Eser Karakaş

Sanayicinin kredilendirilmesi konusunda bütün yükün sadece bankalar tarafından kaldırılabileceğine de....

2004 senesine kadar, çok yüksek enflasyon oranları üzerine fazla kafa yorulmadı, herkes, bir ölçüde de haklı nedenlerden yüksek enflasyon ve kamu açıklan arasındaki aşikâr ilişkiye vurgu yaptı.
Bütçe açıkları, kamu açıkları düşerse enflasyonun da ineceğine inandık, bu enflasyon belasının altında bir yerlerde, başka nedenler de, kamu açıklarına ve kapatılma yöntemlerine ilaveten var mı, pek ilgilenmedik.
2004'den itibaren çok başarılı bir kamu maliyesi yönetimi ile birlikte kamu açıkları düştü, enflasyondaki düşüş de bu kamu maliyesi iyileşmesini izledi.
Ancak, bugün AB ülkeleri arasında bile en başarılı kamu maliyesi sonuçları elimizde iken enflasyon yeniden yüzde ona doğru tırmandı, bu oran çok yüksektir, lütfen 90'lı yılların felaketi ile mukayese edip bugünkü sorunu görmezden gelmeyelim.”

Az önce okuduklarınızı Eser Karakaş’ın dünkü Star’da başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntıladım…

“Neredeyse altmış yaşıma geldim” dediğine göre, demek ki sevgili Eser ile enflasyon konusunda henüz kırkını bulmadığı yaşlarından beri tartışıyoruz…

Ben enflasyonla para arzı arasında birebir ilişki olmadığına inananlardanım…

Keza bütçe açıkları da benim için yüksek enflasyonun mutlak sebeplerinden biri değildir…

Bütçe açıklarının karşılıksız para basılarak kapatılmasına ben de oldum olası karşıyım Eser gibi…

Ama…

Sanayicinin kredilendirilmesi konusunda bütün yükün sadece bankalar tarafından kaldırılabileceğine de asla inanmadım, inanmıyorum…

Neyse…

Ayrı bir tartışma konusu…

Ben esasa geleyim…

Eser’in yazısı harika…

Özeleştiri değil elbette ama “acaba?” sorusunu o kadar “samimi” soruyor ki, kazanıyor…