Erdoğan'ın o cümleyi kullanmayacağını en embesil gazeteci bile bilir
SüperhaberTv'de yazılarını yayınlayan Nuran Yıldız, bugünkü köşe yazısında Rahmi Turan'ın ortaya attığı Külliye'ye giden CHP'li iddialarını değerlendirdi. Yıldız, "Cumhurbaşkanının “Türkiye’nin güvenliği için sen” ifadesiyle Muharrem İnce ismini yan yana kullanmayacağını en embesil Ankara gazetecisi bile bilirdi." ifadelerini kullandı.
Rahmi Turan'ın alevlendirdiği ateş CHP'yi vurdu ve parti içerisinde karmaşa çıktı. Gazetecilik açısından kendi gazetesindeki meslektaşları dahi Turan'a arka çıkamadı.
Turan'ın gazetecilik açısından skandal denilecek bu iddiasına bir tepki de Nuran Yıldız'dan geldi.
Yıldız, konuyu gazetecilik bağlamında "Cumhurbaşkanının “Türkiye’nin güvenliği için sen” ifadesiyle Muharrem İnce ismini yan yana kullanmayacağını en embesil Ankara gazetecisi bile bilirdi" sözleriyle değerlendirdi.
İşte Nuran Yıldız'ın o sözleri:
Geçtiğimiz günlerde ülkemizde bir acayip durum yaşandı.
En görmüş geçirmiş, en deneyimli gazetecilerden, “başyazar” sıfatı taşıyan Rahmi Turan, “Külliye’ye çıkan bir CHP’li” yazısı döşendi.
Güya Cumhurbaşkanı Erdoğan, onca siyasi deneyimini çöpe atarak, o CHP’liyi Beştepe’de kabul etmiş!
“Türkiye’nin güvenliği için senin genel başkan olman gerekir” demiş.
Konuyu biliyorsunuz.
Olay patlar patlamaz, Muharrem İnce çıktı, “O şerefsiz her kimse hemen açıklanmalıdır” dedi.
Ortalık karıştı.
Halbuki karışacak bir şey yoktu.
Bu ülkede bir başyazar, “Şeyma magazinciliği” düzeyinde bir dedikodu yazmıştı.
Zira, Yılmaz Özdil’in ifadesiyle bir “kıç yazar” bile bilirdi ki, “bir CHP’li” diye yazmak gazetecilik değildir, gazeteci dediğin o ismi açık yazar.
Büyük bir siyasi haberin dedikodu düzeyine indirilmesi, Zambiya’da olacak şey değildir.
Kaldı ki Cumhurbaşkanının “Türkiye’nin güvenliği için sen” ifadesiyle Muharrem İnce ismini yan yana kullanmayacağını en embesil Ankara gazetecisi bile bilirdi.
Cumhurbaşkanı, kendisiyle uyumlu birini arar. Muharrem İnce ve Cumhurbaşkanı arasında uyum mümkün değildir.
Yani Rahmi Turan’ın yazısına bakan ortalama bir zekâ, bir dümen döndüğünü fark edebilirdi.