'Ertuğrul Özkök gizli eşcinsel olabilir'
İzzet Çapa'ya konuşan Serdar Turgut, Fethullah Gülen'den 50 liralık lahmacuna, seks yaşamından babası ile ilişkisine kadar çok şey anlattı ama en çok Özkök için söyledikleri konuşulacak...
Yıl 1983... Yeni çıkan YÖK yasası ile üniversiteden atılan pek çok aydın arasında genç bir asistan da var. Üniversitedeki bu dalgalanma Serdar Turgut'un hayatında yepyeni bir sayfa açıyor... İşsiz Serdar, gazeteci olmak için başvurduğu Güneş gazetesinde Güneri Civaoğlu tarafından işe alınıyor ve yaklaşık 30 yıllık bir serüvene böylece adım atıyor. Bunca yıl içinde neredeyse dolaşmadığı gazete kalmıyor Serdar'ın. Hürriyet, Güneş, Cumhuriyet, yine Hürriyet ve aynı gazetenin Washington temsilciliği derken Akşam'a Genel Yayın Yönetmeni oluyor. Oradan da Habertürk'e geçen Serdar Turgut'un mesleğe bakış açısı....
Diye bir giriş yapacaktım bu röportaja ama onunla konuşmaya başlayınca bütün bu cümlelerin nasıl abes kaçacağını hemen anladım. 'Salaklığın alemi yok' dedim kendi kendime. Çünkü karşımda gerçekten uçuk bir insan, pek çok şeyi aşmış bir hayat filozofu vardı. Ben de biraz ona ayak uydurmaya çalışınca 'uçuk üstü' bir söyleşi çıktı ortaya. Onun gibi halk plajına gidemedik ama Nişantaşı'nın göbeğindeki bir AVM'de mangal yaptık, birlikte lahmacunları indirdik mideye. Kısacası bu muhabbeti emniyet kemerlerinizi bağlayarak okumanızı tavsiye ederim. Serdar Bey biraz hız biraz da ahlak sınırını aştı, bendeniz de ağzım açık dinledim. Ama baştan söyleyeyim, sözün mülkü muhatabında değil sahibindedir.
Amerikan Rüyası'ndan uyanabildiniz mi yoksa Yeni Dünya
aşkı devam ediyor mu?
Severim Amerika'yı ama aşığı olduğum söylenemez. Amerikan yaşamı
berbattır. Sadece popüler kültürü ilgimi çekiyor artık.
Doğru söyleyin Amerikan ajanı olabilir
misiniz?
Ben onlara akıl danıştığıma göre bir türlü ajanım herhalde
"Bir türlü" nasıl oluyor?
Ajan olma ihtimali bulunan bazı Amerikalılarla görüşüyorum. Onlar
da bana bilgi almak için zaman zaman sorular soruyorlar.
Aman 007 Bey, sorduğuma pişman oldum. Rana Hanım'la
tanıştığınız zaman evliymişsiniz? Ne oldu da gözünüz
karardı?
Gazetede oturuyordum. O da bir iş için gelmiş. İlk görüşte aşık
oldum. "Hapı yuttun oğlum Serdar" dedim... Ve işte gördüğünüz
haldeyim.
SEKSÜEL MAZOŞİSTİM, FETİŞLERİM DE VAR
[page_end]
SEKSÜEL MAZOŞİSTİM, FETİŞLERİM DE VAR
Kolay tavlayabildiniz mi bari Rana Hanım'ı?
Oldukça zor bir süreçti. Evli olmam da işleri güçleştiriyordu.
Toplumsal baskılar, boşanmalar filan derken aştık hepsini...
Yazılarınızda Rana Hanım'ın çok konuşmasından şikayet
ediyorsunuz...
Yahu Amerika'da ünlü Niagara şelalesine gittik. Onun sesinden
şelalenin sesini duyamadım. Öyle sivridir sesi. Yazmıştım da
bunu...
Her yerde seçebilir misiniz sesini?
