Evlilik programlarına kesilen cezalar çerez parası...
Hem en çok eleştirilen hem de en çok izlenen programlara FTÜK bugüne kadar 17 milyon lirayı bulan ceza kesti... Ancak TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, bu paranın çerez parası olduğu kanaatinde...
Ekranlardaki evlilik programları ile ilgili tartışma hız kesmeden sürüyor...
KHK ile yasaklanacağı iddiası havada kalırken, programların ağır para cezaları ile bitirilmek zorunda bırakılması formülü devreye alındı...
Ancak bugüne kadar kesilen 17 milyon liralık ceza da b programların bitirilmesi için yeterli olmadı...
Milliyet'ten Songül Hatısaru'ya konuşan TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, kesilen bu cezanın o programlarda kazanılan paranın yanında çerez parası bile olmadığını söyledi...
İlk dönemlerde yaşı ilerlemiş insanların "eş" aradığı p;rogramlar artık 20'li yaşlardaki gençlerin 70 milyonun gözü önünde adeta at pazarlığı yaparcasına eş seçmeye çalıştığı bir kıvama evrildi...
İşte Belma Satır'ın konuşla ilgili sorulara verdiği cevaplar:
AHLAKSIZLIĞA TEŞVİK KANAATİ...
- Evlilik programları ile ilgili çok şikayet geliyor mu komisyonunuza!
Hem de nasıl. Ekibimle birlikte Marko Paşa olmamaya, gelen her dilekçeye cevap vermeye, çözüm üretmeye çalışıyoruz.
Rivayete göre Marko Paşa Osmanlıcayı iyi bilmediği için şikayete gelenleri dinler, dinler, gönderirmiş.
Evlilik programları öğlen saatlerinde başlıyor, çocukların evde olduğu saatlerde, akşama kadar devam ediyor. Kamuoyunda bunların aile bütünlüğünü bozduğu, ahlaksızlığı teşvik ettiği kanaati infial yaratacak düzeylere ulaştı.
SEVGİNİN CANINA OKUDULAR
- Marko Paşa olmayacaksınız, ne yapacaksınız peki?
Bir hukukçu ve kadın olarak programların insan haklarına, kadın haklarına aykırı olduğunu, aile bütünlüğüne, topluma zarar verdiğini düşünüyorum. Akli melekelerinin yerinde olmadığı açık bazı insanları oraya çıkarıp günlerce konuşturmak, Sağlık Bakanlığını da ilgilendirir hale geldi. Resmi nikahlı insanları çıkarıp, hukuka aykırı olarak eş aratıyorlar.
Gencecik kızlar, kayınvalide, damat adayının önünde, emtia gibi kendisini sergiliyor, erkek de seçiyor. Üstelik seçerken; bacakların eğri, kilon fazla gibi aşağılayıcı, bir dil kullanıyor.
Aile; sevgi, saygı üzerine kurulmuş bir kurum. Programlarda sevginin, muhabbetin canına okudular. Mahremiyete, ailenin kutsallığına zarar veren bir tarz var orada. Şikayetler artınca bununla ilgili çalışma başlattık.
EKONOMİSİNE NEŞTER ATILACAK
- Nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz?
Normalde gelen dilekçeleri RTÜK’e gönderiyoruz. RTÜK, ‘Mevzuatım gereği ceza veriyorum, yasal yetkim bir yere kadar’ diyor.
Bu cezalar onlar için çerez parası. Öyle bir ekonomik boyut var ki programlarda, subliminal reklam alıyor, araya reklam alıyor. Büyük sponsoru zaten var. Cezayı ödüyor, devam ediyor. Böyle olunca biz de bu konuda çalışan bir alt komisyon kurduk. Komisyonunun başına yine bir hukukçu olan Gaziantep Milletvekili Canan Candemir Çelik seçildi.
Konunun Ekonomi Bakanlığı, RTÜK, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı boyutu var. Bütün bu kurumlarla işbirliği halinde çalışıyoruz.
Acı olan muhafazakar kanallarda da bu programların yapılması. Burada bir ironi var. Reyting, para her şey değil. Bunlara sponsor oluyorsunuz ama toplumun değerlerini yerle bir ediyorsunuz. Sponsor olunmaması, reklam verilmemesi için güçlü bir farkındalık yaratmak istiyoruz. Kadın derneklerinin bu konuda topyekün mücadele etmesi gerektiği kanaatindeyim.
ÇİN'DE KAMUOYU BASKISI BİTİRDİ
- Programların kaldırılacağı yönünde duyumlar var...
Hiçbir şeyin yasaklarla çözülmesinden yana değilim. Kamuoyu baskısı ile sponsorların çekilmesi, reklam verilmemesi, programların teker teker kendiliğinden kapanmasını sağlama amacındayız. Çalışmamız buna yönelik, bana göre ideali bu olur. Ama komisyondan farklı öneriler de çıkabilir.
Dünya örneklerine baktığınızda Çin’de kamuoyu baskısı sonucunda benzeri programların yayından kalktığını görüyoruz. Kapsamlı bir rapor hazırlayacağız. RTÜK, TRT, Başbakanlık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı’na önerilerimiz olacak.
Sosyal devletseniz gençlerinizi korumak zorundasınız. Ekranda gözlerinden ateş fışkırarak konuşan, aşağılayan ama üç saniye sonra gülen insanları izleyip duruyoruz. Bir gün evlenme kararı alıyorlar, ertesi gün tehdit ediyorlar. Bu tipler, gençlerin rol modeli haline gelmeye başladı. Tedbir almak zorundayız.