Engin Ardıç

Diğeri (Engin Ardıç) sadece iktidara yakın duran gazete ve televizyonlarda çalıştı...

İşte "iki gazeteci farkı"...
Birisi (Ertuğrul Özkök) Türkiye Medyasının "Amiral Gemisi" olarak kabul edilen Hürriyet'in 20 yıl genel yayın yönetmenliğini yaptı...
Ve yirmi yıl haftanın altı günü makale yazdı...
Yazdıkları da attığı manşetler de Türkiye'de gündem tayin etti...
İnandıklarını söylemekten yazmaktan hiç çekinmedi...
İktidarları hak ettiklerinde övdü, gerektiğinde eleştirdi...
Ama hiç kimseye ve hiçbir kuruma küfür etmedi...
Diğeri (Engin Ardıç) sadece iktidara yakın duran gazete ve televizyonlarda çalıştı...
Siyasal iktidarları eleştirecek konumda(!) hiç olmadı...
Kim bilir?..
Belki de muhalif bir gazetede olsaydı iyi para da verseydiler, iktidarlara da küfür ve hakaret edebilirdi...
Ama sadece muhalefete küfür ve hakaret etmek nasip oldu arkadaşımıza...
Bugün de Ertuğrul Özkök ile "pişti" olmuş yazı başlığında...
"Boyayan adam"...
Özkök; boyayan adamı bulmuş, telefon etmiş, merdivenleri niçin boyadığını sormuş...
"Boyayan adam" da anlatmış...
Ardıç "Boyayan Adam"ı bulup "niçin boyadın?" diye sormaktansa iktidarın yanında durmayı tercih etmiş yine...
Ve yine hakaret...
Yine aşağılama...
Yine "her şeyin doğrusunu sadece iktidardakiler bilir" zihniyeti...
Elbette; hak vermek yerine sadece had bildirme adaletsizliğiyle Engin Ardıç kaybediyor...