Eski medya patronu Fettah Tamince cemaat ile köprüleri attı
Rixos Otelleri'nin sahibi ve eski medya patronu Fettah Tamince, Gülen cemaatiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Gelen cemaatine yakınlığıyla bilinen ünlü
iş adamı Fettah Tamince, cemaatle olan ilişkisini bitirdiğini
açıkladı.
Cemaatin eğitim faaliyetlerini desteklediğini; ancak 17-25 Aralık süreci sonrası cemaatle olan birlikteliğini sonlandırdığını söyleyen Tamince, dershane tartışması sonrası AK Parti ile cemaat arasındaki tartışmanın bitirilmesi için bazı girişimlerinin olduğunu; ancak başarılı olamadığını açıkladı.
Turizm alanındaki yatırımları ve bir dönem medya şirektleri sahiplikleri tanınan ünlü iş adamı Fettah Tamince, cemaatten desteğini tamamen çektiğini duyurdu.
Karar.com isimli internet sitesine yaptığı açıklamada AK Parti ile cemaat arasındaki kırılmanın dershane tartışmasından sonra yaşandığını belirten Tamince, o dönemde arayı yumuşatmak için bazı girişimlerinin olduğunu; ancak başırılı olamadığını söyledi. İşte Tamince'nin açıklamalarından bazı satır başları;
CEMAAT'İN ÇALIŞMALARINA MADDİ VE MANEVİ DESTEKLERİM OLDU
- Kamuoyunda farklı yönlerinizle de bilinen bir isimsiniz... Mesela, Fethullah Gülen ve “cemaat” ile bir ilişkiniz oldu. Bu ilişkiniz nasıl başladı ve nasıl gelişti?
Gülen cemaatiyle ilk tanışmam lise çağlarıma dayanmaktadır. Eğitim yapmak suretiyle insana yatırım misyonuna büründükleri için kendilerine yardımcı olmuşumdur. 2013 Aralık ayına kadar da yardımlarım devam etmiş, yaptıkları eğitim çalışmalarına maddi ve manevi anlamda desteklerim olmuştur.
- Gülen Grubu ile AK Parti arasında iktidarın ilk yıllarında bir ilişki vardı. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Açıkcası bu ilişkiyi yorumlamak benim haddim midir, bilemiyorum. Zira kendimi bu ilişkiyi yorumlayabilecek kapasitede görmüyorum ancak gözlemlediğimi aktarabilirim. Türkiye’yi geleceğe iyi hazırlayabilecek, toplumu daha müreffeh ve demokrat bir hale getirebilecek, insanların üzerinde inanç baskısının olmadığı bir ortam oluşturma hayalindeydi sanki birleşmekteydiler.
- Başlangıçta bu ilişkide her iki taraf açısından uyum var mıydı? Yoksa her iki tarafın da gündemleri en başından beri farklı mıydı?
Az önce de belirttiğim gibi benim dışarıdan gözlemleyebildiğim büyük resimde, ülkenin ve insanlığın geleceği adına uyum içinde olduklarıydı. Ancak elbette ki, hükümette olan bir siyasi partiyle yine o günkü bakışımla bir sivil toplum kuruluşu olarak değerlendirdiğim diğer taraf arasındaki ilişki, bulundukları konumun gereği şeklinde olabilirdi.
TARTIŞMALARIN ALEVLENDİĞİ DÖNEMDE BAZI GİRİŞİMLERİM OLDU
- Kırılma ne zaman ve nasıl başladı?
Bana göre kırılma olarak yorumlayabileceğim başlangıç noktası, dershane tartışmalarının alevlendiği dönemdir. O dönemde bunun daha büyük kırılmalara vesile olabileceğinden endişe etmemden dolayı, bu alevlenmenin daha da büyümeden söndürülmesi adına bazı girişimlerim olmuştur. Ancak gayretlerim maalesef netice vermedi.
GÜLEN CEMAATİYLE İLİŞKİMİ TAMAMEN BİTİRİP İŞLERİME KONSANTRE OLDUM
Ama 17-25 Aralık kırılımından sonra daha önce her türlü desteği verdiğim, maddi manevi birlikteliğimin olduğu cemaatle dersane süreciyle başlayan uzaklaşma durumum, söz konusu operasyon döneminde kopma noktasına gelmiştir. 17 – 25 Aralık’tan itibaren Gülen Cemaati'yle ilişkimi tamamiyle bitirip işlerime konsantre oldum.
