haberlerinizin tarafsızlığı konusunda kimsenin bir şey dediğini sanmıyorum…

Zaten benim de itirazım yok haberlerinizin veriliş tarzına…

Ama Fatih…

Popüler kanallar arasında haberleri “taraflı” veren zaten yok…

Belki birkaçı FOX kadar söz hakkı vermiyor olabilir muhalefete…

Ki o da yanlış…

Ama…

Hiç olmazsa muhalefet partileriyle ilgili haberleri verirken ya da muhalefet liderlerinden birinin demeçlerini yayınlarken üzerine o demeci “yanlışlayan” bir yorum yapmıyorlar…

Oysa sen öyle mi?..

Sen, bir muhalif liderin veya cumhurbaşkanının ya da başbakanın yaptığı açıklamanın üzerine yorum yapıyorsun…

Yani…

İzleyicinin az önce dinlediklerini kendi beyin süzgeçlerinden geçirip doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında karar vermesine fırsat bile bırakmıyorsun…

* * *

Geleyim “Özgür yorum” konusuna…

Canım kardeşim…

Yorum yapmakta özgür olan sadece sensin…

O anda senin sunduğun ve ardından “özgürce” yorumladığın haberi senden farklı yorumlayacak kimse yok ki o anda ekranda…

Özgür yorum” dediğin “Tek yorum”…

Tek yorumun olduğu yerde özgürlük olabilir mi Fatih?..

* * *

Eğriye eğri doğruya doğru sizin kaidenizmiş…

İyi ama sevgili Fatih;

Eğri ne doğru ne?..

Kime göre eğri?..

Kime göre doğru?..

Sen o anda genel eğri ve genel doğruyu değil, kendi doğrularını veya eğrilerini paylaşıyorsun milyonlarca izleyiciyle…

Kim bilir yüzde kaçı senin “doğru” dediğinin “eğri”, senin “eğri” dediğinin doğru olduğuna inanıyor; biliyor musun?..

* * *

Değerli kardeşim…

Bu tarzı kasıtlı olarak yaptığını sanmıyorum…

Hatta…

Bu tarz haberciliği bizzat seçtiğini ve bunun bir oyun olduğunu bile bile oynadığını söyleseler de inanmam…

Ama Fatih…

Bu gidiş gidiş değil…

Neden mi?..

Anlatayım…

* * *

Türkiye’nin çok kötü günler geçirdiği doğru…

Sadece fukaralar değil; orta gelir düzeyindekiler ve hatta sanayici, tüccar bile çok büyük sıkıntılar içinde…

Ve haliyle…

Halkın geneli öfkeli…

Verdiğin haberler ise yürek yakıyor, kararmış yürekleri ziftliyor…

Önce terör görüntüleri…

Kan revan içinde kalmış insanlar…

Patlayan bombalar…

Havalara saçılan ateş topları…

Ve arkasından…

Bayrağa sarılmış tabutlara sarılmış ağlayan çocuklar, aileler, anneler, babalar, kardeşler…

İşte bu sahneleri izleyen öfkeli milyonlar ekran karşısında senin siyasi yorumlarını dinlerken sinir krizleri geçiriyorlar…

Boşalacakları hiçbir ortam da yok…

Siyasi hicivlerin yapıldığı sinema salonları yok…

Siyasi hicivlerin yapıldığı filmlere hiçbir yapımcı yatırım yapmıyor…

Hatta…

Çok izleneceğini bildiği halde yapmıyor…

Ve bir gün…

Senin programın 1970’lerde izlediğim Şebeke/Network filmindeki haber programına sen de o programın sunucusu Howard Beale’e dönüşebilirsin…

* * *

İşin bir başka fena yönü ise hem haberci gazeteciliği bitiriyorsun Fatih…

Ve hem de…

Siyasal iktidar üzerinden ülkenin geleceğini çalmaya yönelik kurgulanan oyunlarda figüran rolü oynuyorsun…

Ne demek mi istiyorum?..

Kısa ve öz söyleyeyim:

Halkın öfke patlaması yaşamasını, birbirine girmesini isteyen, tahrik eden ve hatta askeri darbe girişimiyle kardeşin kardeşi öldürdüğü bir ortam yaratmak hevesinde olanların işlerini kolaylaştırıyorsun…

Sevgili Fatih…

Biliyorum…

Bu iş tuttu…

Tutması için de hazır milyonlarca öfkeli, dolu, boşalamayan halk var…

Yani…

Reytingde bir numara olmanın en kolay olduğu bir süreç ve en kolay tarz bu…

Ama…

Ana Haber” tarzı değil…

Kanalın yöneticileri reyting yarışında geri kalmaktan korkuyorlarsa, programın adını değiştirsinler…

Fatih Portakal’la ana haber” yerine “Fatih Portakal yorumluyor” desinler adına…

O programda istersen ünlü Network / Şebeke filminde Peter Finch’in oynadığı Howard Beale rolünü üstlen…

Milyonlarca izleyiciyi tarik ettikten sonra onlara pencerelerini açmalarını ve aynı anda sokaklara doğru, “Deliler gibi öfkeliyim ve buna daha fazla katlanamıyorum…” diye bağırmalarını söyle…

Ama Fatih…

Bunu asla ana haberlerde yapma…

Benden sana ağabey tavsiyesi…

Gözlerinden öperim…

Yakup Murat