Ersin Kalaycıoğlu
Yorumlarını yaparken “kime yarar, kime zarar?” sorusu aklının ucundan bile geçmez…
Prof. Ersin Kalaycıoğlu televizyon ekranlarının “Doğrucu Davut”udur…
Yorumlarını yaparken “kime yarar, kime zarar?” sorusu aklının ucundan bile geçmez…
Onun en büyük doğruları; “özgürlükçü (Her konuda), çoğulcu demokrasi; hukukun üstünlüğü ilkesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, Kuvvetler Ayrılığı ilkesine sadakat ve insan hakları”dır…
Bu konulardaki hassasiyetlerinden vazgeçmeyen herkes ve her düşünce, her tavır Kalaycıoğlu için muteber, aksi ise eleştirilebilirdir…
Basın özgürlüğü ve sansür konusunda bakın ne diyor Kalaycıoğlu:
“İnsanların rahat konuşmasına fırsat vermeniz lazım.
Konuşmayı sınırladığınız zaman bu güvenliği sağlamıyor sadece.
Bazı insanların bazı şeylerin öğrenmemesini sağlıyor.
Bazı insanların bazı şeyleri öğrenmemesinin sağlandığı yerde oyun
içi boşalmış oluyor.
Sansürün olduğu yerde oy; oy değildir.
Onun için Türkiye deki oyun etrafında ciddi soru işareti
vardır.
Bazı kanalları kapatıyorsun, bazı insanların yazmasını, konuşmasını
engelliyorsun.
Ben karar verirken yarı bilgili olarak karar veriyorum.
Ondan sonra seçmen oy versin.
Seçmen bilmiyor ki..
Tam bilgilenmenin olmadığı seçim demokrasinin seçimi değil.
Seçim demokrasinin aracı değildir.
Seçim bütün siyasi yelpazenin bir aracıdır.
Otoriter rejim de totaliter rejim de kullanır.
Mısır da Suriye de seçim yaptı.
Ondan bizi ayıran nedir?
Tam anlamıyla özgür, muhalefetin çok rahat çalıştığı, sansürün
olmadığı bunlar var denebilir mi?
Suriye seçimini kabul etmiyoruz ama kendi seçimimize toz
kondurmuyoruz."
Evet…
Aynen bunları söylüyor…
Ve…
Bu gerçekçiliği ve temiz ahlâkı ile kazanıyor…