Entelektüel Cavit’e, İslâmî bakış!..
Mehmet Barlas arkadaşın fazla ileri gittiğini kendine has üslubuyla anlatmıştı… Bu gün Taha Kıvanç da aynı konuyu ele almış…
GAZETECİLER.COM - Engin Ardıç, ömrü Çiçek pasajı
meyhanelerinde geçen Entelektüel Cavit lâkaplı merhuma fena
geçirince(!), Mehmet Barlas arkadaşın fazla ileri gittiğini kendine
has üslubuyla anlatmıştı…
Bu gün Taha Kıvanç da aynı konuyu ele
almış…
Bakın neler demiş…
Geçen hafta 'Entellektüel Cavit' diye de
bilinen Cavit Güneş vefat etti ve Türk medyası ikiye bölündü. Eşit
ve tam ortasından bir bölünme sayılmasa da, kendisinin odağı olduğu
bir ayrışmayı yaşıyor işte medyamız... Ben de bu yazıyla konuya
üçüncü bir bakış açısı getirmeye çalışacağım.
Cavit Güneş'in 'Entellektüel' diye
anılmasının sebebi herhangi bir zihinsel faaliyet içerisinde
bulunması değildi. İstanbul'da İstiklal Caddesi üzerinde bulunan
Çiçek Pasajı'nda yıllardan beri faaliyet gösteren 'Huzur' adlı
ünlülerin devam ettiği meyhanenin sahibiymiş Cavit
Bey...
Hiçbir garsonun müşterisine 'Ekselans' diye
hitap ettiği görülmüş mü? Genç-yaşlı kadınlara 'Matmazel', biraz
ciddi giyinmiş erkeğe 'Monsenyör' diye hitap edermiş Cavit Güneş;
hayatını o civarda geçirenlerden Doğan Nadi de, ona 'Entellektüel'
lâkabını takıvermiş...
Taa 1950'li yıllarda... O günden ölümüne
kadar adı 'Entellektüel Cavit' olarak kayıtlara geçmiş... Ölümünden
sonra gazetelerde çıkan haberlerde Huzur'un öndegelen
müşterilerinin listesi de yer alıyor: Orhan Kemal, Selahattin
Pınar, Doğan Nadi, Münir Özkul, Aydın Boysan, Melih Aşık, Vefa
Zat...
Yazar-çizer takımı meyhane ortamıyla biraz
fazlaca irtibatlıdır. Ankara'da yıllarca 'Kürdün Meyhanesi' de
denilen mekânda buluşurlarmış... Ressam Fahir Aksoy aynı adlı
anılarında müdavimlerin adlarını da veriyor: Nurullah Ataç, Orhan
Veli, Cahit Sıtkı, Ceyhun Atuf Kansu, İlhan Tarus, Çetin Altan,
Salim Şengil, Mehmet Kemal, Cüneyt Arcayürek, Cihat Burak, Orhan
Peker, Fikret Otyam... Bir ara bulvar üzerindeki 'Piknik' ikinci
adres olmuştu Ankaralı sanatçı ve gazeteciler için... Müşterilerden
bir siyasetçi-bestekârın (Necip Mirkelamoğlu) 'Gülağacı'ndan sonra,
gazeteci Mehmet Kemal de kendi meyhanesini açmıştı...
Engin Ardıç her zamanki cerbezesiyle Cavit
Güneş'in 'işlevine' değişik yaklaştı: Ona göre Cavit ve müşterileri
hepsi aynı yolun yolcusuydu: “Cavit, Çiçek Pasajı'nda meyhane
işletirdi. Başka da bir özelliği yoktu. Huzur Meyhanesi,
diğerlerinden hiçbir farkı olmayan, sıradan, salaş diyebileceğimiz
bir yerdi. Yani Cavit'in 'kuş konduracak' hali yoktu ve olamazdı. /
O da işi şaklabanlığa vurmuş, bununla bir 'marka farklılığı'
yaratmıştı. Tuttu da bu numara.”
Taha Kıvanç, Mehmet
Barlas’ın Entelektüel Cavit yaklaşımını
(açılımını mı demeliydik arkadaşlar?) daha uygun
bulkmuş…
Yetinmemiş…
Araştırmacı-gazeteciliğini koymuş ortaya
ve…
Ve bir şeyi daha bulup çıkarmış…
Neyi mi?..