Fatih Altaylı

Mesleki sorumluluklarını, aidiyet duygusunun üzerinde ve önünde tutanlardan...

Umur Talu sayısı giderek azalan olması gerektiği gibi olan gazeteci/yazarlardan...
Yani...
Mesleki sorumluluklarını, aidiyet duygusunun üzerinde ve önünde tutanlardan...
Yani...
Bir kuruma ya da kişiye bağlılığıya değil; mesleğinin ilke ve ahlâkına bağlılığıyla yazanlardan...
Dün, HaberTürk Gazetesi'ndeki köşesinde değil de internet nüshasında yayımlanan yazısıyla  olmuştu...
Tabii yanı sıra pek çok da spekülasyon yapılmıştı sanal ve sosyal medyada...
Yani...
Fiziki gazetede sansür yediği bile iddia edilmişti.
Bugün gördük ki sansür yok...
Her köşede belirli bir vuruştan (harf sayısı) fazla kullanıp yazmak mümkün değil...
o nedenle bugüne kalmış...
Fatih, Umur'un o yazısını bugün hem de birinci sayfadan anonslayarak yayımlıyor...
Bir "meydan Okuyuş" mu?..
Asla...
Sadece gazete yöneticisi olmanın gerekliliği...
Ya yine adaşı telefona sarlır da "beni çok zor durumda bıraktın adaş; sygıdeğer büyüğüm telefon edip çok fena azarladı" derse?..
Fatih belli ki onu da göze almış...
Yine "hı hı" der geçer...
Ama ben; Umur'un sadece gazetecilere değil; demokrasinin erdemine, hukukun üstünlüğüne; insan haklarına inanmış her siyasetçinin ders alması gereken yazısını fiziki (Kâğıda basılı) gazetenin okurlarıyla da paylaşan Fatih Altaylı için "kazandı" demeden geçemeyeceğim...