'Erkek arkadaşım yok, paramı faize yatırıyorum'
Nazlı Ilıcak, özel hayatı, yaptığı evlilikler, gazeteci olma serüveni ve daha bir çok konuda çok özel açıklamalar yaptı!
37 yıl önce torpille gazeteci olduğunu söyleyecek kadar
açık sözlü ve kendine güvenli bir kadın olan Nazlı Ilıcak'la,
politikadan aşksız evliliklerine kadar pek çok şeyi
konuştuk.
O Türkiye'nin en ünlü kadın gazetecilerinden biri. Siyaset
sahnesine yakın bir isim. Ama aynı zamanda bir kadın ve anne. Nazlı
Ilıcak, tıpkı Türkiye gibi zaman zaman fırtınaya tutulan hayatını
anlattı...
Helin AVŞAR, HABERTÜRK
Uzun yıllardır sizi izliyorum. Yazılarınızı, televizyon
programlarınızı takip ediyorum. Aslında ben, sizi yakından
tanıyorum. Mizacınız birazcık sert, sebebi yaptığınız iş olabilir
mi ?
"Sert" demeyelim istersen. Beni çoğunlukla siyasi tartışmaların
içerisinde izliyorsunuz. Siyaset çok sert bir alan. Belki de kadına
yakışmayan bir meslek. O tartışmalarda kendi vicdanıma göre hareket
ediyorum, düşüncelerimden taviz vermiyorum. Bu yüzden öyle bir
izlenim doğmuş olabilir. Siyaset kendi başına gerginlik üreten bir
mecra. Türkiye gibi gergin, kutuplaşmalar olan bir ülkede herkes
bir pozisyon almış. İnsanlar da kendi pozisyonuna göre karşısında
duranı maalesef sevmiyor. Bu anlamda beni uzaktan tanıyanların
olumsuz hisler beslemesini doğal karşılıyorum. Onlar vitrindeki
Nazlı Ilıcak'ı tanıyor. Özel hayatımı bilmiyorlar. Orada farklıyım,
bana "Sert" denemez. Münakaşadan hoşlanmam mesela.
Şu anda siyaset sahnesindeki kadınları nasıl buluyorsunuz? Tansu
Çiller'in yakınınız olduğunu biliyorum. Tansu Hanım'ı nasıl bir
siyasetçiydi? Hataları neydi? "Siyasi hayatı çok iyiydi" diyebilir
misiniz?
Diyemem. Ama onu şartlar o noktaya getirdi. Hiç tecrübesi yokken,
tepeden inme başbakan oldu. Siyaset tecrübe ister. Siyasetçinin
mektebi yoktur. Celal Bayar böyle söylerdi. Tansu Çiller ne bir
örgütte çalışmıştı ne de uzun yıllar milletvekilliği yapmıştı.
Süleyman Demirel'in biraz da vitrini takviye için kabinesine aldığı
bir isimdi. Çiller dönemini, çok başarılı bulmuyorum. Ama bu sadece
ondan kaynaklanan bir durum değildi. Kadrosu da yoktu. Hatalar
yaptı ama hep şuna inandım Çiller yeniden siyasete dönse; hem bu
hatalarını yapmayacak hem de daha başarılı olacaktır. Çünkü cesur
bir karakteri var. Ayrıca erkekler dünyasında ilk kadın başbakan
olmak da zordu. Onun zorluğunu da yaşadı.
ARKADAŞLARIMLA KAĞIT OYNUYORUZ
Arkadaşlarınızla biraraya geldiğinizde ne konuşuyorsunuz?
Siyaset konuşmuyoruz. Kağıt oynuyoruz. Ama kumar değil. Aşağı
yukarı 15- 20 ya da 25-30 lira olur olursa da. Kadın kadına en çok
Amerikano oynuyoruz. Bir de briç.
İYİ BİR ANNE OLMAYA ÇALIŞTIM
Nazlı Ilıcak nasıl bir annedir?
Her zaman iyi bir anne olmaya çalıştım. Hayatını çocuklarına
adayan, saçını süpürge eden anneler, sonra onlardan çok şey
bekliyor. Ben özel hayat alanımı muhafaza etmeyi tercih ettim ama
tabii ki çocuklarımın bana ihtiyacı olduğu her an
yanlarındaydım.
