Etyen Mahçupyan yuvasına geri döndü!

"Zaman'da yazmıyor olsam bile bu gazetenin yazarlarından biriydim ve bu ilişki hiçbir noktada kopmadı. Diğer bir deyişle Zaman'dan Taraf'a 'ödünç' gitmiş oldum... "

GAZETECİLER.COM - Hrant Dink'in öldürülmesi sonra Zaman gazetesinden ayrılarak Agos gazetesinin genel yayın yönetmenliği görevini üstlenen Etyen Mahçupyan, Taraf gazetesinin kurulmasıyla burada yazmaya başlamıştı.

Mahçupyan bugün Zaman gazetesine geri döndü...

İşte Etyen Mahçupyan'ın "imdiden hoş bulduk..." başlıklı ilk yazısı:

"Mümkün olsa belki hepimiz değişimi izlemek ama etkilenmemek isterdik... Bunun özgüveni artırıcı, haklı olma duygusunu pekiştiren, fikirlerinizin ve inançlarınızın kalıcı olduğunu ima eden ve neredeyse huzur veren bir yönü olduğunu teslim etmemiz gerek.

Ancak bazen toplumsal devinim kişisel olanı kuşatıp içine alır. Değişim yıkıcı ve yapıcı zorlamasıyla ve buna oluşan tepkilerin sizi de sarsmasıyla hükmünü icra eder. Hayat elinizden bir miktar kaçar, yapılması gerekeni yapar, yaşanması gerekeni yaşarsınız.

2007'nin Ocak ayı benim hayatımda bir dönüm noktası oldu, bir derin parantez açtı... Halen kapanmamış bu parantezin ne zaman yerini sıradanlığa, iç huzura bırakacağını bilemiyorum. Ama aynı süreç yüzeyde, sosyal hayata ilişkin de bir parantez açmıştı ve şimdi o kapanıyor...

Hrant öldürüldüğünde Agos çalışanları beni gazetenin başına davet etmişlerdi. Tercih hakkım olduğunu düşünmediğim bu görev genel yayın yönetmeni olmamı ima ediyordu ve bu durumda Zaman'da yazmam söz konusu olamazdı. Bir süre sonra Taraf gazetesi yayına başladığında bana yapılan teklifi Zaman yönetimine ilettim ve olurlarını aldım. Çünkü Zaman'da yazmıyor olsam bile bu gazetenin yazarlarından biriydim ve bu ilişki hiçbir noktada kopmadı. Diğer bir deyişle Zaman'dan Taraf'a 'ödünç' gitmiş oldum... Cinayetten bu yana üç yıldan fazla geçti. Agos genç kadrosuyla bugün daha sağlam bir zemine oturuyor. Artık bana ihtiyaçları yok... Ve ben de Ekrem Dumanlı'nın deyimiyle 'yuvaya' dönüyorum.

Arada geçen sürede Agos ve Taraf gazetelerinde olmayı, kaderin bahşettiği bir lütuf olarak algılıyorum. Her iki gazete de Türkiye'nin demokratikleşme uğraşı içinde mukayesesiz mücadelelerin aktörü oldular, kendi çaplarında birer kahramanlık hikâyesi ürettiler."



Mahçupyan'ın "Yeniden başlayanlara 'hoş geldin' denir, ama galiba bu gazeteye de okuyucusuna da yeni dönemde topluca bir daha 'hoş geldin' denecek." diyerek bitirdiği yazının tamamını okuyabilirsiniz.