Ertuğrul Özkök'ten bomba 'erkeklik' ve 'sperm' yazısı
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında 'erkekliğini nasıl kaybettiğini' yazdı.
Dünkü yazısında "Yarın bu köşe çok neşeli olacak. Pazar Yazısı şu cümleyle başlayacak: "Lütfen densizliğime yoldaş olun..." İyi bir yolculuk olacak. "Gezi ruhuna sahip" herkesi bu densiz yolculuğumda bana arkadaşlık etmeye davet ediyorum" diyen Ertuğrul Özkök, bugün bombayı patlattı.
Ertuğrul Özkök'ün 'Erkekliğimi ilk kaybettiğim gün' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
TOPU ISKALAYAN TEKMESİ...
HAYATIMIN ilk büyük acısını ve ilk büyük korkusunu lise birinci sınıfta yaşadım.İzmir Namık Kemal Lisesi'nde futbol oynuyorduk ve bir arkadaşımın topu ıskalayan tekmesi parça etkili bir el bombasına dönüşerek hayalarımda patladı. O zamanlar terbiyeli bir çocuktum ve bacaklarımın arasında sarkan o iki şeyden "Hayalarım" diye söz ediyordum.
Sonraları onlarının adının "t...k" olduğunu öğrenecek ve tabiatıyla hayatımın gerikalan kısmında ve özellikle de ikili mahrem ilişkilerde her organımı gerçek adıylatelaffuz etmenin özgürlüğünü yaşayacaktım.O günden beri "T"a, "T" diyorum. Her yazıda dedektif titizliği ile dilbilgisi hatasıarayan okuyucularıma duyduğum saygıdan dolayı ve onlar da iki tane olduğu içinde sonuna "lar" ekini eklemeyi de unutmuyorum.
HAYALARDA PATLAYAN BOMBANIN İLK PARÇA ETKİSİ
Parça tesirli bomba hayalarımda patladığı an ilk etkisi şöyle oldu:Önce gözlerim karardı. Sonra o karanlık içinde yıldızlar yanıp sönmeye başladı.Bunu da, o güne kadar hayatım boyunca hiç tatmadığım bir ağrı izledi.O yaşlarda genellikle ağrılar geçicidir ama hayalarda patlayan parça tesirlibombanın kalıcı etkileri de olabilir.Mesela "erkekliği kaybetmek..."Burada bir parantez açıp size teknik bilgi vereyim.O yaşlarda erkeklik en kıymetli şeylerden biridir. Ama yıllar geçtikçe kıymetlenentek şey şarap değildir.Mesela, "erkeklik" dediğimiz şey de, ileriki yaşlarda daha kıymetli hale geliyor.Bunda şaşılacak bir şey de yok tabii. Azalan ve nadirleşen şeylerin kıymetininartması sadece sanat ürünleri için geçerli bir ekonomi kanunu değildir.
BABAMA AÇIKLIYORUM ERKEKLİĞİMİ KAYBETTİM
İlk tecrübesini futbolda yaşadığım bu hayat tecrübesini, daha sonra sırasıyla,mahalle kavgaları, ziyarete gelen bebekleri seveceğim derken yediğim tekmeler,en sonra da Tansu'nun fırlattığı çeşitli objeler sayesinde çeşitli defalar tattım.Hayalarda patlayan parça tesirli objelerin ağrı etkisi, üç ile beş dakika arasında geçer.Ancak erkekliğinizi kaybettiğiniz korkusu o kadar çabuk geçmez.O gece babam eve geldiğinde ona bir not gönderdim ve kendisini odadabeklediğimi söyledim.Hep açıksözlü bir çocuk oldum, babam elinde rakı kadehi ile yanıma geldiğindesıkıntımı en direkt cümleyle anlattım:"Baba galiba erkekliğimi kaybettim..."Babam, şehvetini tamamen kaybetmiş sakin bir belagatle söylediğim bu sözlerdenhiç etkilenmediğini açıkça belli etti.Sadece "Göster bakayım" dedi.
BABAM 'GÖSTER BAKAYIM' DEDİ VE TEŞHİSİ KOYDU
Tahmin edersiniz, biraz yaşım nedeniyle, daha çok da korku yüzünden iyiceküçülen şeyi bulup göstermek çok kolay olmadı.Babam şöyle bir baktı ve anında teşhis koydu:"Merak etme hiçbir hasar yok. Gençliğimde futbol oynarken benim de çok başımageldi."Yine de beni rahatlatan şey, babamın bu sözleri değil, ertesi gün bizzat kendiimkanlarımla ve tabii ki elimle yaptığım eksperimental birkaç hareket oldu.Erkekliğimi kaybettiğim gün, yeniden bulduğum gün oldu.
BİR ERKEĞİN HAYATLA İLGİLİ EN DERİN FELSEFİ SORUSU
NAMIK Kemal Lisesi bahçesinde yaşadığım bu ilk hayat
tecrübesi
bende hayatın anlamı ve anatomi ile ilgili çok felsefi bir
soru bıraktı.
"İnsanoğlunun bekasını sağlayan, tabii onun yanında başka şeyler de
sağlayan bu
kadar kıymetli bir organ, nasıl olur da, bu kadar korumasız bir
konumda olabilir."
Meğer bu soruyu soran bir tek ben değilmişim.
Geçen hafta büyük dikkatle okuduğum bir kitap, kafamdaki bu sorunun
cevabını
arıyordu.
Affedersiniz, kitabın ilginç
bir adı var. "Penisin şekli neden öyle".
Yazarı, Jesse Bering adlı Amerikalı bir gay psikiyatr.
Sakın gay dediğime bakıp beni homofobik sanmayın.