Otoriter bir anne misiniz?
Ne çok yumuşak ne de otoriter. Kemal hep daha yumuşaktı. Çocukların
yönetimini tamamen bana bırakmıştı. İster istemez otoriteyi kurmak
zorundaydım.
ANİ DEĞİL CESUR ÇIKIŞ YAPARIM
Ani çıkışlarınız var mıdır ?
Lafı Merve Kavakçı olayına mı getirmek istiyorsun. O ani bir çıkış
değil. Netice itibarıyla o seçilmiş biri, Yüksek Seçim Kurulu ona
başörtülü olarak mazbatasını vermiş ve ismimiz birlikte okunuyor.
Birlikte içeri giriyoruz. Bu bir şaşkınlık yarattıysa bilemem ama
olayın doğal akışıydı. Maalesef başka mecralara çekildi. Onun
haricinde cesur ve kararlı çıkışlarım olabilir ama ani çıkışlarım
yoktur. Mesela 'Andıç' olayında bazı gazeteci arkadaşlarımızı
karalayan belge bana ulaştı, ben de kamuoyuna açıkladım. Çünkü çok
önemliydi. Mehmet Ali Birand'dan Cengiz Çandar'a kadar bir sürü
isim Şemdin Sakık ve PKK ile irtibatlı gösterilmişti. Bunun sahte
ve düzmece olduğunu ortaya çıkardım. Fikri özgürlüğümden taviz
vermek istemem.
KEMAL KENDİNE EŞ BAKIYORMUŞ BENİ TAVSİYE ETMİŞLER
Rahmetli eşiniz Kemal Ilıcak'la nasıl tanıştınız?
Kemal, Tercüman Gazetesi'nin sahibiydi. Mükerrem Sarol ve Celal
Yardımcı'yı tanıyordu. Babam da onların arkadaşıydı. Demokrat
Partili'ydi. O vesile ile biraraya geldik. Kemal evlenmek
istiyormuş, kendine eş bakıyormuş. Muhafazakar ve taşralı bir
muhitten geliyordu. Arkadaşlarımız beni tavsiye etmiş. Nazlı
Çavuşoğlu, sana iyi bir eş olur demişler. İlk başta arzu etmedim
Kemal'le evlenmeyi. Başka hayallerim ve bir flörtüm bile vardı o
zaman. Kader... Özellikle annem çok arzu etti, Kemal çok sempatik
bir insandı. Ama benim için öncelikli olan para ve mevki değildi.
Sevdiğim bir insanla evleneyim, kendime göre bir hayatım olsun, bir
yuva kurayım istiyordum. Ama hayat bizi bu noktaya getirdi. Kemal;
babacan, Anadolulu, sahip çıkan ve herkesin sevdiği bir insandı.
Annem de biraz ısrarcı davrandı. Evlendik. Kemal'le evlenerek
uçurumdan aşağıya atlamadım ama eşimi kendim seçmedim, ailem seçti.
Çok iyi bir insandı. Yanlış bir seçim değil, sadece benim tercihim
değildi.
TORPİLLE GAZETECİ OLDUM KAPILARI KEMAL ILICAK AÇTI
Siz o zaman gazetecilik yapmıyordunuz değil mi?
Gazetecilikle alakam yoktu. 72'de babamı kaybettim. Psikolojik
olarak çok etkilendim. Depresyona girdim. Doktorlar çalışmamı
tavsiye etti. Kemal de "Gel gazetede ansiklopedi köşesi var, oraya
bak" dedi. "Siyaset yazayım" dedim. Öylece köşe yazarı oldum.
Torpil vardı yani?
Tabii ki vardı. Açıkça söylüyorum. Kemal Ilıcak'ın karısı
olmasaydım, gazeteci ya da yazar olmayabilirdim. Ama politikaya
atılabilirdim. Tabii ki destek gördüm. Önümdeki kapıları Kemal
Ilıcak açtı. Çok zor yıllar geçirdik. Kemal'in vefatından sonra
ayakta kalmayı başardım.
"BEN ONA AŞIK OLDUM, O BANA AŞIK OLDU" DİYEMEM
Kemal Ilıcak eş olarak nasıl biriydi, gazeteci olarak nasıl biriydi
?
