Ertuğrul Özkök, Covid-19 aşısını bulan ekibin üçüncü kişisini okuyucularına tanıttı: Albert Bourla

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Covid-19 aşısını bulan ve iki gündür manşetlerde olan Türk göçmenlerin aslında 3 kişilik bir ekibe dahil olduğunu söyleyerek 3. ismi bugünkü köşesine taşıdı.

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde "Covid-19 aşısını bulan ekibin üçüncü kişisini de tanıyalım" başlıklı bir yazı kaleme alarak, Özlem Türeci ve Uğur Şahin'in bir diğer ekip arkadaşı olan Albert Bourla'nın hikayesini okuyucularıyla paylaştı:

AİLENİN KÖKENİ OSMANLI SELANİK'İNE DAYANIYOR

"Üçüncü kişinin hikâyesi bundan 5 asır önce Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan bir Yahudi ailesi ile başlıyor. Göçmen aile önce İtalya’nın Livorno kentine gelir, oradan Selanik’e geçerler. Bunlar geniş Burla ailesidir. Aile, Selanik’in Kocakasımpaşa Mahallesi denilen bölgesine yerleşir. Bu mahalle yıllar sonra bütün Türk milleti tarafından öğrenilecektir. Çünkü orası Atatürk’ün de doğup büyüdüğü mahalledir.

Selanik’e yerleşen ailenin iki üyesi Eli ve Daniel isimli iki kardeştiler. Eli ve Daniel Burla daha sonra İstanbul’a göç edecek. Ve ‘Burla Biraderler’ adı altında Türkiye’nin en önemli ticaret ve sanayici ailelerinden biri olacaklardır. Kodak film ürünleri, ilk hesap makinelerinin ithalatı ile başlayan iş hayatları, Arçelik’in kurulmasında Koç ailesi ile ortaklığa kadar gidecekti. İşte o ailenin bir de bilinmeyen kolu vardı."

AİLENİN BİR KISMI İSTANBUL'A GÖÇ ETMEDİ

"Onlar İstanbul’a göç etmeyip Selanik’te kalmışlardı... Ailenin, Osmanlılar Selanik’i kaybettikten sonra Yunan vatandaşı olan bu kolunun 21’inci yüzyıldaki genç üyelerinden birinin adı Albert’ti... Ailenin İstanbul’a göç eden kanadı soyadını Türkçe okunuşa göre “Burla” olarak belirlemişti. Selanik’te kalan bölümü ise soyadının Fransızca yazılışı olan Bourla’yı tercih etmişti."

AİLENİN BİR KISMI ABD'YE YERLEŞTİ

"O koldan gelen Albert Bourla, ailenin Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmiş ve oraya yerleşmiş kanadındandı. Albert Bourla ailenin ticari geleneğinin dışında bir kariyer yapmış ve dünyanın en ünlü ilaç şirketi Pfizer’ın başına geçmeyi başarmıştı. Kader onu ilaç sektörünün uluslararası toplantılarından birinde bir Türk araştırmacısı ile karşı karşıya getirmişti. Adı Dr. Uğur Şahin’di..."

İKİ TÜRK'ÜN HİKAYESİ

"Uğur Şahin, Almanya’nın Köln kentinde yaşayan ve orada kanser tedavisi konusunda araştırmalar yapan BioNTech isimli bir şirketin sahibiydi. Eşi Özlem Türeci de Almanya’da yaşayan bir Türk araştırmacıydı. Onlar da Albert Bourla gibi göçmen ailelerdi. Uğur Şahin’in babası 1960’lı yıllarda İskenderun’dan Almanya’ya gelen ve Ford fabrikasında işçi olarak çalışan biriydi. Uğur Şahin 4 yaşındayken Almanya’ya gelmişti. Özlem Türeci’nin babası ise bir doktordu ve kızı Almanya’da doğmuştu. Türeci önceleri hastabakıcı olmak için eğitim alıyordu ama sonradan tıp ve biyoloji araştırmaları kesimine geçmişti. İlginç bir çifttiler. Onca büyük bir şirketleri olduğu halde, küçük bir apartman dairesinde yaşıyorlardı. Arabaları yoktu. Uğur Şahin işine bisikletle gidip geliyordu..."

Yazının tamamı için tıklayınız