Escobar, Robin Hood ve Ertuğrul Özkök...

GAZETECİLER.COM - ÖZEL ANALİZ
YAKUP MURAT

Baş Vezir tam otuz yıldır Sultan’a hizmet ediyordu…

Dürüsttü…

Sadakat sahibiydi…

Vefalıydı…

Temiz ahlâklıydı…

Ve…

Elbette çok başarılıydı…

Ama…

“Saray” dediğiniz yer “entrika” yuvasıydı…

Müptezel muhterisler hem hiçbir şey üretmiyorlar ama hem de Sultan dalkavukluğuyla yerlerini koruyorlardı…

Sadece yerlerini korumak olsaydı amaçları neyse de…

Gözlerini 30 yıldır Sultan’a sadakat ve başarıyla hizmet veren Baş Vezir’in makamına dikmişlerdi…

Nasıl da iğrenç yalanlar ürettiler Baş Vezir’i gözden düşürmek için…

Nasıl da itibarsızlaştırıcı iftiralar attılar…

30 yılını Sultan’a hizmet için harcarken “Dalavere” yapmayı öğrenemeyen Baş Vezir, üzerine atılan iftiraları yalanlayabilecek zamanı da fırsatı da bulamadı…

Sultan çevresini saran dalkavuklara, yalakalara inandı…

Baş Vezir’in öldürülmesini emretti…

İnfazı aç köpekler yapacaklardı…

Elleri ayakları bağlanan Baş Vezir tam aç köpeklerin önüne atılacakken Sultan “son arzun nedir?” diye sordu…

“On günlük erteleme istirham ediyorum Sultanım”  dedi Baş Vezir…

“Neden?” diye sordu Sultan…

“Borçlarımı ödeyebilmek, alacaklarımı tahsil edebilmek, emanetimde olanları sahiplerine iade edebilmek, emanet verdiklerimi evlatlarım arasında pay edebilmek için” dedi Baş Vezir…

Sultan bu on günlük ertelemeyi kabul etti…

Baş Vezir hemen, önlerine atılacağı köpeklerin eğitmenine gitti…

“Köpeklerine sadece on gün ben bakmak istiyorum… Al bu da bana yapacağın iyiliğin karşılığı” diyerek adama bir kese altın uzattı…

Eğitmen hiçbir şey anlamamıştı ama işine de gelmişti bu teklif…

On gün dinlendi eğitmen…

Köpeklerinin bakımını üstlenen Baş Vezir ise on günün sonunda artık köpekleri bizzat elleriyle beslemeye başlamıştı…

Ve…

İnfaz günü geldi…

Baş Vezir, her tarafı çevrili boş bir meydanda köpeklerin önüne atıldı…

Köpekler, son on gündür kendilerini besleyen, onları sevip okşayan Baş Vezir’i tanımışlardı…

Hemen sokuluverdiler yanına…

Kimisi kuyruğuyla bacaklarını okşadı…

Kimisi ellerini yaladı…

Sonra da kimisi kıçlarının üzerine oturdu yanı başına gelip de…

Kimisi uzandı ayaklarının dibine…

Sultan şaşırdı…

Baş Veziri hemen yanına getirtti…

“Ne oluyor böyle?..” diye sordu: “Daha öncekileri üç dakikada paramparça eden bu hayvanlar sana hiç dokunmadıkları gibi bir de üstüne üstlük seni sevdiler, ellerini yaladılar?”

Baş Vezir saygılı bir gülümsemeyle bakışlarını Sultan’ın gözlerinin içine çevirdi, olan biteni anlatıp, “ben onlara sadece 10 gün hizmet ettim… Size ise 30 yıl” dedi… “Onlar sadece on günlük hizmetim için bana zarar vermedikleri gibi beni sevgiyle karşıladılar… Siz ise etrafınızdaki münafıkların attıkları iftiralar ve aramıza soktukları nifaklar yüzünden beni ölüme mahkûm ettiniz…”

Sultan utandı…

Yüzü kızardı…

Baş Vezir’in bakışlarından kaçırdı gözlerini…

Baş Vezir’i yeniden göreve getirdi…

Münafıkları, müfterileri attı köpeklerin önüne bu sefer…

Hem de cezalarını ertelemeden yaptı bunu…

        *   *   *

Hürriyet’te tam 20 yıl genel yayın yönetmenliği yapan Ertuğrul Özkök, son yedi yıldır da haftanın altı günü köşesinde yazıyor…

14.09.2016 tarihli Hürriyet’te “Erdoğan ve Demirtaş, Öcalan ve Gülen, size subliminal mesajım var” başlığı altında yayımlanan yazısı aşağıda…

Az önce anlattığım öyküyü okuduktan sonra şimdi lütfen bir de Özkök’ün bu yazısını okuyunuz?..

