Erman Toroğlu mu, yoksa Koroğlu mu?
Erman Toroğlu ateş parçası gibi... Hiç dokunmaya gelmiyor: Cıssss!.. Hıncal Uluç hakkında bir şeyler yazınca, "Toroğlu" oldu "Koroğlu"...
GAZETECİLER.COM - Erman Toroğlu ateş parçası gibi… Hiç
dokunmaya gelmiyor: Cıssss!..
Bir zamanlar kanka oldukları Hıncal Uluç
hakkında bir şeyler yazınca, “Toroğlu” oldu “Koroğlu”…
Her iki anlamda da kullanabilirsiniz bu
“kor”u…
Bakın neler demiş Hıncal Uluç
için?..
Bak Hıncal... Sen bilmezsin de, sevgili
ağabeyin Öcal Uluç iyi bilir.
Ben santrfor oynarken çok yorumları
vardı.
Yani defans oynayan “kazma”, hücum oynayan
“kürek” gibi benzetmeleri yaparsan, baltayı taşa
vurursun.
Ben ikinci ligde gol krallığına giderken, sen
de gazetecilikte emeklemeye başlamıştın. Yani ben golleri atarken,
sen ortalarda henüz yoktun...
Bak Hıncal... Arkadaşın Ünal Özüak suni çim
yapabilir, bu beni ilgilendirmez. Beni futbolcuyu
ilgilendirir.
“Suni çimde futbol oynamak, şişme kadın ile
seks yapmaya benzer” dedim. Bu cümlenin arkasında da sonuna kadar
duruyorum. 19 Mayıs Stadı’nın zemininde oynayan futbolcular memnun
değil. Teknik adamlar memnun değil, kulüp doktorları memnun
değil.
Yoksa adamlar geri zekalı mı, bu kadar
masraftan ve emekten sonra tekrar tabi çime
dönsünler...
Bak Hıncal... Gençlerbirliği takımını şu an
çalıştıran antrenör Tomas Doll’dan önce bir Belçikalı hoca ile
görüştü ama anlaşamadı. O Belçikalı hoca ne dedi biliyor
musun?
“Bu saha eğer suni çim olursa anlaşma
şartlarımız zorlaşır.”
Peki, şimdiki teknik direktör Doll ne dedi
biliyor musun anlaşma yapılırken?
“Bu sahanın zemini suni çim olarak kalacak
mı, değişecek mi” diye sordu. “Değişecek” cevabını aldıktan sonra
anlaşmaya imza attı.
Bak Hıncal... Buraya kadar futbol konusundaki
bilgiler.
Ama yıllar geçince sen gazetecilikte
araştırmayı bıraktın. Önüne ne geliyorsa, kulağına ne üfleniyorsa
onu yazıyorsun.
Dost acı söyler... Kötü gidiyorsun
Hıncal...
Önemli olan işlev
Neden? Bak Hıncal... Senin arkadaşın Ünal, 19
Mayıs Stadı’nın zemininin yalnız suni çimini döşedi. Yani halı gibi
olan en üst tabakayı.
Bak Hıncal... Bu zemin yapılırken mekanik
kısmını, yani en alt yapısını, yani kazan daireleri ve borularını
Gentem Mühendislik adındaki bir firma yaptı. Onun üstünü, yani
halıya kadar olan kısmını, yani senin 15-20-30 santim dediğin kısmı
da FBK Mühendislik adında firma yaptı. Ondan sonra da senin
arkadaşın Ünal geldi, üstüne halı zemini serdi...
Bak Hıncal... Sonra ne oldu biliyor musun?
Gene bilmiyorsun, sana anlatayım.
Gençlerbirliği ikinci kısmı yapan FBK
Mühendislik ile oturdu konuştu. Ve zemini balık sırtı olarak 22
santim ile 28 santime arasında yükseltti. Üzerine de tabi çim
ektiler. Bunu yapan FBK zaten arkadaşın Ünal ile çalışan firma. En
alttaki Gentem firması zaten duruyor. Ve sen milleti Ünal Özüak’ın
suni çimi kalktı diye, göstere göstere yazıların ile aldatmaya
kalkıyorsun...
Bak Hıncal... 15 santim, 25 santim, 30 santim
veya 16 santim. Bunların yüksekliğini ve uzunluğunu ihtisas sahibi
yetkili firmalar belirler. Onlardan da hesap sorulur.
Bak Hıncal... Bazı şeylerin kalınlığı,
inceliği uzunluğu, milimleri, metreleri, santimleri hayatta önemli
verilerdir. Ama bir şeylerin önemi yalnız santimetrelere bağlanmaz.
İşlevleri iyi ise santimetrelerin fazla önemi kalmaz.
Sevgili Hıncal hatırlatıyorum, sakın
unutma.
“Ne geçirmiş be!” dedirten cinsten değil mi?..
Bugün böyle ama yarın yine can ciğer kuzu
sarması olurlar…
Hıncal Uluç – Ahmet Hakan kavgalarını hatırlayın…
Birbirleri için demediklerini
bırakmamışlardı…
Ama çıkarları barışmalarını emredince;
yedikleri içtikleri adeta aynı boğazdan geçer oldu…
Ne demişler:
Uluslar ve gazeteciler arasındaki ilişkilerde
sürekli düşmanlık veya dostluk yoktur…
Düşmanlığı da dostluğu da çıkarlar
belirler…
Yakında Hıncal Uluç’un köşesinde “Erman
Hocam’a dedim ki” diye başlayan nahiflikler okursanız sakın, Gemlik
tepesini aşınca deniz görmüş Orhan Veli okurlarına
benzemeyin...
Normaldir…
Aynı tatlı dil, Erman Toroğlu için de
geçerlidir, Uluç’a karşı…
Bunlar, Haşmet Babaoğlu’nun tarif ettiği
tiplere benzerler…
Klavye başında sırtlan; yüz yüze geldi mi
tavşan…