Adam kendini böyle tanımlıyor. Hayalarımda patlayan toptan sonra
benim
sorduğum soruyu yazar şöyle soruyor:
"Doğanın böyle sarkık yerleştirilmiş bir genetik bankaya bu kadar
çok yatırım
yapması tuhaftır..."
Bunları söylüyor ama onların niye aşağı doğru sarktığı ve bu kadar
korumasız
olduğunu yeterince açıklayamıyor.
Ama niye içeride değil de dışarıda oluğunu bir tür hava raporu ile
açıklıyor.
Erkeğin testislerine bakıp hava tahmini
yapabilirsiniz KİTAPTAN öğrendiğime göre, affedersiniz,
"akıllı sperm" onu taşıyan erkekten daha "cool" bir
arkadaş.
İnsan bedeni 36.5 veya 37 dereceyi severken, akıllı bir sperm
34 dereceyi tercih ediyor.
Spermler iklim değişikliklerine aşırı tepki gösteren bir özelliğe
sahip. İçinde dışarı
çıkmak için hep hazır beklediği odanın sıcaklığı 37 dereceye
çıktığı takdirde 50
dakika sonra bayılıyorlar. En dayanıklıları ise ancak iki buçuk
saat ayakta
kalabiliyor. Kitapta yok ama ben soruyorum.
Acaba kadınların "cool" yani serin duruşlu erkekleri beğenmelerinin
ardında, akıllı
spermin serin havayı sevmesinin etkisi var mıdır...
Kitabın anlattığına göre, testisler, ortam ısısı ayarlayan güneş
panelleri gibi
hareket ederler. O nedenle basit bir termometre olarak bile
görülebilirler. Evet testislerinize bakarak hava tahmini
yapabilirsiniz.
Kremaster kasını fitness hocası nezaretinde geliştirebilir
misiniz
TESTİSLER Brezilyalı sanatçı Ernesto Neto'nun eserlerindeki gibi,
yukarıdan aşağı
sarkan varlıklar olmakla birlikte, hep de böyle kalmıyor.
Testisleri yukarı çeken bir kas var ve adı "kremaster"...
Meraklı yanım kitapta şu sorunun cevabını aradı ama bulamadı.
Her türlü tekmeye açık bu çift taşımızı korumak için bu kaslarımızı
nasıl
kuvvetlendirebiliriz...
Haftada en az 4 gün hoca nezaretinde biseps kaslarımı geliştirmeye
uğraşıyorum.
Ağırlığı kaldırırken hoca bana yardımcı oluyor.
Peki kremaster kasını ne yapacağız...
Erkek hocayla çalışsanız tuhaf bir manzara ortaya çıkabilir.
Kadın hoca ile çalışsam, benim için sorun olmayabilir ama hoca ne
der bilemem...
İşte bu yüzden kremaster
kasları, gövdemizin en yalnız,
en hüzünlü ve en merhamet
edilecek kaslarıdır.
'PAZAR SEVİŞGENİ' DEĞİLSENİZ
NEDEN GECELERİ SEVİŞİRSİNİZ
EĞER tembel ve sıradan bir 'pazar sevişgeni' değilseniz, mutlaka
cuma öğleden
sonraları sevişirim gibi alelade prensipleriniz yoksa, normal bir
insansınız
demektir.
Yani benim de bir zamanlar yaptığım gibi, gece sevişmeyi tercih
eden insanlardan
birisiniz. Hiç düşündünüz mü bu neden böyledir. Kitaptaki açıklama
şu:
Gece, sevişmenin mahremiyeti daha kolay sağlanır.
Ava çıkmış alfa erkeği terminatörlere yem olmazsınız.
Spermler, dolayısıyla testisler de geceyi sever.
ERKEĞİ ALLAH YARATTI AMA
TESTİSLERİ DARWİN'E Mİ BIRAKTI
BAZI araştırmacılara
göre, testisler fazla
evrim göstermemiş ve hep aslına sadık kalmışlar.
Bu tezlerini ispatlamak için de şöyle tuhaf bir argüman
kullanıyorlar. "Çünkü, eğer
evrim geçirselerdi, daha gösterişli ve daha da sarkar hale
gelmeleri gerekirdi.
Üstelik kadınların da bu gösterişli testis torbaları ile gezen
erkeklere daha çok ilgi
göstermeleri beklenirdi."
Oysa böyle bir şey yok.
Evrim geçirdiğini ileri süren "Testis Darwincileri" ise, daha da
tuhaf şöyle bir iddia
ortaya atıyorlar: "Testisler, tavus kuşunun tüylerine benzer bir
evrim
göstermişlerdir."
Acaba erkek tavusun kuyruğu gibi rengârenk açılan testislerimiz
olsaydı nasıl bir
şey olurdu...
Fellini'nin 'Amarcord' filminde karlar içinde kuyruğunu açan o
tavusun yerine
rengârenk testislerini açan bir erkeği hayal edebiliyor
musunuz...
Ben edemedim.
FUTBOLCULAR FRİKİK ATILIRKEN
NEDEN ÖNLERİNİ KAPATIRLAR
SIRADAN ve sığ bir kafa mutlaka işe şu soru ile başlardı: "Beyin
mi daha kıymetli
bir organdır, yoksa testisler mi..."
Zeki ve normal bir erkeğin bu soruya vereceği cevap ise çok
açıktır: Tabii ki
testisler...
Futbolcular da zeki ve çevik insanlar olduğu için mantığın
emrettiği bu hareketi
yaparlar.
Sanmayın ki hemen birbirinin üstüne gelerek, o iki şeyin üzerine
kapanan eller, içgüdüsel bir refleksle hareket eder. Hayır son
derece şuurlu bir tercihin sonucudur.
Şimdi top sizde...
Jesse Bering "Penisin şekli neden öyle", Çev: Bare Kamçez, BigBang, 2014