Güç savaşları insanların avcı toplamacı toplumdan günümüze kadar hep kanlı geçmiştir…

Tepedekiler hep kıskanılmış…

Kimileri ise “İyi insan” görüntüsü verirken, aslında birer karakter cellâdı olduklarını gizleyebilmişlerdir…

Çevremizin, çevrenizin, daha çok güç sahibi olabilmek için sizi hizmet verdiğiniz güçlülerin gözünden düşürmek için yüzlerce kirli oyun çeviren bencil hesapçılarla dolu olduğunu unutmayın…

        *   *   *

ERDOĞAN VE DEMİRTAŞ, ÖCALAN VE GÜLEN, SİZE SUBLİMİNAL MESAJIM VAR

14.09.2016 Çarşamba

ERTUĞRUL ÖZKÖK

DİYECEKSİNİZ ki, bir ülkenin cumhurbaşkanının adı, bir etnik terör örgütünün başı, bir dini terör örgütünün başı ve terörle ilgisini kesemeyen bir siyasi partinin başı ile nasıl aynı haneye yazılabilir...

Durun kızmayın...

Çünkü bazı “subliminal” mesajlarım var.

Kemal Bey, Devlet Bey... Sizin adınızı da yazıyorum buraya.

***

Arife ve bayramın birinci geceleri ağır mesai yaptım.

Beşer saatten iki seans...

Ve Narcos dizisinin ikinci sezonunun 10 bölümünü bitirdim.

Dizi Pablo Escobar’ın hayatını anlatıyor...

Narcos’un birinci sezonunu sevenlere müjdeli haberim var.

İkinci sezon daha da müthiş...

***

Ha... Pardon, fotoğraftaki adamın kim olduğunu yazmayı unuttum.

Adı Wagner Moura...

Brezilyalı bir aktör ve Narcos dizisinde Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’ı oynuyor.

Ama ne oynamak...

***

Dizi, bir insanın, bir ülkenin kaderini nasıl etkileyebileceğini anlatıyor.

Siyasetle terörün, iyilikle kötülüğün, Robin Hood’lukla katilliğin, vicdanla vicdansızlığın nasıl yan yana, iç içe gittiğini görüyorsunuz.

İyilerin nasıl hata yapabileceklerini, kötülerin bile halkın gözünde nasıl kahraman haline gelebileceğini anlıyorsunuz.

***

İşte size 6 maddede subliminal Narcos mesajları...

NOT: “Subliminal mesaj” kavramı siyasetimize Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın gözaltına alınması olayı ile girdi. “Bilinçaltına işleyen mesaj” anlamına geliyor.

EN İYİYKEN NASIL BİR HAREKETLE EN KÖTÜ HALİNE GELEBİLİRSİNİZ

- KÖTÜLER DE ROBIN HOOD OLABİLİR: Dünyayı zehirleyen, insanları öldüren bir Deccal olabilirsiniz.Ama fukara halka iyi davranırsanız, aldığınızın bir miktarını dağıtırsanız, halkın kalbini kazanmış bir Robin Hood olabilirsiniz.Escobar, doğup büyüdüğü Medellin şehrinin sevgili “Patron”uydu.

***

- ROBIN HOOD’LAR DA KÖTÜ OLABİLİR: Robin Hood’ların kötülüklerinin de bir sınırı vardır.Halka para dağıtıp gönlünü alabilirsiniz. Ama el altından halka yönelik terör olayları düzenlemeye başlarsanız, kendi mahallenizde bile yapayalnız kalırsınız.Escobar’ın sonu, büyük bir alışveriş merkezini bombalatması ile başladı.

***

- CESUR VE ADİL OL: Terörle, kanunsuzlukla, yolsuzlukla mücadele için cesur mesajlar vererek iktidara gelirseniz, sözünüzü tutmalısınız. Teröre karşı en güçlü devlet, en adil davranan devlettir. Kolombiya’nın genç devlet başkanı böyleydi.

***

- HAKLI OLSAN DA FAİLİ MEÇHUL YAPMA: Devlet, darbeciyle, teröristle, yolsuzlukla mücadelede hukuki yollardan asla sapmamalı.Kolombiya devlet güçleri, Escobar’la mücadelede, fali meçhuller yapmaya, çocukları bile öldürmeye başlayınca Escobar’ı halkın gözünde yeniden güçlendirdi.

***

- HER ADIMIN SUBLİMİNAL BİR ANLAMI VARDIR: Attığın her adım seni en haklıyken en haksız duruma getirebilir.Ama attığın bir başka adım, yaptığın hatayı tamir edip seni yeniden haklı duruma getirebilir.Kolombiya devleti, Escobar’ı yakalamak için çocukları bile öldüren komutanın yerine, kanuni yollardan sapmayan bir komutanı getirdiğinde savaşı kazandı.

***

- SENİN ‘HAİNİN’ ONUN ‘KAHRAMANI’ OLABİLİR: “Kahramanlık” ve “hainlik” mahalleye ve zamana göre değişen kavramlardır.

NARCOS ŞARKILARI

- NARCOS dizisinin müzikleri de harika. Dramatik olarak filmde çok iyi kullanılmış. Dün sabaha karşı, bu filmin müziklerinden oluşan bir Spotify listesi yaptım. Listeye filmde olmayan ama bu diziye gidebilecek kendi seçtiğim şarkıları da ekledim. Güzel bir liste oldu. Sakin anlarda iyi gider.