Kesinlikle. Sen de duyarsan anlarsın. Bir kere bağırttır kendine
bak gör...
Siz de pek kolay bir adam değilsiniz
herhalde!
Ben de onu diyecektim, değilim!
Ve zor adam zoru seçti. Mazoşist bir yanınız var
mı?
Tabii... Seksüel mazoşistim. Fetişlerim de vardır. Fetişizm ile
mazoşizm bir noktada buluşur bende.
Bilseydim hediye kırbaç getirirdim. Aldattınız mı hiç
Rana Hanım'ı?
Eskiden onun bana yazdığı açık bir çek vardı. "Yurt dışına çıktığın
zaman ne istersen yap ama benim etki alanımda, yani İstanbul'da
yasak" derdi...
NEW YORK'TA TEK GECELİK İLİŞKİLERİM OLDU
Peki siz bu çeki bozdurdunuz mu hiç?
New York'ta yaşadığım tek gecelik ilişkilerim olmuştur. Ama aldatma
sayılmaz bu..
Hop hop durun bir dakika benim ahlak anlayışıma ters bu
işler. Bedenlerin buluşması aldatma değil midir. Bunun Amerikalısı,
Türk'ü mü var?
Aldatma daha farklı bir olay. Bir açıklık getirelim şuna... Benim
orada bir yer altı dünyam var. Bildiğin yeraltına inerim. Orası
seksüel ilişkilerin olduğu bir dünyadır.
Kucağında kedisiyle Marlon Brando'yu göremeyiz orada
yani...
Yok, Godfather'ın yer altı dünyası gibi değil... Kendine özgü
kuralları vardır o yerlerin. Parasız cinsel ilişkiye giren de
vardır, fahişesi de... Ama normal gündelik hayatını yaşayan
insanlar da gelir. Bunlar özel kulüplerdir. Ben yaşayacağımı orada
yaşarım. Yani parayla seks filan değil... Yanlış anlaşılmasın.
Tövbe estağfurullah. Peki Rana Hanım aynı şekilde
davransa rahatsız olmaz mısınız?
Olurum tabii...
Mazoşizm, fetişizm derken biraz da faşizm var sizde
galiba... Ben yaparsam serbest, karım yaparsa yasak...
Yasak demedim, rahatsız olurum dedim.
Peki böyle bir durumda tepkiniz ne olur?
Valla hiç bilemiyorum...
Peki yapmayacağından emin misiniz?
Hayır, hem neden olayım ki?
500 KADINLA YATMA
FIRSATINI KAÇIRDIM
[page_end]
500 KADINLA YATMA FIRSATINI KAÇIRDIM
Bunun cevabı bende yok tabii... Peki korkak bir insan
mıdır Serdar Turgut?
Oldukça...
Yazı yazarken mi gelir bu korku?
Tam aksi, yazarken hepsi geçer. Hayattan korkularım var
benim...
En korktuğunuz şey ne?
Şimdi çocuğumla ilgili korkularım var.
Kaç yaşında oğlunuz...
10... Akıllı ve zeki olduğu için çok mutluyum. Sosyal ortamlarda
benden çok daha iyi.
Asosyal misiniz?
Maalesef. Sadece konuşamadığım ve sormaya zorlandığım için
hayatımda en az 500 kadınla yatma fırsatını kaçırmışımdır.
Özür dilerim Bay Julio İglesias.Tek eşlilik sizin
tabiatınıza uygun değil galiba.
Bırak beni, tek eşlilik kadının da, erkeğin de ruhuna
aykırıdır.
Rana hanımla bu kadar uğraşıyorsunuz; tam tersi ya o
yazar olsaydı da sizi tiye alsaydı?...
Hayatımda en zevk aldığım şey şudur; karşımda bir köşe yazarı
olsun, onunla kavga edeyim...
Ben karınızı soruyorum. Böyle bir durumda gece yatarken
boğmak istemez miydiniz onu?
Hayır, yazıyla boğardım.
Rana hanım gerçekten 'cadaloz' mu?
