Engin Ardıç kaybetti çünkü...

Gazetecilik ilke ve ahlâkını hiçe sayarak güneş altında söylenmemiş bir söz uydurarak TARAF ve Ahmet Altan'a çakan........

Engin Ardıç'ın 23.05.2011 tarihli SABAH'ta "İkiyüzlülük fırtınası" başlığı altında yayımlanan makalesi, Apo'nun asla ve asla söylemediği ve söylemeyeceği (keşke söylese) söz üzerine bina edilmiş...
Ne demişmiş Apo?..
Engin Ardıç şöyle söylemişmiş gibi yazıyor...
"15 Haziran'a kadar çıkıp 'silahlı güçlerini çek, demokratik anayasayla çözüm geliştireceğiz' derse savaşı durdurmuş olur."
Googel'a bu cümleyi yazdık ve aradık...
Karşımıza
Yedisi de Ardıç'ın bugünkü SABAH'ta yayımlanan makalesine yönlendirdi bizi...
Ama bir tane bile farklı link çıkmadı...
Yani...
Ardıç'ın Öcalan tarafından yapıldığını iddia ettiği "açıklama" hiçbir yerde yok...
Neden yok?..
Çünkü Öcalan'ın öyle "demokratik üslûplu, Başbakan'a pas veren" bir açıklaması yok...
Ama Engin Ardıç, TARAF'a çakacak ya...
Bahane de yok ortada...
"Aha sana bahane" deyip söylenmemiş bir söz üretmiş, Apo'ya mal ediyor...
Ve...
Başlıyor TARAF'a çakmaya...
Hem de ne çakmak!..
Eeee yani bir bakıma haklı...
Başbakan ve hükümet Ardıç Kuşu'nun "ekmek teknesi"...
Kim ki ekmek teknesine tükürüyor; Ardıç Kuşu haklı olarak o kişi veya kuruma çemkiriyor...

Ahhh be Ahmat Altan...
Şöööyle bir güzel yağ döşensene Başbakan'a...
İddia edilen "yolsuzluklar" yerine yapıldığı ileri sürülen ama nedense bir türlü trafiğe açılamayan "yolları" anlatsana Ardıç gibi ballandıra ballandıra...
Sonra da "yan gel yat"...
Gelsin reklâmcıklar...
Ama hayır...
Ak Parti'den reklâm alıp durumu düzeltmektense; halen ve ısrarla "iyi Gazetecilik" yapmaya çalışıyor TARAF...
Sana ne be Ahmet Altan!..
Çek yağını; kur paracıklardan dağını...
Sen mi kurtaracan bu vatanı?...

Yaaaaniii...
Gazetecilik ilke ve ahlâkını hiçe sayarak güneş altında söylenmemiş bir söz uydurarak TARAF ve Ahmet Altan'a çakan Engin Ardıç kaybetti...