'Fatih Altaylı'yla hiç dost olmadım'
Metehan Demir, AK Parti’nin kapatılmasının lehinde konuşmadığını o anlama gelecek sözlerinin de bir genelleme yapılarak yayınlanmasının yanlış olduğuna işaret etti…
"Kız saçların lüle lüle, Fatih Altaylı sana güle güle" başlığı altında yayımlanan makalem üzerine aradı Metehan Demir…
Yazdıklarımın içinde kendisiyle
ilgili yanlış anlaşılmaya yol açacak bazı hatalar olduğu için sitem
etti…
Açıklamalarından sonra o zarif
sitemine hak verdim…
Fatih Altaylı ile Habertürk'te hiçbir zaman çalışmamış Metehan Demir…
Sabah'ta ve Kanal D'de Altaylı ile çalışmış.
“Habertürk'te çalışma ihtimalimiz
de olamazdı zaten” derken kendisi söylemese
bile adının Fatih Altaylı ile anılmasından rahatsız olduğunu
anladım…
“HABERTÜRK TV’de program yaptım
ama teklif Ufuk Güldemir’den geldi” dedi…
Fatih Altaylı’nın kendisine iş teklifi yapamayacağını, eğer isterse böyle
bir teklifin ancak kendisinden gideceğini hatırlattı…
Yaşlanmış olduğumu itiraf ettim,
özür diledim…
Her ne kadar sorulduğunda ikinci
baharımı yaşadığımı söylesem da altmış yaşın ihanetine uğramış
olmalıydım…
Belli ki "Fatih
Altaylı'nın dostu" olarak anılmak
istemiyor...
“Ben hiçbir zaman Fatih
Altaylı’nın dostlarından biri olmadım”…
Ben de zaten aksini
söylememiştim…
“Dost olduğunuz söylentisinden söz
ettim sadece”…
“Söylentisi bile beni rahatsız
eder…”
AK Parti’nin kapatılmasına yönelik hiçbir açıklamasının olmadığını da
söyledi Metehan Demir…
Oysa hafızamı medyacafe’den
doğrulatmıştım…
Şöyle deniliyordu
sitede:
“.... Daha sonra canlı yayına
telefonla bağlanan Metehan Demir'in de kapatma lehinde konuşmalar
yapması ve kapatma aleyhine demeçler veren AB Temsilcisi Oli Rehn'i
kıyasıya eleştirmesi…….”
Birkaç kez de ben kendisinden buna
benzer şeyler dinlediğimi hatırlıyorum…
Neyse…
Yanılmış olabilirim…
Metehan Demir, AK
Parti’nin kapatılmasının lehinde
konuşmadığını o anlama gelecek sözlerinin de bir genelleme
yapılarak yayınlanmasının yanlış olduğuna işaret etti…
Bu söylediklerinden sonra hafızam
adına kendisinden bir kez daha özür diledim…
Ve…
Belki de yaşamımın en nazik
tekzibini yediğim için Metehan’a teşekkür ettim…
Hepimiz, her zaman
yanılabiliriz…
Önemli olan yanılanın kasıtlı
olmaması, mağdur olanın da Metehan gibi, nezaketi elden
bırakmamasıdır…
Adnan Berk Okan