Sert bir kadındır. Güçlü bir karakterdir. Evde evle ilgili her
türlü kararı o verir.
İlk günlerde çok süründürdü mü sizi?
Hem de nasıl... Düşünsene bir yandan evliyim ama o zamanki karım
yurtdışında. Rana ile gayri meşru bir ilişkimiz var topluma göre.
Onu ikna etmeye çalışıyorum. O da beni bir an önce kafasına göre
düzene sokmaya çalışıyor. Beni süründürerek adam olacağımı
düşünürdü. O zamanlar gerçekten alkolik oluyordum.
Rana Hanım'ın kocası olmak mı zor, Serdar Turgut'un
karısı olmak mı?
O benim karım olmaktan, ben onun kocası olmaktan çok hoşnut
olmayabiliriz zaman zaman.
ERTUĞRUL ÖZKÖK GİZLİ EŞCİNSEL OLABİLİR
[page_end]
ERTUĞRUL ÖZKÖK GİZLİ EŞCİNSEL OLABİLİR
Şimdi hayatınızdaki bir başka önemli insana gelmek
istiyorum. Ertuğrul Özkök...
O eskiden önemliydi.
Hoppala...Yoksa dedikleri gibi çok mu çabuk insan
harcıyorsun sen?
Biraz düşündükten sonra harcıyorum.
Size gazetede ilk köşeyi veren Özkök değil
miydi?
Yayın yönetmeni oydu, başkası veremezdi zaten. Ama belki de ben
almışımdır.
Nasıl yani?
Hürriyet'in Washington temsilcisiydim. Amerika'daki evime misafir
olarak geldi. Haftada bir de gazeteye mizah yazıları yazıyordum.
Türkiye'ye dönmek istediğimden, 'yazıları 7 güne çıkaralım' dedim.
Ben formüle ettim yani meseleyi.
Yani o vermedi, siz aldınız...
Ertuğrul'un yaptığını küçümsemek istemiyorum ama durum aynen
anlattığım gibi...
Bu arada özel olarak görüşüyor musunuz?
Son günlerde değil. Zaten genelde o aramaz ben arardım. Sıkıldım
galiba tek taraflı aramaktan. Ben de aramıyorum artık.
Arkadaşlığınızı dondurmuş durumdasınız
yani?
Ben hiçbir şeyi dondurmadım. O kendisi için yaptığı bazı tanımların
içinde yaşıyor şimdi...
Siz nasıl tanımlarsınız onu...
İ...dir o (gülüyor).
Aman Serdar Bey..!
Herkes gizli eşcinsel olabilir. Ertuğrul ise özellikle olabilir.
Onun da benim de kadın yönümüz vardır. Kendi yazdığı için
söylüyorum.
Küçük dilimi yutacağım. Şunu açalım
biraz...
Ruhunun bir yanında kadın olduğunu biliyorum. O da söylüyor zaten.
Zaten iyi insanlar, iyi erkekler öyle olur.
Bir zamanlar Burhan Ayeri için de 'gizli eşcinsel
olabilir' demişsiniz.
Bu çok eskide kaldı. O zaman gazeteye aldığım ve eşcinselliklerini
deklare etmiş insanlara öyle sert tepkiler veriyordu ki "Bu kadar
tepki koyan insanın içinde gizli eşcinsellik duyguları olmalı"
demiştim.
Hâlâ buna inanıyor musunuz?
Eşcinsellere sert tepki koyan ve cinsel tercihleri anlamayan
insanlara daima böyle tepki koyarım. Bu Burhan'a özel bir şey
değil
PARASINI BAŞKASI ÖDÜYORSA EN İYİ ŞARABI İÇERİM
[page_end]
PARASINI BAŞKASI ÖDÜYORSA EN İYİ ŞARABI İÇERİM
Geç yaşta baba olmanın avantajları ve dezavantajları
neler?
Avantajı şu; maddi birikimleriniz fazla olursa çocuğunuza daha iyi
imkanlar sağlayabiliyorsunuz. Ama onun büyüdüğünü görmeden ölmek
riski de var tabii..
