Ertuğrul Özkök için...

Bilhassa köşe yazarları okurlarını bilgi sahibi yapmak yerine sorunlar karşısında tutum sahibi olmaya zorluyor…

Kötü…

Çok kötü hem de…

O kadar kötü ki…

Gazetecilik giderek kokuşuyor, şahsileşiyor, amigolaşıyor ve haliyle de köleleşiyor…

Neden?..

Çünkü…

Bilhassa köşe yazarları okurlarını bilgi sahibi yapmak yerine sorunlar karşısında tutum sahibi olmaya zorluyor…

Kamplaştırıyor…

Hemen hepsi kendi mahallelisini övüyor, karşı mahalleliyi yerden yere vuruyor…

Gerektiğinde…

Kendi mahallelisinin de haddini bildiren buna karşı hak etmişse karşı mahalleliye hakkını veren yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor…

Kabul…

Beni “Yazar”dan saymayabilirsiniz…

Ama…

Ben kendi mahallelim de olsa haddini bildiren, buna karşı hak etmişse karşı mahalleliye hakkını verenlerdenim…

Bugün Ertuğrul Özkök’ü alkışlayacağım…

Ve biliyorum ki bu defa da “Aynı mahallelisiniz tabii alkışlayacaksın” itirazlarıyla karşılaşacağım…

Kabul…

Ama…

Ertuğrul’u alkışlama gerekçemi okuyunca hak vereceksiniz…

Çünkü…

Ertuğrul, Başbakan’ın davetine katılan sanatçıların muhalif medyada aşağılanmalarına, hakaretlerle sindirilmek istenmelerine karşı çıkıyor…

Ki…

O muhaliflerin hemen hepsi Ertuğrul’la aynı mahallenin sakini…

İşte o nedenle de alkışı hak ediyor…