Ertuğrul Özkök'ü isyan ettiren intihar

"Böyle kalleş pusularla, göz hapisleriyle, böyle kalleş mayınlarla kurulur postmodern istibdat" diyor ve bakın neler yazıyor;

GAZETECİLER.COM - Özel hayatının izlenmesi ve internette yayınlanması nedeniyle intihar eden albay, Ertuğrul Özkök'ü isyan ettirdi...

Bu durumu "pusu vesayeti" olarak niteledi...
Bülent Arınç'ın takip edilmesi ile aynı kefeye koydu...
Bir askerin hayatının dikizlenip ölüme sürüklendiği süreci "postmodern istibdat" olarak yorumladı...

İşte yazısından satırbaşları; 

Sevgili Ertuğrul;
Bugünkü yazının altına “aklı başında” herkes imza atar ama bazı şartlarda…
O şartlardan birisi, 28 Şubat sürecinde bizzat yaptıkların için “özür dilemen”…
Ve o özründe “samimi” olduğuna herkesi ikna etmen…
Aksi takdirde, günahkâr diye nitelediğin insanlara ilk taşı değil, son taşı atacak kişisin sen…
Hatta...
Taş atmaya hiç hakkı olmayan birinci kişi...
A.B.O.


(...)

Hadi gelin hesaplaşalım.

Hangisi daha kötü, hangisi daha pespaye?

Bazı subayların “Bülent Arınç’ı takip ettikleri” iddiası mı?

Yoksa bazı “birilerinin”, ordunun bir subayını ve eşini gizlice takip edip fotoğraflamaları mı?

Hangisi daha kalleşçe bir pusu?

Hangisi daha “asimetrik” bir savaş?

Bülent Arınç’ı günlerce konuştuk.

Manşetlerden konuştuk, köşelerden konuştuk.

Meclis’te konuştuk, sokakta, televizyonlarda konuştuk.

Peki bu kalleş pusuyu da aynı ölçüde konuşacak mıyız?

(...)

Pusu kurarak, çifte standart uygulayarak; “Kurunun yanında yaş da yanar” diyerek; eski mağduru, kayıtsız şartsız desteklerle bugünün zalimi haline getirerek; “Tali mesele, asli mesele” gibi demode Marksist bahanelerle, işimize yaramayanı görmezden gelerek; kendi ideolojik istasyonumuza giden her trene sorgusuz sualsiz atlayarak; her yolu mubah görerek; yani böyle bir ikiyüzlülükle demokrasiye mi gidiyoruz?

Yoksa postmodern bir istibdada mı....

Ben diyorum ki;

Ordunun içinden “birileri”, eğer Bülent Arınç’ın veya başka bir siyasetçinin evini tarassut altına almışsa, bunun üzerine gidilmeli.

Ama başka “birileri” de, bir albayın veya başka birinin evini, özel hayatını tarassut altına almışsa, onun üzerine daha da gidilmeli.

Yazının devamı da var...
Orası da