Engin Ardıç kaybetti
Engin Ardıç tek tip kıyafetin okullarda zorunlu olmasını eleştiriyor ve bu konuda Milli Eğitim'i suçluyor. Daha önceki uyarılarını dinlemediklerini vurgulayarak.
Çocuğuna okul pantolonu alamadığı için intihar eden
İsmail Devrim'le ilgili pek çok yazı yazıldı, yorum
yapıldı.
Fakat bugün Engin Ardıç'ın yazdığı yazı hayli ilginçti.
Engin Ardıç tek tip kıyafetin okullarda zorunlu olmasını
eleştiriyor ve bu konuda Milli Eğitim'i suçluyor. Daha önceki
uyarılarını dinlemediklerini vurgulayarak.
Engin Ardıç bu eleştirisinde haklı olabilir.
Fakat bir babanın intiharına yaklaşım biçimi doğrusunu söylemek
gerekirse çok da "şık" olmamış.
Kendi çocukluğundan örnek veren Engin Ardıç şöyle diyor:
"İlkokula başladığımda kendime ait bir pantalonum yoktu.
Babamın eski pantalonundan "tornistan" bir şey
giyiyordum.
Çocuk bu ya, o sıralar yeni çıkmış ve pek moda olan, fiyaka
vesilesi bir "tükenmez" koymuşum arka cebime, o da akmış, hem de
kırmızı...
Yenisini alacak paramız yoktu, bütün bir kış boyunca kıçı
kırmızı lekeli babamın eski pantalonuyla gittim geldim
okula.
Fakat babam, Adnan Menderes'ten nefret ettiği halde,
suçu Adnan Menderes'e yükleyip intihar etmedi."
Yani özetle diyor ki parası olmayan, aynı durumda olan
babalar da var/dı. Kalkıp suçu hükümete yüklemediler ve intihar
etmediler!
Ölmüş gitmiş bir adamın arkasından "suçu hükümete yükledi ve
intihar etti" diye bir itham ne kadar insani ve vicdani
olabilir?
Engin Ardıç bu yaklaşımıyla günün kaybedeni
oluyor.