Ertuğrul Özkök gerçekten de gitti mi?
Ertuğrul Özkök gerçekten de gitti mi? Enis Berberoğlu'nu bekleyen handikap ne? Habertürk'ten Kadir Kaymakçı'dan çarpıcı analiz.
Gazete Habertürk'ten Kadir Kaymakçı Ertuğrul Özkök'ün
gisişinden sonra sorulması gereken en önemli şeyin yanıtını aramış.
Özkök gerçekten de gitti mi? Enis Berberoğlu'nu bekleyen handikap
ne?
Özkök'ün
kökleri ne kadar derin?
Ben
gözümü açtım yayın yönetmeni olarak Ertuğrul
Özkök'ü gördüm!
Lisedeydim, Özkök Hürriyet'te yayın yönetmeniydi. Üniversiteye
başladım
ordaydı. Gazeteci oldum, çalıştığım gazeteler, o gazetelerin yayın
yönetmenleri değişti; Ertuğrul Özkök hep kaldı. Üç yıl bu ülkeden
kirişi kırdım, o koltuğundan kıpırdamadı! Döndüm, aynı yerinde beni
bekliyordu. Cep telefonu, internet, Facebook, Google, Twitter,
Youtube, kuş gribi, domuz gribi, Tarkan, Hadise, Recep İvedik,
ıslak imza, kozmik oda, Susurluk, Ergenekon, Aliye, Binbir Gece ve
daha binlerce şey hayatımıza girdiğinde o onları kapıda
bekliyordu... Ta ki iki ay öncesine kadar!
Ertuğrul Özkök, Hürriyet'in genel yayın yönetmenliği koltuğundan
ayrıldı...
Özkök, ayrılığın ardından köşesinde bir liste yayınlamış, artık
Fenerbahçe formasıyla maç seyredebileceğini, uzun öğle yemekleri
yiyebileceğini, eşi Tansu Hanım'la sabahları uzun uzun kahve
içebileceğini hatta Yemen'e
gidebileceğini, sadece kendi olabileceğini belirtip
eklemişti: öyleyin genel yayın yönetmenliğini bırakmaya
değmez mi? Değer...
O gün aklımdan şu soru geçmişti: adem bütün bunları yapmak
genel
yayın yönetmenliği yapmaya değerdi de ne diye 20 yıl orada
durdun?
Neyse konumuz bu değil...
SALON TAKIMINDA TÖREN
İZLEMEK
Önceki akşam Kırmızı Ödülleri töreninde, Hilton'un dev salonunun
ortasına kurulmuş koltuk takımında (ki herkesin ayakta durduğu bir
ortamda
salon takımında oturmak başlı başına bir yazı konusudur ya neyse)
Ertuğrul Bey, Aydın Doğan'la yan yana otururken Hürriyet'in yeni
genel yayın yönetmeni
Enis Berberoğlu onların arkasındaki kalabalığın içinde şaşkın
şaşkın etrafa
bakıyordu.
Yayın yönetmenliğinden ayrılan Özkök'ün, hem gazetede hem de
önceki
akşam tören alanının ortasındaki salon takımının baş köşesinde
olmasının,
yerine gelen Enis Berberoğlu için bir handikap olduğunu
düşündüm.
adi len! diyenler olacaktır ancak bu düşüncemi şu örnekle
açıklamak
isterim... 20 yıldır Manchester United'ı çalıştıran Alex Ferguson,
menajerliği
bıraksa, yerine yardımcısı gelse ancak Ferguson da kondisyoner
olarak takımda kalsa takıma taktiği yeni hocanın verdiğine kim
inanır ki! Çocuk yaşta alıp kendi elleriyle yetiştirdiği gençlerden
kurulu takımın gözü hep Ferguson'un üstünde
olmayacak mıdır?
BÜTÜN BURALAR BENİM
HAVASI
Alınacak bir mağlubiyetten sonra tribünler Alex Ferguson'un
gözünün
içine bakmayacak mıdır? 20 yılda hayat felsefesini gazetenin en
küçük hücrelerine kadar işlemiş Ertuğrul Özkök, hem gazetede hem
de
salon takımında baş köşede otururken Enis Berberoğlu'nun işi çok
zor
olacaktır...
Zaten ödül verirken yaptığı kötü espri, elinde şarap kadehiyle
sahnedeki
müzisyenin tepesinde dikilmesi de Ertuğrul Özkök'ün hâlâ,
ütün buralar
benim havasında olduğunu gösteriyordu. Dedim ya Ertuğrul Bey'in
hem
gazetedeki hem de salon takımındaki baş köşeden biraz uzaklaşması
gerek
bence... Yoksa Enis Berberoğlu'nun işi çok zor... Allah kolaylık
versin!
KADİR KAYMAKÇI - HABERTÜRK