Eyüp Can, Özkök'ü bu fotoğrafla yanıtladı

Eyüp Can ile Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök arasındaki Aziz Yıldırım polemiği ilginç fotoğraflar üzerinden devam ediyor...

GAZETECİLER.COM
Radikal yazarı Eyüp Can ile Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök arasındaki Aziz Yıldırım polemiğideki fotoğraf savaşları devam ediyor. Can bugünkü yazısında Özkök'e cevap verirken yeni bir fotoğraf daha paylaştı.

Eyüp Can, Aziz Yıldırım'la Özkök'ün Sivas'ta çakildiği bir fotoğrafı köşesinde yayınlayarak Özkök'ün tepkisini çekmişti. Hürriyet yazarı ise cevap olarak 'Sırp kasabı' Miloseviç'le çektiği bir fotoğrafı yayınlayarak meydan okumuştu. Eyüp Can ise tartışmanın ana konusu olan 'Konuş Başkan kim yanarsa yansın' çağrısını savunmaya devam ederken ilginç bir fotoğraf paylaştı. Can, mafyanın suskunluk yemini olarak bilinen Omerta öpücüğünü gösteren fotoğrafla  Özkök'le seslenmiş:

"Geçen ay Napoli’de çekilen şu ‘omerta öpücüğü’ fotoğrafına bakıp hem benim yazdıklarımı hem de kendi yazdıklarınızı bir daha gözden geçirin.
Benim mesajım çok açık…"


Bu fotoğraf geçtiğimiz günlerde ‘omerta öpücüğü’nin son örneği olarak servis edildi.

Eyüp Can "Sevgili Özkök boş ver Miloseviç'i, asıl bu fotoğrafa bak" söze başladığı yazısında şöyle devam ediyor:

Bu fotoğraf dünya medyasına geçen ay düştü.
Aslında yapılan klasik bir mafya operasyonuydu.
Amato-Pagano ailesine bağlı mafya babası Daniele D’Agnese uzun aramalardan sonra İtalyan güvenlik güçleri tarafından kıskıvrak yakalandı.
Fakat ne olduysa o an oldu.
Mafyaya özgü ‘omerta öpücüğü’ ritüeli yıllar sonra Napoli’de yaşandı.
Tıpkı ‘Godfather’ filmindeki gibi.
D’Agnese etrafını saran polislerin arasından sıyrıldı, arkadaşlarıyla tek tek dudaktan öpüştü.
Ve bu fotoğraf dünya medyasına ‘Omerta öpücüğü geri döndü’ başlığıyla yansıdı.
Verdiği mesaj şuydu:
Merak etmeyin; ağzım sıkı, asla konuşmayacağım!

Bu fotoğraf Hürriyet’te de çıktı ama demek ki kıvrak yazarlığının yanı sıra çok dikkatli bir gazete okuru olarak tanıdığım Ertuğrul Özkök’ün gözünden kaçmış…
Olabilir, tıpkı Aziz Yıldırım’la ilgili yazdığım yazıyı hukuki bir duyarlılıkla eleştirirken bizzat Aziz Yıldırım’ın ağzından çıkan “Anlaşılan fatura bana kesildi. Konuşursam herkes yanar! En başta da…” cümlesini atladığı gibi…
Gerçi hafta içindeki “Böyle gazetecilik olur mu Ertuğrul Bey?” sorgulamamdan sonra “O ayrıntıyı da belirtmeliydim” diyerek hatasını kabul etmiş ama “Ben yazının tamamına hâkim olan düşünceyi eleştirmek için yazmıştım” demekten de kendisini alamamış.

Yazının devamı için