Ertuğrul Özkök'ün aklına Yiğit Bulut neden geldi?
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut ile Ertuğrul Özkök'ün arasının iyi olmadığı herkesin malumu... Peki ama Özkök'ün aklına Yiğit Bulut'u getiren şey ne?..
Önceki gün AFP bir fotoğraf servis etti tüm dünyaya...
Üzerinde baya bir konuşuldu - yazıldı...
O fotoğraf karesinde, ABD Başkanı Trump'ın siyahi üniversite rektörlerini oval ofiste kabulu sırasında danışmanı Kellyanne Conway, koltuğun üzerine çıkıp diz çökmüştü...
Herkes fotoğrafa başka bir yerinden bakarken, o fotoğraf Ertuğrul Özkök'ün aklına arasının hiç de iyi olmadığını bildiğimiz Yiğit Bulut'u getirmiş...
Niye getirmiş?
Ertuğrul Özkök'ün köşesine bakalım:
YÜZLERİ GÜLDÜREN HARİKA BİR HAREKET
VALLAHİ ne yalan söyleyeyim, bu fotoğrafa bakarken Yiğit aklıma
geldi.
Bildiğimiz Yiğit Bulut...
Durun durun önce şu fotoğrafı anlatayım.
Benim Amerikalı Demokrat arkadaşlar bu kadına ifrit oluyor ama alınmasınlar, ben bu Kellyanne Conway’i sevmeye başladım.
Şu poza bakar mısınız Allah aşkına...
Kendi kafasına göre takılan bir Beyaz Saray danışmanı...
Ülkenin yeni kudret timsali Başkan, Beyaz Saray’ın o bildiğimiz efsane Oval Ofis’inde, etrafına ülkenin “siyahlar tarafından kurulmuş” üniversitelerinin yetkililerini almış konuşuyor...
O ne, Amerikan siyasetinin yeni “sarışın güzel kadını” elinde cep telefonu, divanın üzerine oturmuş, oradan fotoğraf çekiyor..
Samimi söylüyorum sevdim bu fotoğrafı, bu duruşu...
O anın öteki insanlarda yarattığı etkiye bir bakın.
Başta Başkan olmak üzere bütün o resmi zevat gülücük atıyor...
En ciddileri, en “Ağır ol da molla desinler” tarzından karakterleri bile, makarayı bırakmamak için kendini zor tutuyor...
Bana göre Trump iktidara geldiğinden beri ilk sempatik fotoğrafı bu.
Biraz şakayla, biraz ciddi, kendi kendime diyorum ki...
Keşke Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından biri de... Mesela Yiğit Bulut veya Mustafa Varank... Ne bileyim İbrahim Kalın... Böyle bir pozun erkek versiyonunu verse...
Bağdaş kurarak... Bir sıra gecesi oturuşu...
Ne bileyim, kendi bulacağı, sempatik bir poz... Bir hal, bir tavır...
Hepimizin yüzüne muzip bir gülüş konduracak bir jest...
Şöyle yumruk haline gelmiş avuçları açtıracak küçük bir hareket, takallüs etmiş yüz sinirlerimizi gevşetecek bir kelam...
Ne dersiniz çok mu zor... Hiç mi yakışmaz... Çok mu gelir şu somurtuk ülkeye...