Emin Çölaşan götürdüğü paraların hesabını vermeli

Emin de ertesi gün yazdığı makalede “bana ve bazı Hürriyet yazarlarına çeşitli zamanlarda para verdiği doğrudur” diyerek...

ADNAN BERK OKAN

Türkiye
’de medya yıllarca atın önüne et, itin önüne ot koydu…

Ve…

At, eti; it de otu yemek zorunda bırakıldı…

Yine işte bu medya ayıbı; nice namuslu insanın kamuoyu tarafından “namussuz” olarak tanıtılırken nice “hırsız, arsız” tertemizmiş gibi gösterildi…

Ama son yıllarda digital medya gelişip de internet medyası yıldızlaşınca;

yazılı ve görsel medyanın bu büyük ayıbı yapma şansı giderek yok olmaya başladı…

 

Ey sevgili okur,

Bugün size yasal açıdan “en doğru kanıt” olarak kabul edilen “itiraf”lardan söz edeceğim…

Bu itirafları yapanlardan biri medya patronu; Aydın Doğan…

Diğeri ise köşe yazarı Emin Çölaşan…

Aydın Doğan, 28 Şubat sürecini soruşturma komisyonuna verdiği ifadede;

Emin’in köşesini mevzi olarak kullandığını ve o mevziden (ettiği yazılı ateşlerle) kendisinden defalarca 500 bin dolar, 300 bin dolar götürdüğünü söyleyerek yaptığı açıktan ödemeleri itiraf etti…

Emin de ertesi gün yazdığı makalede “bana ve bazı Hürriyet yazarlarına çeşitli zamanlarda para verdiği doğrudur” diyerek bu paraları aldığını kabul etti ve bir de yeni iddiada bulundu:

“Benden başka çok sayıda yazara Beykoz konaklarında villa hediye etti.”

 

Şimdiiii…

Ey MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurumu)!..

Neredesiniz?..

Bu itiraflardan yola çıkarak soruşturma başlatmayacak mısınız?..

Aydın Doğan, Emin’e ödediği aylık 25 bin dolar maaşın yanında bu 500 bin, 300 bin dolarları hangi amaçla verdi?..

Ödemelerin vergileri kimin tarafından ödendi?..

Kaynakta tevkif yoluyla mı?..

Yoksa bu paraları götüren Emin Çölaşan tarafından mı?..

 

GÖZCÜ Gazetesi’nde 850 adet günlük yazısı yayımlandığı halde “tek kuruş” ücret alamayan ve hakkını mahkemede arayan Tevfik Diker’e karşı mahkemede;

“onlar hatır yazılarıydı” diye kendini savunan Aydın Doğan;

850 adet telifi ödenmemiş makale için “hatır yazısı” diyebilecek kadar berbat bir akıl tutulması yaşıyor olabilir mi?..

Eğer 850 köşe yazısının “hatır” için yazılabileceğini kabul ediyorsa;

hangi akla hizmet; Emin’e ayda yayımlanan 26 yazısı için ödediği 25 bin doların dışında 500 bin ve 300 bin dolarları vermiş olabilir?..

Emin, Aydın Doğan Bey’in kirli işler çevirdiğini biliyordu da bunları ihbar edeceğini söyleyerek tehdit mi etti?..

Yoksa devlette (Yargıda daire başkanı olan eşi aracılığıyla) iş takipçiliği mi yaptı?.

Neden?..

Neden?..

Neden?..

 

Bir medya patronu; o dönemlerde kişi başına yıllık 3 bin dolar milli gelir düşen bir ülkede bir köşe yazarına yılda telif ücreti olarak ödediği 300 bin doların haricinde ayrıca “baskı gördüm” diyerek 500 bin ve 300 bin dolarları öderken neden korkar?..

850 adet köşe yazısının telif ücretini ödememek için “hatır yazısıydı” diyen, diyebilen Aydın Doğan; Emin’e açıktan ödediği paraların gerekçelerini bakalım nasıl izah edecek?..

Ayrıca diğer bazı köşe yazarlarına Beykoz Konaklarında milyonluk villalar hediye ettiğini de geçenlerde bu köşede yazdığımda kimi okurlar itiraz etmişlerdi…

İşte buyursun görsünler…

Aynı şeyi Emin de söylüyor…

 

Ey okur!..

Türkiye medyasında yıllarca “dürüst” diye bellediğiniz insanların gerçek yüzlerini işte bizim gibi özgür internet yazarları ve siteleri sayesinde öğrenebileceksiniz…

Gerçek yüzlerinin ortaya çıkacağı telâşına kapılanlar ise “haber hırsızlığı” yaptığımız yalanını atarak aslında işte bu gerçek yüzlerinin öğrenilmesini engellemeye çalışıyorlar…

Bunları teşhirimiz henüz bitmedi…

Daha başkaları da var…

Meselâ, RefahYol döneminde (28 Şubat Süreci) eski bir bakanın yeğenlerinin “uyuşturucu kaçakçısı” olduklarını iddia edip bakan hükümetten istifa edince yayınlamaktan vazgeçen Arenacılar…

Durun hele bekleyin…

 

Adnanberkokan@gmail.com