Ey milletvekili olmak isteyen gazeteci... Vazgeç bu sevdadan!

Adaylar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Bu adaylar arasında hiç kuşku yok ki gazeteci arkadaşlarımız da olacak.

Kim isterse aday olabilir istediği partiden.

Buna diyeceğimiz yok, olamaz...

Yeter ki, aday gösterilecekler gazeteci de olsa, herkesin gözbebeği de olsa, siyasi olarak kifayetsiz olmasın, boş boş Meclis'e gidip oturan biri olmasın.

Geçen dönemde gördük, köşelerinde küfürname yazan, Tayyip Erdoğan'ın gözüne girmek için kendini parçalayan adaycıkları... Sonradan gördük ne işe yapdıklarını, ne dolaplar çevirdiklerini. Kimlere yaltaklandıklarını...

Hepsini gördük, hâlâ görüyoruz.

Cumhurbaşkanı mesleğinde başarılı olmuş MİT Müsteşari Hakan Fidan'ın adaylığına nasıl karşıysa, ben de başarılı gazetecilerin siyasete sürüklenmesine karşıyım.

Başarılı gazetecilerin (gerçek gazetecilerin) mesleğini bırakıp, dört duvar arasında oturma isteklerini de anlayabilmiş değilim.

Milletveikili olup da ne yapacaksın arkadaşım, otur oturduğun yerde, yaz yazını, mesleğin sayesinde zaten geldiğin yere gelmişsin.

Vazgeç bu sevdadan!

Ha yok "ben milletvekili olacağım" diye ısrarlı olanlara da Şamil Tayyar'ın hazin sonunu akıllarından çıkarmamalarını tavsiye ediyorum.