Ezilmiş yurttaşlar onda tecessüm ediyor...
Müzmin muhalif yazarların… Müzmin muhalif siyaset erbabının Erdoğan’a kustuğu kin ve nefreti gören bu insanlar… Erdoğan’a daha çok bağlanıyorlar…
Siyasette ve medyada
“muhalif” olmak demek:
Erdoğan’a kin ve nefret duymak…
Ne yaparsa “kötü” demek…
En güzel ve doğru yöntemi de önerse:
“Kendisi için istiyor”
diye yaygara koparmak…
*
İşte bu siyasetçi ve gazeteci türü…
Yıllardır:
Ezildiğine…
Horlandığına…
Dışlandığına…
Baskılandığına inanan milyonlarca yurttaşımızı aşağılamaktan
halen vazgeçmiş değil…
*
Ezilen…
Horlanan…
Dışlanan…
Baskılanan milyonlarca insan…
Güçlü kim olursa olsun…
İster ABD…
İster Rusya…
İster AB ülkeleri…
İster İsrail…
Ya da bir holding veya medya patronu
olsun…
Dik duran…
Taviz vermeyen…
Gerektiğinde en sert ifadelerle karşılık veren
Erdoğan’da “tecessüm” ediyor…
*
Müzmin
muhalif yazarların…
Müzmin muhalif siyaset
erbabının Erdoğan’a kustuğu kin ve nefreti gören bu
insanlar…
“Eyvah!” diyorlar… “Demek ki CHP iktidar olursa başörtüsü yasağı
yeniden başlayacak… Namazımıza karışacaklar… Orucumuza
karışacaklar…”
Ve sonra da…
Erdoğan’a daha çok
bağlanıyorlar…
*
İşte bu nedenledir ki Erdoğan hep kazandı…
Ömrü yettiği sürece de hep kazanacak…
AYIPTIR
AYIP…
Ey Mevlüt Çavuşoğlu!..
“Evet” oylarındaki artışı Almanya ve Hollandalı politikacıların aptallığına
bağlaman ayıptır ayıp!..
*
Ey Ahmet Hakan…
“Evet” oylarındaki artışı bir
CHP milletvekilinin aptallığına
bağlaman ayıptır ayıp…
*
İkinizin de yaptığı…
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın alın terine, emeğine saygısızlıktır…
*
Cumhurbaşkanı’nın da…
Başbakan’ın da…
Bir seçimi ya da referandumu kazanmak için karşı tarafın aptallık
yapmasına ihtiyacı yoktur…
NE OLMALI NE
OLMAMALI…
Gazeteci:
Taraflı olur, olmalıdır da…
Ama…
*
Gazeteci:
Taraftar olmamalı…
*
Gazeteci:
Amigo olmamalı…
Gazeteci:
Tetikçi olmamalı…
*
Gazeteci:
Herkesle
görüşmeli…
Ama…
*
Gazeteci:
Haber konusu olabilecek kimselerle dost olmamalı…
Gazeteci:
Haber konusu olabilecek kimselere düşman olmamalı…
NEREDE O ESKİ
GAZETECİLER!..
Yıl 1981…
Uğur Dündar, “250 bin kişiyi zehirlemeye
yetecek” miktarda uyuşturucu ile yakalanan bir
kişiyle TRT adına röportaj yapıyor…
Uyuşturucu taciri acayip nazik…
*
Eski dönemin gazetecileri olsaydı…
Böyle bir görüntüyü alır…
O uyuşturucu kaçakçısını
bulur…
(Yattıysa) Ne kadar hapis yattığını…
Uyuşturucuyu kimden aldığını açıklayıp açıklamadığını…
Daha sonra ne iş yaptığını…
Şimdi ne iş yaptığını falan sorar…
Acayip güzel bir haber yapardı…
*
Aaaaahhh ahhh!..
Nerede o eski
gazeteciler!..
NE KADAR İYİ ETTİ…
Eskiden bilge insanlar padişahlara, emirlere,
sultanlara:
"İbadet ederken padişahlık elbisesini çıkar,
tebaandan biri gibi başla namaza" derlerdi...
*
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın dün bir “hayır” çadırını ziyaret ettiğini okuyunca hatırladım
bu güzel geleneği...
*
İyi niyetli her ziyaret
de bir ibadettir…
Bozdağ’ın siyasetten
arınmış…
Bakanlık şapkasını da çıkarmış halini çok sevdim…
*
Ne iyi etti de o ziyareti yaptı…
ONUN İÇİN DE AYNI ŞEYİ
SÖYLÜYORUM…
Kemal Kılıçdaroğlu da bir “Evet” çadırını ziyaret etti…
Referandum çalışması yapan gençlere başarılar diledi…
Anayasada yapılacak değişikliklerle ilgili sohbet etti…
*
Gençlerin, “sizin için de evet diyoruz. İnşallah yüzde
65'le geliyoruz" deyişini tebessümle karşıladı…
*
Kılıçdaroğlu için de aynı şeyi
söylüyorum…
Ne iyi etti de o ziyareti
yaptı…
Muazzez İlmiye Hanımefendi yüz yılı
devirdi…
Bakın ne diyor:
*
“Hâlâ bugün bile ‘yaşlandım’ demiyorum. Çünkü
sadece yürümekte zorluğum var ama onun dışında her şeyim aynı!
Kafam aynı, gönlüm aynı, gençken neysem şimdi de oyum. Aynı şeylere
kızıyorum, aynı şeylerden hoşlanıyorum!”
*
Allah hepimize böyle bir beyin…
Böyle bir yürek…
Böyle bir beden…
Böyle bir karakter nasip eylesin…
Amin…