Megaloman mısınız biraz?
Büyük ihtimalle. Kendimi severim evet. Sevdiğim yönlerim kitap
okumam ve okuduğumu anlamam falan
Entellektüel yanınıza hayransınız yani...
Pek entelektüel demeyelim de... Aslında seni de kıskanıyorum...
Neyim varmış benim kıskanılacak?
Rahat yaşamanı kıskanıyorum. Hem bu ortamlardasın, hem de
gazetecilik yapıyorsun.
Aslında ben de çok asosyal bir adamım. Siz de asosyalim
diyorsunuz ama mesela dünyanın en iyi şarabını yazıyorsunuz.
Bunları evde rakınızı içerken işkembeden mi
uyduruyorsunuz?
Yok canım. En iyi şarabı eğer ortam iyiyse ve parasını da başkası
ödüyorsa içerim tabii... (Gülüyor)
Şaka bir yana hiç yaşamadan nasıl yazıyorsunuz lüküs
hayatı?
Arada bir yaşıyorum canım...
Peki kim götürüyor sizi?
En son... Aaa, sen şarap içmeye kim götürüyor diyorsun. Ben başka
şey anladım (gülüyor)
Ben sizin kadar bel altı düşünmüyorum... Mizahi yazılar
yazıyorsunuz ama o kadar komik değilsiniz galiba...
Hiçbir mizah yazarı günlük konuşmalarının içinde mizahi olamaz.
Mizah üzerinde ciddi ciddi düşünülerek yapılması gereken bir iştir.
Ben mizah yazdığım zaman güldürebilirim ama konuşurken sizi
güldüremem. O stand up komedi olur.
FİKİR OLARAK ANARŞİSTİM
Yeri gelmişken soralım; standup'çılardan sizi en çok kim
güldürüyor? Lütfen cevap Zerrin Egeliler olmasın
Cem Yılmaz'ı tabii...
Ama daha önce 'Cem Yılmaz'ı beğeniyorsan Türksün' diye
yazmıştınız. Bu ne yaman çelişki?
Fikrim neden değişmesin? Eskiden beğenmiyordum, şimdi beğeniyorum.
Ama yazı yazarken benim dilimin kemiği yok. Her şeyi yazarım.
Başıma da çok şey geldi bu yüzden.
Biraz donuk bir insansınız galiba?
Aptal gibi mi görünüyorum?
Estağfurullah, donuk dedim. Yani o yazıları yazan adam
başkasıymış gibi...
Donuğumdur evet. Zaten mizah yazıları da, siyasi yazılar da
kurgudur.
Siyasi görüşünüz hangi partiye yakın?
Hiçbir partiye. Ben anarşistim...
Yapmayın, kaldı mı artık anarşist filan...
Fikir olarak anarşistim, yaşam olarak değil
Haydi biraz daha ileri gidelim de dövün beni... Kötü ve
acımasız bir insan olduğunuz söyleniyor.
Hiç acımasızlık yoktur bende. Çünkü acımasız olabilecek kadar yakın
ilişki kurduğum bir insan yok.
HASTAYKEN DUA ETTİM AMA YİNE DE ATEİSTİM
[page_end]
HASTAYKEN DUA ETTİM AMA YİNE DE ATEİSTİM
Allah korusun bir daha hastalanırsanız Rana hanımdan
başka kim gelir yanınıza?
Hiç kimse...
Bu acı bir durum değil mi?
Yooo. Kimseden arkadaşlık beklentim yok zaten. Ben biraz
Nietzsche'nin yolundan gidiyorum.
"Ateistim" diyorsunuz ama hastanede dua okumuşsunuz...
Bu ne perhiz bu ne hamburger?
Ya, ateist de bir gün hastaneye düşüp elinin ayağının tutmadığını
görürse dua edebilir. O zaman da ateizmini sorgulaması gerekir. Ben
o hastalıktan sonra çok sorguladım ve ateizm galip geldi.
