Ergin'de Baykal gibi hükümete yüklendi
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Baykal'ın görüntüleri Ergenekon davası üzerinden hükümete yüklendi!
Hürriyet yazarı Sedat Ergin, bugünkü köşesinde Deniz Baykal'ın
görüntüler için AK Parti hükümetini suçlayan tavrına,
Ergenekon davası üzerinden giderek destek verdi.
Ergin "Bazı çifte standartlar ve ilkeli tavır
ihtiyacı" başlıklı yazısında "CHP lideri Deniz
Baykal'la ilgili son tartışmalar özel hayatın dokunulmazlığı ve
haberleşme hürriyetinin ihlali konularını yeniden Türkiye'nin
gündemine taşınmış bulunuyor" dedi ve Ergenekon davasının
özel hayatı ihlal eden kayıtlarını hatırlattı.
Ergenekon iddianamesinde yer alan İlhan Selçuk ile İbrahim
Yıldız'ın telefon görüşmelerinin hatırlatan Ergin, şöyle
yazdı:
"Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, 10 Şubat 2008 tarihinde saat 16.14'te gazetenin başyazarı İlhan Selçuk'u aradığında muhatabının telefonunun dinlemede olduğundan haberdar değildir.
Konuşmaları döner dolaşır İlhan Selçuk'un kısa bir süre
önce televizyonda izlediği Rio karnavalına gelir. Selçuk, "Yav o
Brezilyalı kadınların böyle tenleri esmer falan ama pırıl pırıl vay
canına... Nasıl dans ediyorlar" der."
SAYGIN BİR HUKUK DEVLETİNE YAKIŞAN
"Evinin kapısını kapadıktan sonra İlhan Selçuk'un hangi TV kanalını
izleyeceği yalnızca kendisini ilgilendiren bir konudur." diyen
Ergin yazısını şöyle sürdürdü:
"Ancak Selçuk örneğinde olduğu gibi, Ergenekon sanıklarının
hemen hemen hepsinin hakim kararıyla dinlenen konuşma tapeleri
delil niteliği taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın iddianamelerin
eklerine tam metin olarak konulmuştur. Ergenekon savcılarının BU
tasarruflarının sonucu sanıkların özel hayatları kamuya açık bilgi
haline gelmiştir.
Batı'da meydana gelse özellikle birey hakları ve liberal değerler
konusunda duyarlı çevrelerin ayağa kalkacakları bu olaylarda,
Türkiye'de yaprak kımıldamamıştır. Hükümete muhalif isimler
oldukları için onların en temel özgürlüklerinin bu şekilde ihlal
edilmesi hükümete yakın çevrelerde mesele yapılmamış, daha çok
tebessümle karışık bir "oh olsun size" rehaveti ile
izlenmiştir.
Saygın bir hukuk devletine yakışan uygulama, bu konuşmaların özel
hayata ilişkin bölümlerinin ayıklanması olurdu."
Sedat Ergin'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.