En RADİKAL polemikle başladı yayıma...
Radikal'in ilk sayısı, Binnaz Toprak, Akif Beki polemiği ile yapıyor açılışını... Binnaz Toprak, "Hey oradakiler, sesimizi duyun!"
İlânlarından anlamalıydım "terslikle" başlanacağını...
Herkesin birbirine girişeceğini...
Zira reklâmları okumak için amuda kalkıyordum, mecburen...
Bu arada mini etekli bir hanımefendi Radikal ilânını okuyacağımı anlayamadığı için niyetimi kötüye yordu, kafama çantayla vurdu...
Nitekim ilk sayıda daha yazarlardan bazılarının da makalelerini amuda kalkıp yazdıklarını gördük...
Bir de şey...
Yazarlar sokağa ineceklerdi yazmak için...
Yani, halkın arasına karışacaklardı...
Ama ilk sayıda halkın arasına karışacaklarına, halkı karıştırdılar...
Daha ilk sayıda kavgaya giriştiler...
Ya bir de sokağa çıksalar!..
Evet...
Radikal'in ilk sayısı, Binnaz Toprak, Akif Beki polemiği ile yapıyor açılışını...
Binnaz Toprak, "Hey oradakiler, sesimizi duyun!" diye feryatla başlıyor...
Muhafazakâr kesimin, modern kesime nasıl baskı yaptığını anlatıyor...
Akif Beki hemen bitişik sayfadan cevap veriyor: "Endişe iyidir Binnaz Hanım"...
Yani "biraz keder, biraz biraz acı, her derde devadır bacı" gibi bir şey...
Eh...
Ne diyeyim...
Radikal olmak böyle bir şey demek ki..
İsmet Berkan bunu öğrenemeden gitti...
Neyse...
Sayfa sırasına göre önce Binnaz Toprak'tan bir alıntı...
'Hey oradakiler sesimizi duyun'
BİNNAZ TOPRAK
18/10/2010
“Muhafazakâr kentler, sıradanlaşmayı reddeden gençlere bedel ödetir; ama direnenler de var.Cumartesi gecesi Nişantaşı’ndaki bir mekânda tesadüfen tanık olduğum kutlama, liberal ortamların insanın ufkunu ne denli açabileceğini kanıtlıyordu.
Kutlama, bir caz atölyesi hocasının doğum günü için düzenlenmiş. Otuzlu yaşlarında, her biri kendi alanında başarılı, takriben yirmi kişilik bir grup. Mekân, benzer yerlerden farklı. Yirminci yüzyılın ilk yarısının Parisi’ndesiniz. Birazdan Edith Piaf haykıran sesiyle aşklarını ve hayal kırıklıklarını seslendirecek.
Duvarda Kazablanka sessiz oynatılıyor. Köşede kuyruklu bir piyano var.
Para değil tutkuAtölye öğrencileri piyano eşliğinde hocaları için caz parçalarını seslendirmeye başladılar. Gençler, tutkulular, yaratıcılıklarını sergileyebilecekleri bir alan yaratmışlar. Sahneye çıkmak için değil. Para kazanmak için değil. Aynı tutkuyu paylaşanlarla birlikte olmak, müzik kanalıyla iletişim kurmak, daha renkli bir dünyanın var olabileceğini kanıtlamak için.
Binnaz Toprak'ın yazısının tamamınıŞimdi de Akif Beki'nin yazısından bir bölüm...
Endişe iyidir Binnaz Hanım!
AKİF BEKİ
18/10/2010
“Binnaz Toprak'a hoş geldin: İkimiz de hem değişimden yanayız hem de endişeliyiz. İkisi de iyidir.”
Neden endişeli olduğunu anlatmış, besmele niyetine.
Ülkenin geleceğiyle ilgili kaygılarını sıralamış.
Hakkındaki ‘Endişeli Modern’ tanımını da benimsemiş görünüyor.
Benimse bir yanım muhafazakâr, öbür yanım liberal; bir tarafım sol, öbür tarafım sağ...
Ama her hücrem değişimden yana.
Ve işe bakın ki ben de endişeliyim.
Hangisi oluyorum bu durumda:
‘Endişeli Modern’ sınıfına mı giriyorum, yoksa ‘Endişeli Muhafazakâr’ mı?
Bence fark etmez; çünkü asıl mesele başka.
Mesele şudur Binnaz Hanım;
Aslında hepimiz endişeliyiz.
Değişimin yan etkisi
Büyük değişim dalgalarının doğal yan etkisi, ‘şaşkınlık, kaygı ve korku’dur.
Yani, bizimkisi haklı bir tedirginlik.
Onun için katılıyorum size.
Adını açıkça koyalım; kültür şoku yaşıyoruz.
Akif Beki'nin yazısının tamamını