Kemal çok iyi kalpli bir insandı. Dinimizin esası olan kul hakkı
almamak meselesine dikkat ederdi. Maddi sıkıntıya düşme sebebi
herkese sahip çıkmasıydı. Eş olarak farklı dünyaların
insanlarıydık. Ama anlaştık. Çünkü içimiz dışımız birdi. (Gözleri
doluyor...)
Aranızda aşk var mıydı?
Hayır. O hiçbir zaman aşık olmadı. Kimseye aşık olduğunu da
zannetmiyorum. Aşk biraz daha farklı bir ortamda gelişir. Kemal,
bütün hayatı boyunca çalışmış, çabalamış, ayakları üzerinde durmaya
gayret eden biriydi. Aşka vakti olduğunu sanmıyorum. Ama beni
sevdi, ben de onu sevdim. Sevgiye dayanan bir birlikteliğimiz oldu.
"Ben ona aşık oldum, o bana aşık oldu" diyemem. Ona çok
güveniyordum. Arkamı Kemal'e dayamıştım.
KEMAL VEFAT EDİNCE BENİ NE KURTARACAKSA ONA SARILDIM KARŞIMA EMİN
ŞİRİN ÇIKTI
Kemal Bey rahmetli olduktan sonra ayakta durmayı nasıl
başardınız?
Zorluklarla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum. Kendime hiç
güvenmiyordum. "Tuttuğunu koparan biriyim" diyemiyordum. Kemal
vefat etmeden önce; para ve anahtar bile taşımazdım. Vefat
ettiğinde yazdı. Dedim ki, "Nazlı bak, önümüz yaz, karanlık değil,
ilk ışığı orada gördüm. Yasını tutmayacaksın, yas zamanı değil."
Aslında bu doğru değilmiş. Ama yas tutmaya vaktim yoktu. İleriye
doğru yürümek zorundaydım. Beni ne kurtaracaksa ona sarıldım.
Karşıma Emin Şirin çıktı.
EMİN İHTİYACIM OLDUĞUNDA KARŞIMA ÇIKTI
Ben de tam oraya gelmek istiyordum. Emin Bey'le nasıl ilişki
kurdunuz? Aşık oldunuz mu?
Hayır, Emin'e aşık olmadım. Ama sıkıntıda hiç değilse yanında bir
erkektir, mücadelede destektir. Emin ihtiyacım olduğu anda karşıma
çıktı, ihtiyacım kalmayınca gitti. Çok iyi oldu. O da "Allah'ın
lütfu" dedim. Tutunacağım bir ipti.
EMİN SAYEMDE AK PARTİ'YE GİRİP MİLLETVEKİLİ OLDU
Demokrat Parti sonra Adalet Partisi devamında da DYP'li oldunuz.
Fazilet Partisi'ne ve sonrasında da AK Partiye nasıl geçtiniz?
Hiçbir zaman Refah Partili, yani Erbakancı olmadım. Ama askeri
darbe yapıldığı için her yerde "Ben bundan sonra RP'liyim"
diyordum. Refah kapanıp yerine Fazliet Partisi kurulunca, "Genel
İdare Kurulu üyesi" olur musun diye teklif geldi. "Olur" dedim.
Emin Şirin de sayemde AK Partiye girip milletvekili oldu. AK
Partiyi destekledim.
ERDOĞAN İKTİDAR YORGUNU AMA OYUM AK PARTİYE
Hâlâ destekliyorsunuz?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın beğenmediğim tarafları var. Kaç
yıldır iktidarda, üzerinde bunun yorgunluğu var. Ama başkalarıyla
mukayese ettiğimde, başarılı olduğunu görüyorum. Kürt açılımını,
dinamik dış politikasını, darbecilerin yargılanmasını
destekliyorum.
Beğenmediğiniz tarafı nedir ?
Basınla uğraşmasından hoşnut değilim mesela. Gazetecileri, medya
patronlarını hedef almasından memnun değilim. Çok asabi
konuşabiliyor bazen. Öfke kontrolü yok. "Bu karakterimdir" diyor.
Ben her zaman Ak Partiye oy verdim ama onu da söyleyeyim.
AHMET DİYE BİRİ OLABİLİR AMA CHP'Lİ DEĞİLDİ
Hatırla Sevgili dizisindeki Yasemin karakteri sizden esinlenerek
yazılmış. Doğru mu ?
