Faşistler Engin Ardıç'a çok kızacak ama....

Yurtdışına çıkan hemen herkesin, özelikle de Yunanistan'a yolu düşenlerin başına sıkça gelen "Türk müsünüz?" muhabbetine girdik.

GAZETECİLER.COM
Engin Ardıç’ın bugünkü yazısının “Medya” ile hiç ilgisi yok…
Ne medyadan birini takmış kafasına ne de köşe yazarlarının genelindeki cehaleti söz konusu etmiş…
Peki bu sitede ne işi var?..
Yazı “mükemmel” de ondan işi var…
Buyurun okuyun lütfen…
 
 
Hemşerimi buldum gurbette
 
İsmi önemli değil, sormadım da...
Maria da olabilir, Sofia da, İrini de, Eleni de...
Yurtdışına çıkan hemen herkesin, özelikle de Yunanistan'a yolu düşenlerin başına sıkça gelen "Türk müsünüz?" muhabbetine girdik. Daha doğrusu, bizim hanım girdi, ben dinledim.
Monastiraki'den metroya bindik, Pire'ye gidiyorduk. Yedi durak.
Daha Thissio istasyonunu geçer geçmez başladı.
"Yekten" lafa girdi, teklifsiz.
Büyük göğüslü, iri kalçalı, yaşı benim kadar bir hanım...
Otuz yıldır buradaymış, alışamamış.
Adalıymış, kışın nerede oturmuş olduğunu da biz sormadık.
"Önce buralarda çok sıkıntı çektik, şimdi Ziraat Bankası şube açtı da çok şükür rahatladık" dedi.
Güllüoğlu'ndan börek ve baklava almış, paket yaptırmış, evine gidiyormuş. Kalithea'da oturuyor. Güllüoğlu ve Tike buraları kasıp kavuruyorlar, insanlar nasıl özlemişler... Çünkü hayatta her şey dolma ve cacıktan ibaret değil...
"Ara sıra gidip geliyorum İstanbul'a ama doyamıyorum" dedi.
"Biz oralıyız" dedi.
"İmkân olsa hemen şimdi dönerim" dedi. Kalithea'da indi.
 
Bu kadar değil Ardıç’ın yazısı…
Ama malum…
“Kopyala – yapıştır” olmuyor…
O halde lütfen