Ertuğrul Özkök'ten Ahmet Kekeç'e cevap var
Öcalan’a ‘Recep Tayyip Erdoğan Büyük ödülü’ diye bir ödül verseler ve Öcalan kabul etmese...
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER)
Star Gazetesi yazarlarından Ahmet Kekeç'in, Hürriyet Gazetesi eski genel yayın yönetmeni ve halen başyazarı olan Ertuğrul Özkök'ü "Irkçılıkla suçlaması" (Evet; Irkçılık suçtur) ve bizim de Kekeç'in o yazısını haber yapmamız üzerine bazı tepkiler gelince Ertuğrul Özkök'ü aramak zorunda kaldık. Tepkiler, haberimizin "tek ayaklı" oluşuna, Ahmet Kekeç'in görüşleri verilirken Özkök'ün cevabının ise bilinmediğine ilişkindi.
Ertuğrul Özkök'e telefonla ulaştık. Ahmet Kekeç'in bugünkü yazısını okuyup okumadığını sorduk. Yoldaydı ve okumamıştı.
Müsaitse yazıdan bazı bölümleri okumak istediğimizi ve o konudaki görüşlerini almak istedik.
"O arkadaşlarla polemiğe girmek istemiyorum" dedi önce, "ama sizin ırkçı olduğunuzu iddia ediyor" deyince "neden?" diye sordu.
Ve Kekeç'in yazısındaki o bölümü okuduk telefonda:
Efendim, Hürriyet gazetemiz “Atatürk Barış Ödülü”nü reddeden Güney Afrikalı lider Nelson Mandela için “Çirkin Afrikalı” manşetini atmış... Ne feci! Ne fena!
Ertuğrul Özkök, Mehmet Akif Ersoy'un "Safahat" isimli eserinden bir beyit okudu önce: "Eşref Bey'in emir eri Zenci Musa omuzundan arşa yükseldi Nebi İsa" 'Sonra da sordu: "Mehmet Akif Ersoy da mı ırkçıydı yoksa?.." |
Sosyal medya bu haberle yıkılıyor.
Habere ek olarak bol miktarda Hürriyet gazetesi kupürü...
Biri (ünlü bir isim), “Arşive girip Hürriyet gazetesini taramalı. Kim bilir daha neler çıkacak” diye yorum yapmış.
Ben de “lüzum yok” diyorum...
Tarama yapmaya lüzum yok... Arşive girin, gazete desteleri arasından herhangi bir Hürriyet gazetesi çekin, mutlaka faullü bir manşetle yahut haberle karşılaşacaksınız. Boş yok, Hürriyet’imiz, “Çirkin Afrikalı” manşetini attığı gün, kendisi birtakım çirkinlikler yapmış...
Başlıktaki “çirkin” nitelemesi bir yana, daha berbat iki şey yapmış.
Bir: “Zenci lider” nitelemesini kullanmış. “Zenci” sözcüğünün ırkçılık içerdiğini bile bile... “Değil mi ki sen yüce Atatürk’ümüz adına verilmiş bir ödülü reddediyorsun, ben de sana ‘siyahi’ lafzını çok görürüm” demeye getiren bir niteleme...
Okumamız bitince sorduk:
“Öyle ırkçı bir manşeti atma ihtiyacını niçin duydunuz?”