İyileşince ateist oldunuz yine?
İyileşmekle ilgisi yok. Kendimi sorguladım. 'Dua ettiğine göre
ateist olmaman gerekir' dedim, sonra dediğim gibi ateizm baskın
çıktı işte...
Kurban kesen ateistsiniz ama...
İyileşip gazeteye dönerken Rana'nın da zorlamasıyla kesildi bir
kurban...
BABAMIN PARASINI KADINLARA YEDİRDİM
Sohbetimizin tam burasında telefonu çalıyor Serdar Turgut'un. Arayan, Turgut'un yazılarında sıkça yer alan babası Hamit bey... O yazılardan öğrendiğimize göre son derece ilginç bir kişilik Hamit Turgut. Bu fırsatı kaçırmıyorum ve telefonu kapıp onunla da birkaç cümle konuşuyorum.
Hamit bey izin verirseniz bir iki soru soracağım oğlunuz
hakkında... Nasıl bir insan size göre Serdar Turgut?
Aynen benim kadar deli...
Hayırlı bir evlat mıdır Serdar bey?
Hayırlıdır hayırlı olmasına ama New York'da çok paramızı
yedi...
Kadınlara kızlara mı yedirdi paranızı?
Bana söylemiyor ama kesinlikle öyle
Neden cinselliği bu kadar çok takmış kafasına bir baba
olarak en iyi analizi siz yapabilirsiniz?
Ben de onun gibi genç kızlara çok düşkündüm. Hala da öyleyim.
Lafı fazla uzatsam ayıp olacak, telefonu veriyorum Serdar beye. Baba - oğlun konuşması fazla uzun sürmüyor. Ve yine dönüyoruz sohbete...
Çok parasını yediniz mi gerçekten
babanızın?
Yedim, özellikle Washington'a son gittiğimde kadınlara yedirdim
(gülüyor).
Ankara sizi Hamit Turgut'un oğlu diye tanıyor. Filozof
ve ağır içen bir baba...
İçtiği rakı 4 tonu filan bulmuştur...
Ama 17 ton diyor kendisi...
Kafam karıştı ya... 4 ton viskiydi... Rakı da 17 ton...
EĞİLİMİM OLSAYDI BİR ERKEĞE AŞIK OLURDUM
[page_end]
EĞİLİMİM OLSAYDI BİR ERKEĞE AŞIK OLURDUM
Babanızı seviyorsunuz ama bilinçaltınızda
kızgınlıklarınız var mı?
Tabii ki var. Kavga da ederiz ama kalıcı değildir
kızgınlıklar...
Küçükken de kavga eder miydiniz.
Ederdik... Hatta bir kere beni gece kulübüne götürüp bir kadınla
tanıştırmıştı. Sadece dans ettik kadınla. O zaman kızmıştım işte.
Yatağa kadar götürseydi iyi olacaktı...
Siz de aklınızı fikrinizi yatakla bozmuşsunuz. Babanız
cinsellik içerikli yazılarınız hakkında nasıl yorum
yapıyor?
Onları hafif buluyor.
Bir yerde sizi Oscar Wilde'a benzetmiş.
Beni mi? Babam da benim gibi cinsel tercihlerimin farklı olduğunu
düşünüyor galiba.
Siz düşünüyor musunuz peki 'genç olsaydım kadınlara
değil erkeklere ilgi duyardım' diye?
Tabii, neden düşünmeyeyim?
Eee, neden yapmıyorsunuz o zaman, yaşlandınız diye
mi?
Öyle bir eğilimim olsa yapardım. Ben eşcinselliğin sonradan tercih
ile olan bir şey olduğunu düşünmem hiçbir zaman. O 'gelen' bir şey
bence. Gelseydi olurdum zaten.
Bir erkekle aşk yaşar mıydınız?
Tabii kesinlikle. Eğer öyle geliyorsa yaşarsın. Yaşamayan da
kendinde bulsun sorunu.
