Fatih Altaylı
Kararlar "siyasi" ama bunu hiç anlamayanlar genç ve deneyimsiz, siyasi tarihi bilmeyen kimi bakan ve milletvekilleri...
Yahu arkadaşlar!..
Şu son (Ergenekon) mahkeme kararlarını ötesinden berisinden çekiştirip, zihniyetlerinize göre bir "hüküm elbisesi" çıkarmak için uğraşacağınıza Fatih Altaylı gibi "net" olsanız ya...
Yahu bu yargılamaların ne hukukla, ne hukukilikle, ne demokrasiyle ne de başka bir "diğer"le ilgisi vardır...
Bu davalar Fatih Altaylı'nın dediği gibi tamamen "siyasi" idi; kararlar da haliyle siyasi oldu...
Kararlar "siyasi" ama bunu hiç anlamayanlar genç ve deneyimsiz, siyasi tarihi bilmeyen kimi bakan ve milletvekilleri...
Bu siyasi kararlarla Başbakan'ın her perşembe günü buluşup ülke sorunlarını paylaştığı Genelkurmay eski Başkanının “terör örgütü üyesi” olarak müebbet hapse mahkûm olduğunun farkında değil bunlar...
Neredeyse zil takıp oynayacaklar...
Oysa deneyimli olanların hiç sesleri çıkmıyor...
Yaşı benim gibi altmışı geçmiş 68 kuşağı Ak Partilileri izleyin göreceksiniz ki bilhassa İlker Başbuğ'un "terör örgütü üyesi" olma suçundan müebbet hapse mahkum oluşundan çok rahatsız olduklarını göreceksiniz...
Neden?..
Çünkü yatkın tarih benzeri olaylarla dolu...
En etkilisi de Almanya tarihinin en başarılı başbakanlarından biri olduğu kabul edilen Willy Brandt'ın; sekreteri Günter Guillaume'nin Doğu Alman Casusu olduğunun ortaya çıkması üzerine görevinden istifa edişi ve yargılanışıdır...
Yahu efendiler!..
Bu ülkenin Başbakanı'nın en yakın çalışma arkadaşlarından ve yurt savunmasından sorumlu Başkomutan vekili terör örgütü üyeliğinden mahkum oldu...
Buna sevinilir mi?..
Neyse; uzatmayayım...
Bu davalarda bilhassa İlker Paşa için samimi üzüntülerini belirten ve kararların "siyasi" olduğu için "adil olamayacağını" söyleyen Fatih Altaylı'yı alkışlıyorum...
Şu son (Ergenekon) mahkeme kararlarını ötesinden berisinden çekiştirip, zihniyetlerinize göre bir "hüküm elbisesi" çıkarmak için uğraşacağınıza Fatih Altaylı gibi "net" olsanız ya...
Yahu bu yargılamaların ne hukukla, ne hukukilikle, ne demokrasiyle ne de başka bir "diğer"le ilgisi vardır...
Bu davalar Fatih Altaylı'nın dediği gibi tamamen "siyasi" idi; kararlar da haliyle siyasi oldu...
Kararlar "siyasi" ama bunu hiç anlamayanlar genç ve deneyimsiz, siyasi tarihi bilmeyen kimi bakan ve milletvekilleri...
Bu siyasi kararlarla Başbakan'ın her perşembe günü buluşup ülke sorunlarını paylaştığı Genelkurmay eski Başkanının “terör örgütü üyesi” olarak müebbet hapse mahkûm olduğunun farkında değil bunlar...
Neredeyse zil takıp oynayacaklar...
Oysa deneyimli olanların hiç sesleri çıkmıyor...
Yaşı benim gibi altmışı geçmiş 68 kuşağı Ak Partilileri izleyin göreceksiniz ki bilhassa İlker Başbuğ'un "terör örgütü üyesi" olma suçundan müebbet hapse mahkum oluşundan çok rahatsız olduklarını göreceksiniz...
Neden?..
Çünkü yatkın tarih benzeri olaylarla dolu...
En etkilisi de Almanya tarihinin en başarılı başbakanlarından biri olduğu kabul edilen Willy Brandt'ın; sekreteri Günter Guillaume'nin Doğu Alman Casusu olduğunun ortaya çıkması üzerine görevinden istifa edişi ve yargılanışıdır...
Yahu efendiler!..
Bu ülkenin Başbakanı'nın en yakın çalışma arkadaşlarından ve yurt savunmasından sorumlu Başkomutan vekili terör örgütü üyeliğinden mahkum oldu...
Buna sevinilir mi?..
Neyse; uzatmayayım...
Bu davalarda bilhassa İlker Paşa için samimi üzüntülerini belirten ve kararların "siyasi" olduğu için "adil olamayacağını" söyleyen Fatih Altaylı'yı alkışlıyorum...