Fatih Altaylı'dan Ahmet Hakan'a sert sözler: Utanma da kalmamış!
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan dün kaleme aldığı yazısında aylık ortalama 96 milyon ziyaretçi ile Türkiye’nin en çok ziyaret edilen haber sitesi olduklarını söylemiş ve Hürriyet'in tarihi zirveyi yakaladığını belirtmişti.
Fatih Altaylı da bu konuda pek yazma taraftarı olmadığını ama
okur açısından önemli olduğu için yazmaya karar verdiğini belirtti
ve "Hürriyet’in gerçek verilerini artık kimse
denetlemiyor.Uydur uydur uydurabildiğin kadar.
Gerçekten okunan, gerçekten izlenen ve kendine güvenen
bir gazetenin bu denetimden kaçması pek akıllıca olmasa gerek.
" dedi.
Ahmet Hakan'ın yazdıklarının itiraf niteliği de taşıdığını söyleyen Altaylı, "Burada acı olan bir gazetenin tepesine oturtulmuş birinin bu kadar açık bir yalanı bu kadar fütursuzca söyleyebiliyor olması." ifadelerini kullandı.
Hiç utanma da kalmamış
Aslında bu konuda yazmak pek istemiyorum.
Ama önemli.
Okur açısından önemli.
Bir gazeteci, bir gazetenin başındaki kişi bu kadar fazla yalan
söyleyebiliyorsa, o gazeteciye ve gazeteye okur güvenmemeli o
yüzden yazmak zorundayım.
Söz konusu kişi, eğer kendisine hâlâ gazeteci demek mümkünse, Ahmet
Hakan Coşkun.
Sahne adıyla Ahmet hakan.
Bu bey dün yine kendini methetmeye kalkışmış.
Gazetesinin dijitalde de ne kadar çok okunduğunu, nasıl bir
yükselişe geçtiğini anlatmış uzun uzun. Tam bir “At yalanı
sevsinler inananı” durumu var.
Habertürk’ün eski okurları hatırlayacaktır muhtemelen, kağıda
basılı gazete olduğumuz dönemde yıllarca yalvardım gazetelerin
tirajları uluslararası denetime tabi olsun” diye.
O dönem başta FETÖ’cü Zaman ve Hürriyet buna yanaşmadı. Tabii
aslında diğerleri de.
Denetimsiz, palavra satış rakamları ile reklamvereni kandırdılar,
hâlâ da kandırıyorlar.
Dijitalde ise bir denetim ve bir ölçüm vardı.
Global bir organizasyon olan IAB’nin Türkiye ayağı internet
gazetelerinin verilerini ölçümlüyor ve Deloitte da bunu
denetliyordu.
Tekil kullanıcılar ayrıştırılıyor, kaç gerçek kişinin siteyi
ziyaret ettiği belirleniyor, robot trafiği belirlenip ölçüm dışına
çıkarılıyor ve doğru veriler elde ediliyordu.
Hürriyet gazetesi Türkiye’deki tüm doğru düzgün internet
sitelerinin paydaşı olduğu bu denetimden Nisan 2018 itibarıyla
kaçtı.
Yani Hürriyet’in gerçek verilerini artık kimse denetlemiyor.
Uydur uydur uydurabildiğin kadar.
Gerçekten okunan, gerçekten izlenen ve kendine güvenen bir
gazetenin bu denetimden kaçması pek akıllıca olmasa gerek.
Tabii Ahmet Hakan gibi “bilgi” sorunu olan birisi söz konusu olunca
okuru ahmak yerine koyup, böyle şeyler yazmak serbest.
Yalanının yakalanması ise umurunda bile değil.
Ama yazdıkları bir yandan da itiraf niteliğinde.
Hürriyet’in tepe takla battığı çukurda debelenmesi pek de umurumda
değil.
Burada acı olan ise bir gazetenin tepesine oturtulmuş birinin bu
kadar açık bir yalanı bu kadar fütursuzca söyleyebiliyor
olması.