Erdoğan'ın belalısı Zaman yazarından ağır suçlamalar

Başbakan'a dönük sert eleştirileriyle dikkat çeken Zaman yazarı Şahin Alpay bugün de köşesindeki Erdoğan eleştirisiyle gündemde...

GAZETECİLER.COM
Zaman gazetesinin liberal kalemlerinden Şahin Alpay'ın hükümet ve Başbakan Erdoğan'ı hedef alan sert yazılarına bugün bir yenisi daha eklendi. Dershane tartışmasının arka planını çözümleyen Alpay, Erdoğan'ın sivil hayatı dizayn ve kontrol etmeye çalıştığını ve bu nedenle çok sayıda çatışma noktasını tetiklediğini savundu.

SİVİL TOPLUMU KONTROL ÇABASININ SON HAMLESİ DERSHANELER!

Dershanelerin kapatılması girişimini "Erdoğan’ın sivil toplumu kontrol altına alma çabasının son halkası" olarak tanımlayan Zaman yazarı ortaya çıkan karşı tepkilerin doğal ve haklı olduğunu yazdı. Hükümetin son dönem icraatları ve Başbakan'ın sert söylemini çok sayıda örnek sıralayarak topa tutan Şahin Alpay "Başbakan’ın toplumu kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirme çabasında el atmadığı alan yok." dedi.

İşte Alpay'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Başbakan her konuyu en iyi kendisinin bildiğini ve toplumun her alanını kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirmediği takdirde, işlerin ne partisi, ne de ülke açısından iyi gitmeyeceğine inanmış bir lider. Bu saikle hükümetten ve partisinden başlayarak, devletin ve toplumun her alanını kişisel denetimi altına alma çabası, iktidarını yerleştirdiğine hükmettiği son genel seçimlerden bu yana giderek artmakta. Demokrasiyi neredeyse seçimlere indirgeyen bir anlayışla davranıyor. Niyetinin en iyi ifadesi, şimdilik geriye çekilen, fakat ileride yeniden gündeme geleceği anlaşılan, “yasama ve yargıyı, yürütmeye ayak bağı” olmaktan çıkaracak “Türk usulü başkanlık” sistemini getirme arayışı.

Başbakan’ın toplumu kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirme çabasında el atmadığı alan yok. Başta kamuoyuna yön veren medya geliyor. Kendisine ticari işleri nedeniyle bağımlı büyük medya patronları aracılığıyla eleştirel gazetecilerin işlerine son verdiriyor. Hangi firmaların hangi devlet imkânlarından yararlanacağı, ihalelerin hangilerine verileceği konusunda kararları elinde tutuyor. Tutumunu beğenmediği şirketlerin üzerine maliye müfettişleri salıyor. Muhaliflerin düzenlediği gösterileri şiddetle bastırıyor. Esas olarak özgürlük ve demokrasinin yerleşmesini isteyenlerin öncülük ettiği Gezi Parkı gösterilerini, demokrasi muarızları tarafından gasp edilme çabasına bakarak, Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen iç ve dış düşmanların komplolarıyla açıklıyor. Sivil toplumu “ya benden yanasın ya da karşımda… Bitaraf olan bertaraf olur…” diye tehdit ediyor. Partisinin saflarından eleştirel ses çıkınca hemen “Düşmana hizmet etme!” diye uyarıyor, ihraç ediyor.

Erdoğan’ın sivil toplumu kontrol altına alma çabasının son halkası, dershanelerin “özel okullara dönüştürülmesi” kisvesi altında kapatılması. Başbakan, eğitimin arzı artırılmadıkça, kalitesi yükseltilmedikçe var olmaya devam edecek olan eğitim desteği talebini kanunla bastırmak istiyor. Bu noktada, sektörü tek başına değil, ama yaklaşık dörtte bir oranında temsil eden Hizmet Hareketi, dershanelerinde çalışanların büyük bölümünün işsiz kalması sonucunu da doğuracak olan “kanunla kapatma” çabasına, yani gerek toplumun eğitim desteği ihtiyacını, gerekse girişim ve sözleşme özgürlüğünü hiçe sayan girişime haklı olarak tepki gösteriyor.

ŞAHİN ALPAY'IN TÜM YAZILARI
İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Melih Altınok: Affı kaldırın Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti Ali Karahasanoğlu: Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu olsa, o konuşmayı yapabilir miydi? Salih Tuna: Ne yapmalı