Fatih Altaylı Uğur Işılak'ı yerden yere vurdu! Kadına yönelik o sözlerini hatırlattı

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Uğur Işılak’ın kadınlara yönelik sözlerine çok sert tepki gösterdi. Ceren Özdemir olayı üzerinden Işılak'a yüklenen Fatih Altaylı, "Bunun da kadına yaklaşımı, yukarıdaki hasta ruhlu canavarı aratmayacak türden. Ama çevreye zararı muhtemelen daha fazla" diye yazdı

Uğur Işılak'ın kadınlara yönelik sözleri büyük tepki çekti. Habertürk yazarı Fatih Altaylı da Ceren Özdemir olayı üzerinden baktı meseleye...

Işılak'ın kadının binlerce yıllık “Birey olma” arzusunu, çabasını, savaşını büyük bir hadsizlikle çöpe attığını söyleyen  Altaylı o sözleri hatırlattı ve açtı ağzını yumdu gözünü...

Fatih Altaylı'nın Hande Sarıoğlu'na sözleri çok konuşulmuştu

Habertürk TV’de Spor Saati programında Hande Sarıoğlu ile Fatih Altaylı arasında sert bir tartışma yaşanmış ve Sarıoğlu'nun "Size bu soruyu yöneltirken emin olun iyi niyetimden. Ben böyle topun içine kendimi sokmam zaten haddim yok" sözlerine Altaylı, "Nereye sokarsan sok bilmiyorum ama bu yaptığını bana karşı bir saygısızlık olarak kayıtlarıma geçmiştir. Senden sakinleşme tavsiyesi alacak halim yok" diyerek karşılık vermişti.

Bunları söyleyebilecek kadar vahşi birini…

Dünden beri Türkiye bu meseleyi konuşuyor.

Ceren’i öldüren canavarı.

Bunu kadına karşı şiddet gibi görmek mümkün değil.

Bu başka bir şey.

Bu Türkiye’de pek görmeye alışmadığımız bir tür, bir nevi seri katil.

Türk Tipi seri katil demek daha doğru belki.

Kadınlara yönelik canavarca hislerle dolu birisi.

Bunu saklamıyor da… Açık açık anlatıyor.

İki kez cezaevinden kaçması, bu manyaklığına rağmen cezaevinden izinli çıkabilmesi falan da Türk tipi işler zaten.

O yüzden de başlıktaki gibi bir cümle kuruluyor, “Bunları söyleyebilecek kadar vahşi birini nasıl olur da cezaevinden çıkarırsınız” diye.

Ama biliyor musunuz ki, aslında beterin beteri var.

Bu bir canavar.

Bunun cezaevinden çıkarılması tabii hata.

Ama ya aşağıda anlatacağım varlığa ne diyeceksiniz!

Bunun da kadına yaklaşımı, yukarıdaki hasta ruhlu canavarı aratmayacak türden. Ama çevreye zararı muhtemelen daha fazla.

Şöyle konuşuyor, hem de gizli gizli değil, bir televizyon programında.
Sanat adamı sıfatıyla.

Diyor ki, “Kadının tabiatı bağlanmaktır, ait olmaktır. Erkeğinki öyle değildir. Erkek kadına ait olmaz, sahip olur”

Sahip olur derken sesine güçlü bir vurgu, bir sertlik de katıyor ve devam ediyor: “Aradaki fark bu. Bazı kadınlar bunu karıştırıyor. Ben böyle yapıyorum, sen niye böyle yapıyorsun. Aynısını yapmasını istiyor.”

Ve tam burada yeniden sesini kalınlaştırıp, sertleştirerek “Ben sahip olurum, sen ait olursun. Aradaki fark bu”

Şaka yapmıyorum.

Abartmıyorum.

Aynen böyle anlatıyor.

Büyük bir özgüven patlaması ile.

Kadının binlerce yıllık “Birey olma” arzusunu, çabasını, savaşını ve hakkını “Davudileştirilmiş” bir ses tonu ve büyük bir hadsizlikle çöpe atıyor.

Peki kim bu?

Dünden beri her şeye manşet olan hapishane kaçkını canavar mı?

Hayır değil.

Ama bu ondan daha tehlikeli aslında.

Çünkü bu “Sanatçı” adı altında geziyor ortalıkta.

Ey insanlık, tanıyın bunu, adı “UĞUR IŞILAK”

Tanımadınız mı?

“Dombıra”yı söyleyen adam desem!

Duymadınız mı?

TBMM’de uyuyan milletvekili desem!

Bu lafları söyleyebilecek kadar vahşi birini hapishaneden salmışlar, rezalet.

Bu lafları söyleyebilecek kadar gözü dönmüş birisini ise Meclis’e almışlar.

Bence daha büyük rezalet.

Bu kafa Meclis’te olursa, o kafa dışarda gezer.

Şaşırmayın.

Normaldir!