Fatih Altaylı'dan Cem Yılmaz özeleştirisi...

Fatih Altaylı, İzzet Çapa'nın ses getiren Neşet Yağtu röportajını neden yayınladıklarını yazdı...

GAZETECİLER.COM
Magazin gündeminin hararetli konusu Cem Yılmaz ve kayınpederi arasındaki gerilimin perde arkasından ilginç bir hikaye çıktı. Kayınpederin açıklamalarını gündeme taşıyan Gazete Habertürk'ün yayın yönetmeni Fatih Altaylı, İzzet Çapa'nın ses getiren Neşet Yağtu röportajından dolayı özeleştiri verdi.

Cem Yılmaz'ın eşi Ahu Yağtu'yu annesinin büyüttüğünü, babası Neşet Yağtu'nun aslında kızıyla hiç bir ilişkisinin kalmadığını öğrendiklerini söyleyen Altaylı, gazetesinin o röportajla bir hata yaptığını vurguladı. "Bu durumu bilseydik o röportajı yayınlamazdık" diyen Altaylı ortaya çıkan tablodan dolayı üzgün olduklarını söyledi.

İşte Altaylı'nın Babalık" başlıklı yazısı

CEM Yılmaz'ın Ahu Yağtu ile evliliğinden bir çocuğu oldu. Kemal.

Allah analı babalı büyütsün. Şansı güzel olsun. Babası gibi "şeker", annesi gibi güzel olsun.

Kemal'in doğduğu gün İzzet Çapa, Ahu Yağtu'nun babasıyla bir röportaj yaptı.

Baba Yağtu, torununun doğumunu arkadaşlarından öğrendiğini, hastaneye bile gitmediğini, kendisine çok kötü muamele yapıldığını söyledi.

Bir babanın serzenişleriydi.

Yayınladık. Üzülerek.

Kendi adıma olayın arkasında yatan dramı bilmeden.

Çünkü babayı düğünde görmüştük, ortada "derin" bir sorun olduğunun farkında değildik.

Ahu Yağtu bu haberler üzerine konuştu. Konuşunca "berbat" durum tam olarak ortaya çıktı.

Baba Yağtu ailesini bırakmış, kızını annesi büyütmüştü.

Yıllardır görüşmüyorlardı.

Düğüne bile "Ayıp olmasın" diye davet etmişlerdi.

Baba Yağtu, düğünü bile berbat etmeye kalkışmış ama başaramamıştı.

Kızıyla yıllardır ilişkisi olmayan bir baba, kızının hayatına başlangıcı dışında en küçük bir katkısı olmayan bir baba, kızının en mutlu gününü bile zehir etmeye kalkışıyordu.

Kızının hayatından çıkmış, kızı popülaritenin zirvesine çıkınca ortaya çıkarak bu popülariteden pay almaya kalkışıyor, aynı zamanda kızından geçmiş yılların acısını çıkarmaya çalışıyordu.

Böyle bir baba olabilir mi? Böyle birine "baba" denilebilir mi?

Ahu Yağtu'nun belki de en büyük şansı, böyle bir babanın yıllar önce hayatından çıkmış olmasıydı.

Düğününe davet etme gafletinde bulunarak tekrar hayatına soktu ve büyük bir hata yaptı.

En büyük üzüntüm, bizim de bu hataya bir şekilde katkıda bulunmamız oldu. Diyeceksiniz ki, "Madem öyle niye bu haberleri yaptınız?”

Yılmaz çifti o günlerde magazin servisimizin telefonlarına bir yanıt verseydi ve durumu bilseydik bu haberi yayınlanmazdık bile.

Biz normal bir baba-kız ilişkisinde, babaya karşı vefasızlık var diye düşündük.

Allah hiçbir babaya, kızına böyle bir kötülük yapmayı nasip etmesin!