Fatih Altaylı özür dilemesin çünkü...

Sıra Fatih Altaylı'ya geldi zannımızca... Engin Ardıç özür dilediğine göre eh onun da bir karşılığı olmalı değil mi?

GAZETECİLER.COM - Bugünlerde camia olarak "ağız yıkama" hevesine kapıldık ya... Yıkamayanların ağızlarına "acı biber" sürmek için de sıraya girer olduk...

Malum geçen haftalarda Oktay Ekşi'ye karşılık Engin Ardıç'ın kellesine göz koymuştu; kimine göre "candaş" kimine göre "kindaş" olan medya...
Ardıç özür dileyip kelleyi kurtarınca sıra Fatih Altaylı'ya geldi zannımızca...

Hemen arşivler karıştırıldı...
Altaylı'nın Ahmet Kaya yazısı 'sevgili işbirliği" ile 'çak-çak' nidaları arasında yeniden ateşlendi...  (Bkn. Rasim Ozan ve Nagehan Alçı yazıları...).
"Özür dile" diye sesleniyor şimdi bir kısım camia...
Onlara Star yazarı Ahmet Kekeç de eşlik ediyor bugün...

"Delikanlı Fatih" deyip şunları yazmış;

"Bu arkadaşımız, önemli bir gazetenin genel yayın müdürlüğünü yapıyor. Muhtemelen “ilke” ve “ahlak” sahibi bir adam... Fakat, sahip olduğu ahlak, başkaları hakkında, “yavşaklar, şerefsizler” şeklinde yazılar yazmasına engel oluşturmuyor. Ben de bu “rahatlığı” anlamıyorum işte.

(...)Fatih Altaylı, Ahmet Kaya’nın yakınlarından özür dilemesin... İstemez... Özrü kabahatinden büyük olacakların özründen hayır gelmez... Hiç değilse, bu “rahatlığın” konforunu sürmemeli.

Medya düzeninde artık Fatih Altaylı’lara, Ertuğrul Özkök’lere, Oktay Ekşi’lere, sağa sola “müptezel, şerefsiz, yavşak, alçak, bidon kafa” diye saydıran kifayetsiz muhterislere yer olmamalıdır... Ya da “arkadaşlar” kendilerine çeki düzen vermelidir.

Yazının tamamı