Emin Çölaşan

Hele Emin Çölaşan için bu ülkenin Başbakan'ı yoktur, "başbakan kılığına bürünmüş adı da 'Tayyip" olan biri vardır.

Türk Solu aslında son derecede perakendecidir fakat iş suçlamaya geldi mi "toptancı" kesilir.
Türk Solu'nun en tipik örnekleri Sözcü Gazetesinde toplanmışlardır.
Hükümetin başarılı icraatlarını görmezden gelir, hak vermeleri gerekiyorsa  da içlerinden biri (sadece biri) bunu "perakende" olarak yapıp önce bir dönemler yakın durmaya çalıştığı Başbakan'ın gönlünü alır sonra da "ama" diye başlayarak Hükümeti, Başbakan'ı ve uygulamalarını eleştirmeye başlar.
Yine o biri hariç eleştiriler toptandır...
Hatta eleştirinin çok  ötesinde "hakaret" içeriklidir, küfürlerle bezenmiştir...
Hele Emin Çölaşan için bu ülkenin Başbakan'ı yoktur, "başbakan kılığına bürünmüş adı da 'Tayyip" olan biri vardır.
Bu "Tayyip" hiç iyi şey yapmaz Çölaşan'a göre; her yaptığı kötüdür, berbattır, Türkiye'ie ihanettir falan...
Ve ne acıdır ki bu Emin Çölaşan'ın yazdıklarına inanan en az ikiyüz veya üç yüz bin "zavallı" vardır bu memlekette...
Sözcü'nün "en toptancı" yaazarı işte bu Emin Çölaşan'dır.
Meselâ "Akıllı İnsanlar Heyeti" üyesi 63 kişi Çölaşan'a göre külliyen "kötüdür, terör örgütü yağcısıdır, beleşçidir, ihanet halindedir, vatansevmezlerdir, gericidir, laik devlet düşmanıdır"...
Ve işte bu Emin Çölaşan bugün hakaret ve müfterilikte uzay ötesi olmuştur. Sözümüz ona bir okur mektubu ile "Akıllı İnsanlar Heyeti"nin İzmir gezisini anlatırkan Türkiye'yi "çük" yapan okuruna çanak tutumuş eleştirinin bokunu çıkarmıştır.
"E pes yani" diyor Emin Çölaşan'ı hayatının tek bir gününde gerçekten "eleştiri" yapmaya ama sadece "eleştiri" yapmaya; içinde küfür ve hakaret bulunmayan bir makale yazmaya davet ediyor, "kaybettin" diyoruz...