VASAT OLAN HER ŞEY BAŞTACI EDİLİYOR
Cinsel hayatınız ne durumda şu an?
Düşük düzeyde var.
Evde mi yoksa dışarı da mı?
Düşük düzeyde dedik ya...
Anlaşıldı, konuyu değiştiriyoruz... Mizah yazılarınızın
mı daha etkili olduğunu düşünüyorsunuz, yoksa ciddi yazılarınızın
mı?
Mizah yazılarımın. Ama artık mizah kayboluyor Türkiye'de. Gri
düşünce hayatı mizahı etkiledi. Bir vasatizm hakim. Vasat olan her
şey baş tacı ediliyor.
Görebildiğimiz kadarıyla penis yazıları bitti artık.
Neydi alıp veremediğiniz 'organınızla'?
İktidarsız olup olmadığımı mı sormaya çalışıyorsun?
Yooo o soruldu. Başka ne olabilir?
Küçük... Hem de arada bir iktidarsızlık da var. Neden olmasın ki.
Bunu da hayatımda bir heyecan olarak görüyorum. Küçük işte, keşke
büyük olsaydı (gülüyor)
Sabah ereksiyon olmadan çok iyi düşünemediğiniz doğru
mu?
Evet ama artık bu durum olmamasına rağmen yine de
düşünebiliyorum.
HER MAHALLEDE BİR PORNO DÜKKANI AÇILMALI
"Ben cümlelerde sapığım" diye bir lafınız var.
Cümlerlerde sapıklık ile hayattaki sapıklık arasında ne fark
var?
Buna sapıklık denirse, hayatta da sapığım. Ben herkesin bir fetişi,
bir cinsel takıntısı olduğuna inanıyorum. İnsanlar bunu
keşfedemedikleri,ya da bilinçaltında kabul edemedikleri için mutsuz
oluyorlar.
Nedir bunun çaresi?
Her mahallede ortak kullanılabilen porno dükkanları açılmasından
yanayım. Çünkü o dükkanlar insana özgürlük verir. Porno dükkanını
gezerken kendi fetişinizi keşfedersiniz.
Çaktırmadan harbiden sapıkmışsınız siz
de...
Nasıl çaktırmadan. Herşeyi anlattım işte. Çaktırarak sapığım.
Bir 'sapık' olarak ilk cinsel deneyiminizi nerede
yaşadınız?
New York'ta bir kerhanede...
Nasıldı?
Berbattı...
O niye? Kırbacınız evde mi kalmıştı?
(gülüyor) Kırbaçlanma bence rutin bir şey. Gerçekten Türk erkeğinin
tek bildiği kadının üzerine çıkıp dangul dungul bir şeyler yapıp
erken boşalmak. Kadınlar adına ben şikayetçiyim.
NICOLE KIDMAN'IN KÖLESİ OLMAK İSTERDİM
[page_end]
NICOLE KIDMAN'IN KÖLESİ OLMAK İSTERDİM
Peki "Bay Sapık"ın fantezilerinizi süsleyen kadın
kim?
Nicole Kidman'ın kölesi olmak isterdim.
Diyorsunuz ki, Nicole elinde kırbaçla...
Kırbaca gerek yok... Tavrı yeter...
Pardon ama bunlar bana gerçekten sapıkça
geliyor...
Ben senin için seks hayatı çok renksiz diye yazacağım...
Ben böyle iyiyim... Peki Türklerden yok mu 'fantezi
giderici' Mesela Hilal Cebeci?
Onu kadın olarak bile görmüyorum. Ben Şebnem Ferah'ı beğenirim.
Hilal'i kadın olarak görmüyorsunuz madem Serdar Turgut'u
ne olarak görüyorsunuz?
Kendimi de erkek olarak görmüyorum. Uzun zamandır erkek olmaya
çalışan bir insanım.
Nasıl yani?
Her an, her durumda baş kaldırma mücadelesi.
Rusya'ya gittiniz mi hiç?
Gittim tabii... Ne alaka şimdi?
