Ertuğrul Özkök, Ahmet Çalık olsaydı!..
Bahçeli; Ahmet Çalık, Akın İpek, Ferit Şahenk ve Turgay Ciner’in servetlerinde ayıplı kazanç olduğunu söylemişti…
GAZETECİLER.COM
Yazısına “Ben Ahmet
Çalık olsaydım” diye başlık
atmış Özkök…
Neden öyle
söylemiş?..
Devlet
Bahçeli’nin bazı medya
patronlarına (ki aralarında Ahmet Çalık da var) fırça kaymasından
dolayı…
Önce şunu
hatırlatayım…
Turgay Ciner
hariç diğer 3 patron, Devlet
Bahçeli’nin söylediklerine “itiraz” etmediler…
Yani, Bahçeli’nin
suçlamalarını “zımnen” kabul ettiler…
Biz de bundan sonra
onlarla ilgili Bahçeli’nin söylediklerine benzer sözler edersek,
tanık olarak Devlet Bey’i gösteririz…
Geleyim
Özkök’e…
Gördüğünüz gibi
Özkök’ün “demokrasi” ya da “basın özgürlüğü” falan istediği
yok…
O, patronunun
derdine bir çare, kendilerine yandaş arıyor
sadece…
A.B.O.
|
Ne demişti
Bahçeli hatırlıyor musunuz?...
Ahmet Çalık,
Akın İpek, Ferit Şahenk ve
Turgay Ciner’in servetlerinde ayıplı kazanç olduğunu
söylemişti…
Bu demekti ki,
“sizler çaldınız, çırptınız ama Aydın Doğan
tertemiz…”
Biz bunu
nereden çıkarıyoruz?..
Yani, beş kişi
olsanız ve biri karşınıza geçip, dördünüz için
“hırsız” dese geri kalan o bir kişi için ne demiş
olur?..
Neyse…
Bakın Özkök
neler anlatmış?..
Mesela ben Sabah-ATV grubunun sahibi Ahmet Çalık
olsaydım, o haber önüme geldiğinde, çok sakin bir değerlendirme
yapmaya çalışırdım.
Bahçeli’nin sözleri ağırdı.
Çok ağırdı.
Ama Türk siyaset ve basın tarihinde ilk
değildi.
Çok yakın tarihimiz, böyle konuşan bir
siyasetçinin, elindeki iktidar imkânları ile neler yapabildiğini
gösteren örneklerle dolu.
Öyleyse ne yapmanız lazım.
Bir.
Ya yayın politikanızı tamamen değiştirir, ona
göre davranırsınız.
Biat edersiniz.
Etmeyecekseniz ne yaparsınız?
Ben olsam, hemen danışmanlarımı, yöneticilerimi,
yazarlarımı toplar şu görüşü tartışmaya açardım.
“Arkadaşlar, Anayasa değişikliği konusu gündemde.
Daha demokratik bir anayasa istiyoruz değil mi? Daha demokratik bir
ülkenin temel koşullarından biri nedir? Özgür medya değil
mi?”
Tahmin ediyorum buna “Hayır” diyecek bir
yönetici, köşe yazarı çıkmaz.
* * *
O zaman hemen asıl fikrime geçerdim.
“Öyleyse, Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin
başına, ‘Basın hürdür ve sansür edilemez’ cümlesini
koyalım.”
Öyle bir şey zaten var ama çok yakın tarih siyasi
iktidarların nelere kadir olduğunu bütün dünyaya gösterdi ya; işte
o nedenle bu maddenin altını doldurmak lazım.
Anayasa’da “Özgür medya” maddesinin a bendi şöyle
olmalı:
“Gelirler idaresi siyasi iktidarlardan özerk bir
yapıya sahiptir ve bu değiştirilemez.
Yani Maliye’nin vergi idaresi...”
Evet, samimi olarak bu maddenin Anayasa’ya
girmesi için çaba harcardım.
Çünkü çok yakın tarih, siyasi iktidarların basını
susturmak için elindeki en etkili silahın ne olduğunu, Türk modeli
olarak, bütün dünyaya gösterdi.
Ben bu 4 medya patronundan biri olsaydım, samimi
olarak bunu düşünürdüm.
Hiçbir iktidar sonsuza kadar kalmıyor ve ne yazık
ki medya özgürlüğü konusunda inanılmaz yöntemler, bugüne kadar
kimsenin cüret edemediği uygulamalar gerçekleşiyor.