Engin Ardıç Nuriye ve Semih üzerinden muhalif basına çaktı
Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç bugünkü köşesinde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevini bitirme kararını masaya yatırdı.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, OHAL
komisyonuna başvuruları reddedilince açlık grevini bitirme kararı
aldıklarını duyurdular.
Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç da bu konuyu köşesine
taşıyarak "Madem öyleydi, biz bunu niye yedik?" diye
biten ünlü fıkra..." ifadesini kullandı.
Ardıç açlık grevi boyunca muhalif medyanın hükümete kvurmak
için bu durumu kullandığını işaret ederken "Muhalif
basın bu açlık grevine yaslandı da yaslandı, "ha
öldüler ha ölecekler"havası yaratıp bunu
hükümete "vurmak" için kullandı"
dedi.
İŞTE ENGİN ARDIÇ'IN
O YAZISI
Açlık grevi yapan iki kişi vardı, grev 324 gündür
sürüyordu...
Açlık grevinde, biliyorsunuz, aç kalınıyor
ama "hafif
gıdalar" alınabiliyor.
Aslında, zayıflamak isteyen muhalif hanımlar
için "ideal" bir
yöntem.
Hem kilo veriyorsun hem hükümete çakıyorsun.
Muhalif basın bu açlık grevine yaslandı da
yaslandı, "ha öldüler ha
ölecekler"havası yaratıp bunu
hükümete "vurmak" için
kullandı.
Grevciler, yaptıkları grevin
amacını "kovulmuş oldukları işlerine
iade" olarak açıklamışlardı. Yani, işlerine
iade edildikleri anda grevi bitireceklerdi.
Bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdular,
reddedildiler.
Şimdi, 324 gün sonra OHAL Komisyonu'ndan da karar
çıktı:
Karar, red. Yani işlerine iade edilmeyecekler.
Bunun üzerine grevci vatandaşlar ne mi yaptılar?
Grevden vazgeçtiler!
Yargı yoluna başvuracaklarmış...
Aklımıza iki şey geliyor. Bir:
"Madem öyleydi, biz bunu
niye yedik?" diye biten
ünlü fıkra...
İki: Muhalif basın sömürmek için kendine daha ciddi konular
arasın.
Örneğin, Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşte düşen tırnakları...
Sevimsiz hatta iğrenç ama etkileyici...