Fatih Altaylı
Fatih Altaylı Türkiye'nin en çok satan ilk dört, en etkin ilk iki gazetesinden birinin genel yayın yönetmenliğini....
Fransızların ünlü varoluşcu filozofu Jean Paul Sartre, bütün dünya medyasının izlediği bir basın toplantısında kürsüye gelmiş ve sadece şunları söylemişti:
"Kaybeden kazanıyor…"
Hayat işte böyle bir şey...
Sartre'ın bu hüküm cümlesinden şöyle bir durum tespiti de yapabiliriz:
"Kazanan kaybediyor..."
Pirus meselâ...
Bir savaş kazanmıştı…
Ama…
Kaybettiklerini asla geri getiremeyecek bir galibiyet kazanmıştı...
Şimdi şöyle bir hüküm cümlesi kurabilir miyim?..
"Fatih Altaylı Türkiye'nin en çok satan ilk dört, en etkin ilk iki gazetesinden birinin genel yayın yönetmenliğini kaybetti"...
Ve hemen akabinde: “Mi acaba?..” sorusu gelirse az önce kurduğum hüküm cümlesi paramparça olmaz mı?..
Yani…
Fatih kaybederken kazanmış olamaz mı?..
Yani…
Jean Paul Sartre'ın dediği gibi mi olma ihtimali yok mu?..
Ben Fatih'in kazandığına inananlardanım...
Bazı insanların sorumluluk anlayışı o kadar gelişmiştir ki, kendileri fark etmezler ama onlar için çevresindekiler "işkolik" derler...
Fatih işte o işkoliklerden biriydi...
HaberTürk'ün genel yayın yönetmenliğinden istifa etti (Belki de baskıyla ettirldi ki bence asıl doğru bu olsa gerek)...
Sadece yazacak...
Daha iyi...
Daha özgür olacağını düşünüyorum...
Kaldı ki Türkiye Fatih'i "Genel Yayın Yönetmeni" değil, "Yazar" olarak tanıdı, bildi...
Seveni fanatiklik ölçüsünde sevdi...
Sevmeyeni düşmanca nefret etti...
Bundan sonra da bir şey değişeceğini zannetmiyorum...
Ama...
Tahminim o ki…
Bundan sonra sırtında "yumurta küfesi" olmayacağı için daha rahat koşacak...
Daha rahat koşunca........
Neyse...
"Fatih Altaylı kazandı" diyeyim ve beklemeye geçeyim...
"Kaybeden kazanıyor…"
Hayat işte böyle bir şey...
Sartre'ın bu hüküm cümlesinden şöyle bir durum tespiti de yapabiliriz:
"Kazanan kaybediyor..."
Pirus meselâ...
Bir savaş kazanmıştı…
Ama…
Kaybettiklerini asla geri getiremeyecek bir galibiyet kazanmıştı...
Şimdi şöyle bir hüküm cümlesi kurabilir miyim?..
"Fatih Altaylı Türkiye'nin en çok satan ilk dört, en etkin ilk iki gazetesinden birinin genel yayın yönetmenliğini kaybetti"...
Ve hemen akabinde: “Mi acaba?..” sorusu gelirse az önce kurduğum hüküm cümlesi paramparça olmaz mı?..
Yani…
Fatih kaybederken kazanmış olamaz mı?..
Yani…
Jean Paul Sartre'ın dediği gibi mi olma ihtimali yok mu?..
Ben Fatih'in kazandığına inananlardanım...
Bazı insanların sorumluluk anlayışı o kadar gelişmiştir ki, kendileri fark etmezler ama onlar için çevresindekiler "işkolik" derler...
Fatih işte o işkoliklerden biriydi...
HaberTürk'ün genel yayın yönetmenliğinden istifa etti (Belki de baskıyla ettirldi ki bence asıl doğru bu olsa gerek)...
Sadece yazacak...
Daha iyi...
Daha özgür olacağını düşünüyorum...
Kaldı ki Türkiye Fatih'i "Genel Yayın Yönetmeni" değil, "Yazar" olarak tanıdı, bildi...
Seveni fanatiklik ölçüsünde sevdi...
Sevmeyeni düşmanca nefret etti...
Bundan sonra da bir şey değişeceğini zannetmiyorum...
Ama...
Tahminim o ki…
Bundan sonra sırtında "yumurta küfesi" olmayacağı için daha rahat koşacak...
Daha rahat koşunca........
Neyse...
"Fatih Altaylı kazandı" diyeyim ve beklemeye geçeyim...