Ertuğrul Özkök
Bugünkü Hürriyet’te ise Fehmi’nin kendisini yıllarca eleştirmesini, attığı kimi manşetleri temcit pilavı gibi gündeme taşımasını...
Ertuğrul Özkök’ü alkışladığımda, kazandırdığımda veya “Günün Köşe Yazarı” seçtiğimde küfür ve hakaretlere karşı “şerbetli” olduğum için rahatça bugün yine “Ertuğrul Özkök kazandı” diyebilirim…
Çünkü…
Benim saygı duyduğum köşe yazarı ve de yazarlığı; “Kompleksli” olmayan tiplelerdir…
Ruhi durumları düzgün…
Zihinleri açık…
Vicdanları özgür…
Adalet duyguları yüce olanlar…
18 yıl önce Brüksel’de tanıştığım ve çok tuttuğum Fehmi Koru (Zaman’da yazıyor, Ankara temsilciliğini yapıyordu) için patronum Mehmet Ali Ilıcak ve genel yayın yönetmenim Behiç Kılıç merhuma “Tam bizim gazetelik… Hem muhafazakâr ama hem de Batılı düşünceye sahip, modern, dünyevi tarafları da olan, Başbakan’a (Erbakan merhum) da yakın…” dediydim…
Olmadı…
Ya bizimkilere fazla muhafazakâr geldi…
Belki kendisi istemedi…
Geçmiş zaman…
Ama o gün bugündür ben onu hep “Merkez Medya”da okumak istedim…
Nihayet oldu…
Fehmi Koru artık HaberTürk’te yazacak…
Fatih (Altaylı) yönetimindeyken tam merkezdi…
Selçuk (Tepeli) döneminde iktidara yakın merkez olsa da konumu itibarıyla ”Merkez” bir gazete HaberTürk…
Tebrikler Fehmi Koru…
“İyi ama” diyeceksiniz… “Hani Ertuğrul Özkök kazanmıştı?”
Tamam işte şimdi onu izah edeceğim…
Fehmi yıllarca Ertuğrul’u tenkit etti (Düzey düşürmeden yaptı elbette)…
Ertuğrul ise ona asla cevap vermedi…
Sustu…
Kabul ettiği için değil; Fehmi ile birlikte gündeme gelmemek, ona da kendi köşesinde "meşruiyet" kazandırmamak için (Hatırlarsanız Ertuğrul benden de hiç söz etmez köşesinde ve ben bana neden meşruiyet kazandırmak istemediğini bildiğim için saygı duyarım) sustu…
Bugünkü Hürriyet’te ise Fehmi’nin kendisini yıllarca eleştirmesini, attığı kimi manşetleri temcit pilavı gibi gündeme taşımasını, Aydın Doğan’a sık sık, “sen iyi insansın ama genel yayın yönetmenin kötü, çok kötü” demesini bile unutarak, “aramıza hoş geldin Fehmi Abi” diyebildi…
Şimdi söyleyin bakalım…
Günün kazananı olarak siz olsanız kimi seçerdiniz?..
Kompleks yapmayanı mı?..
Yoksa çok eleştirdiği merkez medyada yazmayı kabul edeni mi?..
Ben “kompleks yapmayanı” tercih ettim…
Not: Ertuğrul’un “Fehmi abi” diye hitap etmesindeki ironinin ne olduğunu ayrıca izah etmeyi okurlarıma saygısızlık addediyorum…