Emi'nin müritlerini uzaklarda arama Yılmaz...
Bu arkadaşlarının arşivlerine girip baktım Silvan Katliamı'nda şehit olan 13 Mehmetçiğin ardından......
ADNAN BERK OKAN
Daha en başından söyleyeyim...
Yılmaz Özdil ile siyasi görüşlerimiz hiçbir zaman uyuşmadı...
O, "inançlı" ve "iyi niyetli" bir "Solcu"...
"Sosyalist" olmayan bir "Sosyal Demokrat" da diyebiliriz...
Ben ise iflâh olmaz(!) bir Liberal...
Halkımızın geneline göre Yılmaz "merhametli bir toplumcu"...
Ben acımasız bir "Bireyci"...
Ne yapabilirim ki?..
Bu bir "önyargıdır" elbette...
Ama...
Einstein bile "atomu parçaladım da şu önyargıyı parçalayamadım" diye itiraf ettiğine göre...
Bu saatten sonra:
* Liberal Felsefenin "acıma, merhamet" duygusundan ziyade "vicdan"a hak verdiğini,
* Acımanın, merhametin içinde "adalet" olamayacağını,
* "Vicdan"ın ise temelinde "adalet" duygusunun yattığını anlatmaya kalksam kaç sosyal demokrat bunu anlayabilir ki?..
Bu girişi yaptım çünkü az sonra okuyacağınız makalem, "Yılmaz Özdil eleştirisi değildir"...
Aksine; Liberal bir yazarla Soyal Demokrat bir yazarın, "Adalet - Vicdan" konusunda nasıl da mutabık olduklarının anlatımıdır...
Yani...
Yılmaz'ın özel ve güzel klavyesinden dökülenlere karınca kararınca eşlik etmeye çabalarken, haftanın 6 günü yazdığı Hürriyet'in iki gün önceki nüshasının "Yazarlar" bölümüne de bir bakması gereğini hatırlatmaktır...
Yılmaz dünkü (26.07.20119 tarihli Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesinde Amy Winehouse için ağıt yakan gazetecilere çakıyordu; isim falan vermeden...
Belli ki Hürriyet'teki Amy Winehouse ağıtçılarını okumamıştı Yılmaz...Belki de onları hiçbir zaman okumuyordu...
Ama...
Yılmaz'ın eleştirdiği o tipler en çok da Hürriyet'te konuşlanmışlardı...
Bakın!...
Tarih: 25.07.2011. Hürriyet...
İşte onlar...
Fatih Çekirge,
Tuna Kiremitçi,
Yonca Tekbaş,
Onur Baştürk,
Nil Karaibrahimgil...
Daha en başından söyleyeyim...
Yılmaz Özdil ile siyasi görüşlerimiz hiçbir zaman uyuşmadı...
O, "inançlı" ve "iyi niyetli" bir "Solcu"...
"Sosyalist" olmayan bir "Sosyal Demokrat" da diyebiliriz...
Ben ise iflâh olmaz(!) bir Liberal...
Halkımızın geneline göre Yılmaz "merhametli bir toplumcu"...
Ben acımasız bir "Bireyci"...
Ne yapabilirim ki?..
Bu bir "önyargıdır" elbette...
Ama...
Einstein bile "atomu parçaladım da şu önyargıyı parçalayamadım" diye itiraf ettiğine göre...
Bu saatten sonra:
* Liberal Felsefenin "acıma, merhamet" duygusundan ziyade "vicdan"a hak verdiğini,
* Acımanın, merhametin içinde "adalet" olamayacağını,
* "Vicdan"ın ise temelinde "adalet" duygusunun yattığını anlatmaya kalksam kaç sosyal demokrat bunu anlayabilir ki?..
Bu girişi yaptım çünkü az sonra okuyacağınız makalem, "Yılmaz Özdil eleştirisi değildir"...
Aksine; Liberal bir yazarla Soyal Demokrat bir yazarın, "Adalet - Vicdan" konusunda nasıl da mutabık olduklarının anlatımıdır...
Yani...
Yılmaz'ın özel ve güzel klavyesinden dökülenlere karınca kararınca eşlik etmeye çabalarken, haftanın 6 günü yazdığı Hürriyet'in iki gün önceki nüshasının "Yazarlar" bölümüne de bir bakması gereğini hatırlatmaktır...
Yılmaz dünkü (26.07.20119 tarihli Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalesinde Amy Winehouse için ağıt yakan gazetecilere çakıyordu; isim falan vermeden...
Belli ki Hürriyet'teki Amy Winehouse ağıtçılarını okumamıştı Yılmaz...Belki de onları hiçbir zaman okumuyordu...
Ama...
Yılmaz'ın eleştirdiği o tipler en çok da Hürriyet'te konuşlanmışlardı...
Bakın!...
Tarih: 25.07.2011. Hürriyet...
İşte onlar...
Fatih Çekirge,
Tuna Kiremitçi,
Yonca Tekbaş,
Onur Baştürk,
Nil Karaibrahimgil...
Bu arkadaşlarının arşivlerine girip baktım Silvan Katliamı'nda şehit olan 13 Mehmetçiğin ardından tek kelime yazmamışlar...
Hiç...
Hiçbir şey...
Sevgili Yılmaz kardeş...
Bir ülke medyasının "en etkin" gazetesi olma iddiasındaki yayın organında, küresel bir pop şarkıcısı için, 13 şehidin ardından yakılmayan ağıtlar yakılıyorsa...
Sen bütün yazdıklarında haklısın...
Haklısın ama günahın en büyüğünü dön kendi içinizde ara be kardeşim...