Erdoğan, Doğan'ı neden batırmak istiyor?..
Mehmet Yakup Yılmaz, Erdoğan'ın eleştirilecek yüzlerce siyasi hatası varken, herkeste olan, olması gereken insani....
Adnan
Berk Okan - "Neden
boşandınız?"
"Her gün değişik bir ruh yapısıyla
geliyordu eve.. Bir gün çok sakin, bir başka gün aşırı öfkeli,
bazen öyle sevecen ki her şeyi unutturuyordu ama olmadı.
Dayanamadım ben istedim boşanmayı"…
"Şimdi nasılsın?"
"Çok kötüyüm çünkü bir insanın,
normal bir insanın bir anının diğer anına benzemeyeceğini öğrendim.
Meğer onu ne çok seviyormuşum. 'dön" dese bir dakika düşünmem
kollarına atılırım"…
Yok efendim yok...
Ayşe
Arman'ın söyleşilerinden almadım
bunları...
Her zaman çevremizde işittiğimiz
konuşmalar bunlar...
Demek istemem şu...
Mehmet Yakup
Yılmaz, Erdoğan'ın eleştirilecek yüzlerce
siyasi hatası varken, herkeste olan, olması gereken insani
durumlarını eleştiriyor da onun için “hatırlatayım”
dedim...
Not: Bu
yazdıklarım, GAZETECİLER.COM'un görüşleri olmayıp benim şahsi
düşüncelerimdir..
Bakın neler söylemiş Yakup
Yılmaz?..
Çifte kişilik sorunu
değil
PAZARTESİ günkü yazımda
Başbakan’ın konuşmalarını yazanların başka, Başbakan’ın kendi
konuşmalarının ise bambaşka bir Recep Tayyip Erdoğan portresi
çizdiğini söylemiştim.
Dün Başbakan’ın IMF toplantısını
açış konuşmasını internetten takip ederken yine aynı durumla karşı
karşıya olduğumuzu düşündüm.
Taksim’deki IMF protestoları
sürerken yaptığı konuşmada, dünyanın dayanışma ve yardımlaşma
seferberliğine ihtiyacı olduğunu belirten Başbakan, 21. yüzyılın
tehditler değil, fırsatlar çağı olmasını arzuladığını
söyledi.
Erdoğan “Dünyadan yükselen
çığlığa, taleplere ve şu salonun dışında devam eden protestolara da
kulak vermemiz gerekir” dedi.
Şaşırmayasınız diye bir kez daha
belirteyim ki “Protestolara kulak vermeliyiz” diyen adam, yıllardır
yakından tanıdığımız Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası
değil.
Hani “Ananı da al git” diyen, “Sen
sus, konuşma” diye azarlayan, protestoculara “Askerlik yan gelip
yatma yeri değildir” diye çıkışan kişi.
Eleştiriye tahammülü olmadığı için
Doğan Medya Grubu’nu yasadışı vergi cezalarıyla batırmayı
hedefleyen de aynı kişi.
Bir tuhaf durum yani!
“Kişilik bölünmesi” imiş gibi
görünüyor ama değil tabii.
Dedim ya sorun, konuşmalarını
yazanların başka bir Recep Tayyip Erdoğan kişiliği yaratma
çabalarından kaynaklanıyor.
Yoksa Recep Tayyip Bey’in bir gün
sinirli bir hatip, diğer gün hoşgörü abidesi olmasından
değil.