Ezgi Başaran kaybetti
Madem muhabirsin; diğer muhabirlerden 3 misli maaşı sana neden veriyorlar?..
Radikal Gazetesi’nde kendisine ayrılan bir “köşe”de “muhabirlik” yaptığını zanneden…
Ama...
“Köşe Yazarı” kadrosundan maaş alan Ezgi Başaran’a sormuşlar:
“Köşe yazarlığınız içinde muhabir bir tavra sahip olduğunuz hissediliyor. Bu iki konum arasında ne gibi bir ayrımdan söz edilebilir? Köşe yazarlığı ile muhabirlikte ortak olan nedir?”
Kızımız da “farklı” olacak ya; şu cevabı vermiş:
Muhabirim de ondan. 'Ne iş yaparsın?' dediklerinde köşe yazarıyım diyen var mıdır bilmiyorum ama varsa ben duymayayım. Gülesim gelir. Ya gazetecisindir, yani ya muhabirsindir, ya da değilsindir. Köşe yazarlığı diye meslek duymadım ben. Genelde çeşitli akademisyenler köşe yazarı olarak devşirilir bizim medyada.
Açın gazeteleri, bakın köşelere, kaç tane gazeteci göreceksiniz? Azıcık. Gazeteci olmayan köşe yazarları görüş ve düşüncelerini aktarırlar, analizler yaparlar. Şahsen bende öyle yüksek görüş ve düşünce bulunmuyor. O yüzden muhabirlik yapıyorum, muhabirlik yaparak fikir oluşturuyorum.
Sevgili kızımız
Sen bize onca “köşe yazarı” içinde “gazetecilikten gelmeyenleri sayar mısın ki biz de öğrenelim…
Orada da kalmayalım:
Madem muhabirsin; diğer muhabirlerden 3 misli maaşı sana neden veriyorlar?..
Onlardan farkın ne?..
Senin yazdıkların bir kutucuk içinde (köşede) yayımlanırken diğer muhabirlerin yaptıkları haberler niçin kutucuk içine alınmadığı gibi resimleri de bir kenara iliştirilmiyor()!?..
Yaaaa…
Cevap ver bakalım “köşe yazarı olmayan” ama gazete yönetimi ve muhasebesinden “köşe yazarı” muamelesi gören; “muhabir” olan ama diğer muhabirlerden çok daha fazla imkâna sahip olan Ezgi Başaran?..
Bu arada kızımız cevap verirken biz de hüküm cümlemizi kuralım:
Ezgi Başaran kaybetti…