Orada da Rus kadınları konusunda bazı etütler yaptınız
mı diye soracaktım.
Yaptım ama başarılı olamadım. Eşyalarımı çalıp kaçtı kadın... Ama
ben komünizm döneminde gittim, o zaman bir dolar versen 10 tane
kadın geliyordu. Onun için sayılmaz yani.. Şimdi hayatımı daha
keyifli yaşıyorum.
Seks dürtüsü azalınca mı?
Öyle... Gençken gittiğim zaman yurtdışına aklımda ön planda hep
seks olurdu. Şimdi hayatımın her alanından zevk almaya
çalışıyorum.
PAHALILIKLA GELEN GÜZELLİK
VE KEYİF YOKTUR
O yüzden halk plajlarına gitmeye başladınız?
Halk plajında da deniz, kum, güneş aynı. Her şey çok daha
demokratik. Hiç kimsenin cinsel tercihine, vücut yapısına doğal
görünümüne karışmıyorlar. Herkes istediği gibi davranıyor.
Peki Brad Pitt'e benzeseydiniz yine halk plajına mı
gidecektiniz?
Hayır canım, kulüplere gidip karı kaldırırdım
Siz genelde kaç liralık şarap içiyorsunuz?
Gündelik yaşamımda 30 lirayı geçen şarap içmem. Biri ısmarlarsa da
ne olursa onu içerim.
Başka bir soru sorayım. Amerika'ya business mı
uçuyorsunuz, ekonomi mi?
Upgrade oluyorsam business uçuyorum. Her ikisi arasında rahatlık
açısından çok fark var.
Şimdi gelelim meşhur lahmacun meselesine. En iyi şarabı
içmekte bir sorun görmüyorsunuz, buissiness'da uçuyorsunuz... Peki
rahat bir ortamda, keyif için lahmacuna o kadar para verilmesine
neden kızıyorsunuz?
Bunun rahatlıkla ve keyifle bir alakası yok. Burada konsept
satıldığından söz ediliyor. Pahalıkla gelen hiç bir güzellik, keyif
yoktur. Güzellik, keyif her ortamda sağlanabilir. Ben mesela,
Yalıkavak'ta halk plajına gidiyorum.
Amerika'da Kobe eti yediniz mi hiç?
Tabi ki yedim...
En pahalı eti yediniz, bu lahmacunun üzerine konunca mı
sorun oluyor?
Ben lahmacunu ve etini sorgulamıyorum ki... Bir konsept
oluşturulmasını, pahalılığın kaliteyle ve iyi yaşamakla
özdeşleştirilmesini eleştiriyorum.
FETHULLAH GÜLEN'DEN ETKİLENDİM AMA CEMAATÇİ DEĞİLİM
[page_end]
FETHULLAH GÜLEN'DEN ETKİLENDİM AMA CEMAATÇİ DEĞİLİM
Fethullah Gülen'i ziyaretiniz de çok konuşuldu.
Etkilendiniz mi Gülen'den?
Etkilendim, Çünkü hem hakkında çok konuşuluyor hem de kendisinin
hitabet gücü çok fazla. Ama bu düşüncelerimi değiştirecek kadar
güçlü bir etkilenme değildi.
Bu konuda da eleştiriler aldınız
yanılmıyorsam...
Etkilendiğimi yazınca hemen cemaatçi olduğumu sanıyorlar. Ben
yıllarca dindar değilim, Allaha inanmıyorum demişim üstelik.
Fethullah Gülen'in bu sözleri söyleyen bir insanı kabul
etmesi de takdire şayan...
Ben de onu anlatmak istiyorum zaten. Bu adam önemlidir çünkü
kapitalizmden etkilenmiş insanlara hazırlıyor Türkiye'yi. Bir de
benim gibi insanlarla bile oturup konuşuyor. Böyle bir Türkiye'de
böyle insan önemlidir. Bir çevrenin duyarlılığını ortaya koyuyorum
ve bunu
yazıyorum diye cemaatçi oluyorum.