Cemaatin eğitim faaliyetlerini desteklediğini; ancak 17-25 Aralık süreci sonrası cemaatle olan birlikteliğini sonlandırdığını söyleyen Tamince, dershane tartışması sonrası AK Parti ile cemaat arasındaki tartışmanın bitirilmesi için bazı girişimlerinin olduğunu; ancak başarılı olamadığını açıkladı.
Turizm alanındaki yatırımları ve bir dönem medya şirektleri sahiplikleri tanınan ünlü iş adamı Fettah Tamince, cemaatten desteğini tamamen çektiğini duyurdu.
Karar.com isimli internet sitesine yaptığı açıklamada AK Parti ile cemaat arasındaki kırılmanın dershane tartışmasından sonra yaşandığını belirten Tamince, o dönemde arayı yumuşatmak için bazı girişimlerinin olduğunu; ancak başırılı olamadığını söyledi. İşte Tamince'nin açıklamalarından bazı satır başları;
CEMAAT'İN ÇALIŞMALARINA MADDİ VE MANEVİ DESTEKLERİM OLDU
- Kamuoyunda farklı yönlerinizle de bilinen bir isimsiniz... Mesela, Fethullah Gülen ve “cemaat” ile bir ilişkiniz oldu. Bu ilişkiniz nasıl başladı ve nasıl gelişti?
Gülen cemaatiyle ilk tanışmam lise çağlarıma dayanmaktadır. Eğitim yapmak suretiyle insana yatırım misyonuna büründükleri için kendilerine yardımcı olmuşumdur. 2013 Aralık ayına kadar da yardımlarım devam etmiş, yaptıkları eğitim çalışmalarına maddi ve manevi anlamda desteklerim olmuştur.
- Gülen Grubu ile AK Parti arasında iktidarın ilk yıllarında bir ilişki vardı. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Açıkcası bu ilişkiyi yorumlamak benim haddim midir, bilemiyorum. Zira kendimi bu ilişkiyi yorumlayabilecek kapasitede görmüyorum ancak gözlemlediğimi aktarabilirim. Türkiye’yi geleceğe iyi hazırlayabilecek, toplumu daha müreffeh ve demokrat bir hale getirebilecek, insanların üzerinde inanç baskısının olmadığı bir ortam oluşturma hayalindeydi sanki birleşmekteydiler.
- Başlangıçta bu ilişkide her iki taraf açısından uyum var mıydı? Yoksa her iki tarafın da gündemleri en başından beri farklı mıydı?
Az önce de belirttiğim gibi benim dışarıdan gözlemleyebildiğim büyük resimde, ülkenin ve insanlığın geleceği adına uyum içinde olduklarıydı. Ancak elbette ki, hükümette olan bir siyasi partiyle yine o günkü bakışımla bir sivil toplum kuruluşu olarak değerlendirdiğim diğer taraf arasındaki ilişki, bulundukları konumun gereği şeklinde olabilirdi.
TARTIŞMALARIN ALEVLENDİĞİ DÖNEMDE BAZI GİRİŞİMLERİM OLDU
- Kırılma ne zaman ve nasıl başladı?
Bana göre kırılma olarak yorumlayabileceğim başlangıç noktası, dershane tartışmalarının alevlendiği dönemdir. O dönemde bunun daha büyük kırılmalara vesile olabileceğinden endişe etmemden dolayı, bu alevlenmenin daha da büyümeden söndürülmesi adına bazı girişimlerim olmuştur. Ancak gayretlerim maalesef netice vermedi.
GÜLEN CEMAATİYLE İLİŞKİMİ TAMAMEN BİTİRİP İŞLERİME KONSANTRE OLDUM
Ama 17-25 Aralık kırılımından sonra daha önce her türlü desteği verdiğim, maddi manevi birlikteliğimin olduğu cemaatle dersane süreciyle başlayan uzaklaşma durumum, söz konusu operasyon döneminde kopma noktasına gelmiştir. 17 – 25 Aralık’tan itibaren Gülen Cemaati'yle ilişkimi tamamiyle bitirip işlerime konsantre oldum.