'Eski Solcu' neden BirGün'ü seçti?
Eski bir solcu olmama ve liberalizmin bayrağını tutmama rağmen BirGün'de yazmaya başlamam okuyucuları şaşırtacaktır. Fakat açıklamama izin verin...
"Eski bir solcu olmama ve liberalizmin bayrağını tutmama rağmen BirGün'de yazmaya başlamam okuyucuları şaşırtacaktır. Fakat açıklamama izin verin; günümüz ana akım medyasında zaten her yer liberal dolu... Hatta bugünlerde -tasvip etmiyorum- pişman liberaller bile var. Benim ise Taraf gazetesinde veya Yeni Şafak'ta yazmamın hiçbir anlamı yok. Benim için moral eşiği, BirGün'de yazmaya başlayan ilk liberal olmamdır.
Genç arkadaşlarımdan bazıları beni sosyal medyadan tanır. Gazete aracılığıyla tanışacağım yeni arkadaşlara şunu söylemek isterim ki; bugün medyada gördüğünüz bütün sivil toplumcu/ultra demokrat/postmodern eski solcu arkadaşlar yakın arkadaşım olur. Yeri geldikçe onlarla olan sohbetlerimden ve anılarımdan da bahsedeceğim. Bu yeni tanışmamıza istinaden size gusto sahibi, başarıya alışkın bir insan olduğumu da söylemeliyim. Bu arada; aralıklı ve boşlukları bol tutarak yazma alışkanlığı solcularda pek yok. Fakat bu bir gazetecilik kuralıdır, bu yüzden bana gelecek eleştirilere şimdiden cevap veriyorum.
Umarım benden sonra, artık gazete çalışanları bir daha, "Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" pankartı açmayacak. Onun yerine, "Eğitim kaliteli bir şeydir ve pahalıdır" pankartını açacağız.
Kürecik'teki füze kalkanını, özelleştirmeleri manşetten görmek zorunda olmadıklarını anlatacağım. Zira artık anti-emperyalist tavırlar her seferinde bir ihaleye veya girişimci bir işadamımıza dikkat çekiyor. Doğal olarak biz artık anti-emperyalizme ulusalcılık diyoruz.
Bazı alışkanlıklarından vazgeçmeleri zor olacak. Örneğin; yıllardır savundukları insan hakları, çok kültürlülük gibi kavramları unutmak zorundalar. Çünkü onları, birkaç yıl önce keşfinde önayak olan 4 kişiden biri olduğum, siyasal liberalizme atfedeceğiz. Bu sırada, piyasaları zora sokacak toplumsal çıkışlara sert müdahaleler olduğunda pişmanmış gibi, üzülüyormuş gibi yapabiliriz.
Gazetenin genç personeli ile birlikte buradan Gençlik Muhalefeti'ndeki arkadaşlara da sesleniyorum; olaylara karışmayın! Okulunuza gidin gelin, hiçbir siyasi partiye üye olmayın, devamsızlık yapmayın ve öğrenci temsilciliğine aday olun. Ha unutmadan şunu da ekliyorum; Girişimcilik kulüplerine ve kariyer günlerine katılmayı sakın unutmayın.
Ben ilk yazılarımı hep gençlere ayırırım. Bu yüzden bugün onlarla konuşuyorum. Daha sonraki günlerde eski solcu kartvizitimle hem gündemi değerlendireceğim hem de kaliteli bir yaşam tarzına sahip olmanıza yardımcı olacağım."