Emin Çölaşan için...

Çünkü bugüne kadar Çölaşan sadece "Kaybedenler" köşesinde yer bulabildi kendisine...

Alkışlarımın Emin Çölaşan için olduğunu gördüğünüzde mutlaka hepiniz çok şaşırdınız...
Haklısınız...
Çünkü bugüne kadar Çölaşan sadece "Kaybedenler" köşesinde yer bulabildi kendisine...
Ama...
Ben bu işe başlarken; "hakkaniyet, adalet, samimiyet" üçlüsünden asla vazgeçmeyeceğime; en sevdiğim biri eğer yanlış yapmışsa kaybettireceğime; göresi gözüm olmayan biri eğer hak etmişse alkışlayacağıma, "günün köşe yazarı" seçeceğime veya "kazandı" diyeceğime dair ant içtim...
Bugün o andımın gereğini yerine getireceğim...
Ve...
Emin Çölaşan'ı alkışlayacağım...
Çünkü...
Bugünkü Sözcü'de başlığı altında yayımlanan makalesini görmezden gelmem mümkün değildi...
Çünkü…

Çölaşan bugün muhalefet değil aksine, Hükümet'in en büyük yanlışlarından birinden dönmesi için bir bakıma davetiye göndermişti...
Çünkü...
Türkiye'de "işsizlik belâsı" dram olmaktan çıkmış trajediye dönüşmüş halde...
Çünkü...
Bu toprakları “en çok terörist yetiştiren ülke” yapan sebeplerden biri işsizlik, fukaralık…

Çünkü…

İnsanlar:

Karınları doymaz…

Ceplerinde namerde muhtaç olmayacak kadar para olmaz…

Geleceklerinin güvence altında olduğuna inanamazlarsa; şiddete eğilimleri çok yüksek olur…

Ama…

İnsanların karınları doyarsa…

Ceplerinde namerde muhtaç olmayacak kadar para olursa…

Geleceklerinin güvence altında olduğuna inanırlarsa; şiddete eğilimleri biter…

Harlem’de (ABD/Newyork) şiddetin sebebi o bölgede yaşayan insanların rengi değil, fukaralıklarıdır…

Çölaşan, bir “işsiz yurttaş”ın mektubundaki haykırışları okuyucularıyla paylaşmakla aynı zamanda ülkenin en derin yaralarından birine işaret ediyor…

Üniversitelerin her yıl milyonlarca “üniversite diploması” olan ama “mesleği olmayan” mezun yetiştirdiği gerçeğini gözlerimizin içine sokuyor…

Ve Sözcü’de ilk defa köşesinde bir kamu hizmetini yerine getiriyor…

Ben de kendisini alkışlıyorum…