Emin Çölaşan kaybetti

Bugünkü yazısında servet düşmanlığı ve vıcık vıcık halk dalkavukluğu yapan Emin Cölaşan kaybetti

“Özelleştirme” liberal demokratik kapitalizmin temel ayaklarından biri…

Amaç, mevcut kamu kurum ve kuruluşunu satmaktan öte, devleti piyasalardan çekmek…

Çünkü…

Devlet dediğiniz kurum aslında “siyaset” demek…

Yani…

“Seçimle gelmiş parasız, sermayesiz patronlar” demek…

Yani…

Sandıktan çıkan ve bir de Başbakan (Başkan) olan birinin bir gecede bütün kamu bankalarının sahibi olarak ülkenin en varlıklı bankacı iş insanlarından daha zengin olması demek…

*

O nedenle…

Halkının gerçekten refahını, ekonominin büyümesini ve küresel dünya ekonomiyle rekabet edebilmesini isteyen siyasi kadrolar, bu büyük “kişisel” zenginliği ellerinin tersiyle iter gücü halka devrederler…

*

Halkın refahını yüksekte eşitlemek değil de fukaralıkta eşitlemek isteyen köhnemiş sol kafalar ise, mal ve hizmet üreten bütün tesislerin devletin olmasını isterler.

Ki…

Siyaset yaparak, yıllarını vermişi atasından babasından kalmış ya da kendisi gecesini gündüzüne katarak, risk alarak fabrika sahibi olmuş kişilerin de mülklerini bir yasayla ellerinden alıp onun da sahibi olsunlar.

*

Ve…

İşte o tembel, hazıra konma meraklısı ve özel mülkiyet düşmanı siyasetçilerin bir de medya ayakları var…

Onlardan biri de bildiğiniz gibi Emin Çölaşan…

Tipik bir servet düşmanı

Oysa kendisi ülkenin en zengin yazarı…

*

Yani…

Kendisine hak gördüğü zenginliği; risk alan, istihdam yaratıp milyonlarca lira vergi ödeyen iş insanlarına hak görmeyen haset solcu…

Bugün öyle bir yazıyor ki yine; vıcık vıcık halk dalkavukluğu…

Ve…

Kaybediyor…