Babası ile olan o ilişkisi, sarılma sahneleri falan, bazı
esintiler, olabilir. Ama tamamen öyle değil. Şimdi de Ahmet
karakterini soracaksın herhalde.
Evet...
"Ahmet" diye birisi olabilir ama CHP'li değildi.
SANATÇILARDAN OLUŞAN BAKANLAR KURULU LİSTESİ
Ünlülerden bir Bakanlar Kurulu kursanız, kimleri bakan ve başbakan
yaparsınız?
Mesela Kenan Işık'ı Kültür Bakanı, Acun Ilıcalı'yı Sosyal
Yardımlaşmadan Sorumlu Bakan, Hülya Avşar'ı Turizm Bakanı yapardım.
İbrahim Tatlıses'e ne bakanlık verelim.
Yemekten sorumlu bakanlık yaratsak...
O Sosyal Güvenlik Bakanı olsun. İşçi haklarını savunsun. Beyaz'a
Ulaştırma Bakanlığı verelim. Muhafazakar olduğuma göre alaturka
söyleyen Münir Kutanlı'yı da Başbakan yaparım. Ediz Hun'u İçişleri
bakanı, Müjde Ar'ı Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Sezen Aksu'yu
da Dışişleri Bakanı yapalım. Zülfü Livaneli'yi ihmal etmeyelim.
Milli Eğitim Bakanı olsun o da.
TAYYİP BEY'E "YAKIŞIKLI" DENEBİLİR
Siyasette kimleri beğeniyorsunuz?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu bilgili ve birikimli buluyorum.
Tayyip Erdoğan'ı başarılı buluyorum. Tüm hataları ve öfkesini
kontrol edememesine rağmen çalışkanlığını, ısrarını ve cesaretini
beğeniyorum.
Peki, tip olarak kimleri karizmatik buluyorsunuz?
Tip olarak, Tayyip Beye "Yakışıklı" denebilir . Hele gelmiş geçmiş
başbakanlarımızla mukayese edildiğinde; boylu poslu, yağız bir
delikanlı. Tayyip Erdoğan'a bakınca; ilk olarak onu düşünmüyorum,
başka özelliklerini düşünüyorum.
Peki siyasetçi eşlerini nasıl buluyorsunuz?
Giydiğini en fazla yakıştıran Ali Babacan'ın eşi. Emine Erdoğan'ın
kızı Sümeyye de güzel giyiniyor. Emine ve Hayrinnüssa Hanım'ı daha
ziyade dost, arkadaş gibi görüyorum. Öyle pek, ince eleyip sık
dokumuyorum.
Tesettürle şık olmak zordur değil mi?
Tabii ki çok zordur. Bir kere vücut hatları belli olmayacak. O
bakımdan moda ile uyum sağlanamıyor. Saç da önemli. Bir insanın
görüntüsünü saç tamamlıyor. İnce ve uzunsan, tesettür daha çok
yakışıyor. Boynunun da kuğu gibi olması lazım. Çünkü tesettür
boyununu kapatıyor.
DIŞARDAN SESLER
Okuyucu sordu, Ilıcak cevapladı:
Nazlı Ilıcak nereden giyiniyor?
(Sercan Duman– Top Shop)
Hiçbir zaman belli bir yerden giyinmem. Her butikten alışveriş
yapabilirim. Bazen Paris'e gidiyorum. Marka olarak Sonia Rykiel'in
tarzını beğenirim.
Aylık benzin masrafı ne kadar?
Mehmet Karapınar - (Esnaf)
Aylık masrafım epey tutar ama müessesem karşılıyor.
Erkek arkadaşından aldığınız son hediye nedir ?
(Huysuz Suna)
Erkek arkadaşım yok ki, hediye alayım.
Birikimini nerede değerlendiriyor?
(Ozan Türkoğlu-Bankacı)
Paramı iyi değerlendirdiğimi düşünmüyorum. Borsada falan yokum.
Olduğu kadarıyla faizde değerlendiriyorum.
Siyasete aktif olarak tekrar girecek misinz?
(Algan Gültan-Avukat)
Hayır. Siyaset dışında kaldığım için çok memnunum. Siyaset benim
karakterime uymuyor.