Özkök telefonun öbür ucunda önce güldü sonra da “Bir insana ’Zenci’ veya ‘çirkin” demenin ya da doğup büyüdüğü kıtanın adıyla hitap etmenin hakaret olduğu nerede görülmüş ya da yazıyormuş?..” diye sorduktan sonra konuşmasını sürdürdü:
“Bugüne kadar birisine ‘zenci’ ya da ‘çirkin’ denildiği için dava açılmış da mahkeme ‘zenci’ ya da ‘çirkin’ diyen kişiyi mahkum mu etmiş?.. Yok böyle bir şey. ‘Zenci’ demek hakaret olsa sayın Başbakan kendisinin ‘Türkiye zencisi’ olduğunu söyler mi?. Hem yahu arkadaş, yıllardır ‘Çirkin Amerikalı - ‘Pis Yahudi’ diyen de aynı arkadaşlar değil mi?.. ‘Çirkin Amerikalı - Pis Yahudi’ diyen o çevreler Amerikalılara ve Yahudi’lere hakaret etmiş olmuyor da; o günün şartlarında, Türk milletinin ulusal kahramanı Atatürk adına verilen ödülü reddeden birisinin yaşadığı kıtanın adının önüne ‘çirkin’ sıfatı konulunca mı hakaret oluyor?”
“Neydi o günün şartları?”
“Askeri darbenin üzerinden üç seçim geçmiş. Turgut Özal Cumhurbaşkanı, siyasi yasaklarından kurtulmuş Süleyman Demirel başbakan, İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü Başbakan yardımcısı. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı Güneydoğuda Kürt realitesini kabul ettiklerini açıklamışlar. Türkiye tabularını yıkıyor yani o günlerde.”
“Ne alaka?”
“Manşetin atılışında asker baskısı arayanlar var da o nedenle söylüyorum. Alâkası bile yok diyorum. Hem birisine ‘çirkin’ demek suç değil ama ortada bir ırkçılık yokken birisinin ‘ırkçı’ olduğunu ileri sürmek asıl suçtur. Dünyanın hiçbir ülkesinde birisinden ait olduğu kıtanın adını anarak söz etmek ırkçılık olarak kabul edilmez. Edilse ‘Asyalı’ demek, ‘Avrupalı’ demek hep hakaret ve suç olarak kabul edilmeli. Dedim ya bir insana ‘çirkin’ demek de yaşadığı kıtanın adıyla hitap etmek de suç değildir. ‘Zenci’ kelimesi de Türk tarihinde hiçbir zaman ‘ırkçı’ bir ifade olarak kabul edilmemiştir. Aksini iddia eden arkadaşlar Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakıversinler bir zahmet. O günkü gazetelerin arşivlerine de girip baksınlar; Mandela için neler yazılmış, neler yakıştırılmış. Hem unutmayın. Daha düne kadar aynı arkadaşlar Öcalan için de ‘bebek katili’ diyorlardı ama bugün aynı kişiden ‘barışın kahramanı’ olarak söz ediyorlar..”
Telefondaki sesi gidip gelmeye başlayınca; “şu anda bulunduğunuz yerden kolay görüşülmüyor son bir sorumuz olacak” dediğimiz anda hatlar kesildi…
Az sonra bir kez daha aradık:
“Son soruyu duymamak için telefonu kapatmış olamazsınız herhalde?” diye sorduk:
“O kadar kaba olabileceğimi düşünür müsünüz?” karşı sorusuyla aldık cevabımızı.
“O halde soruyoruz” deyip sorduk: “Bugün bazı siyasi veya sosyal guruplar, Öcalan’a ‘Recep Tayyip Erdoğan Büyük ödülü’ diye bir ödül verseler ve Öcalan kabul etmese, sizi ırkçılıkla suçlayan arkadaşlar sizin o gün Mandela’ya gösterdiğiniz tepkiyi gösterirler mi sizce?”
“Bu soruyu bana soracağınıza beni ırkçılık gibi dünyanın en aşağılık suçlarından biriyle suçlayanlara sormanız gerekmez mi?”
“Haklısınız… O halde aynı soruyu buradan Ahmet Kekeç’e soruyoruz…”
Evet efendim. Ahmet Kekeç’in suçlamalarına Ertuğrul Özkök’ün vereceği cevabı merak edenlerin meraklarını giderdiğimizi umuyoruz.
Not: Özkök'ün telefonuna kolayca ulaştık ancak Kekeç telefonumuza cevap vermedi. Yani, telefonu çaldı ama açmadı. O nedenle soruyu buradan sorduk...