Ertuğrul Özkök
Emin Çölaşan'la terazinin aynı kefesine konulması ve bunu kahkahalarla karşılaması çok sevimli bir muzırlık...
Bazen (galiba "çokça") şöyle bir soruya muhatap oluyoruz:
"Adam/kadın hiçbir şey yazmamış ama canınız istemiş günün
yazarı demişsiniz"...
Oysa kaç kere ölçülerimizi yazdık...
Bir kez daha hatırlatalım...
Bizim için iyi bir makale "samimi"dir...
"Özeleştiri" yapmaktan gocunmaz...
"Bilgi" verir...
"Küfür" etmez, "fikir"
üretir...
"Hakaret" yoktur ve farklı düşüncelere
hoşgörülüdür...
Ve şimdi de küçük bir bilgi notu:
Ertuğrul Özkök'ü HÜRRİYET Genel
Yayın Yönetmeni olduğu dönemde en sık eleştirenlerdeniz...
Ama artık o sorumluluğu yok...
Şimdi bizlerden farkı, haftanın 6 günü HÜRRİYET
gibi bir dev gazetenin birinci sayfasından anonslanması...
Ama kabul ediyoruz ki neredeyse bütün yazıları ölçülerimize
uyuyor...
Asla "Fanatik" değil...
Empati yapmayı beceriyor...
Bugünkü yazısına gelince...
Her zaman olduğu gibi "çok samimi"...
"Hoşgörülü"...
İçinde "küfür" ve "hakaret"in
zerresi yok...
Ama buna rağmen Emin Çölaşan'la terazinin aynı
kefesine konulması ve bunu kahkahalarla karşılaması çok
sevimli bir muzırlık...
Uzatmadan açıklayalım...
Ertuğrul Özkök "Günün Köşe Yazarı"dır ama
gerekçeleri sadece buraya yazdıklarımız kadar değildir...
başlığı altında yayımlanan makalesinin tamamını okumak
gerekir.